Biri bana saha çalışmasında anında karar vermenin çok önemli olduğunu öğretmişti. | Open Subtitles | لقد علمني أُستاذي أن سرعة التصرف هو مفتاح النجاح في عملنا الميداني |
Buraya ilk geldiğimde bana Fransızca öğretmişti, ben de ona İngilizce öğretmiştim. | Open Subtitles | لقد علمني اللغة الفرنسية عندما أتيت إلى هنا وأنا علمته اللغة الانجليزية |
Ve onun öğrettiği bir dersten farkettim ki, yolumuzu bulmaya devam ediyoruz. | TED | وانا مدركة عبر الدروس التي علمني إياها اننا سوف نجد الطريق دوماً |
Öldürülmeden önce bana öğrettiği tek şey de buydu zaten. | Open Subtitles | كان الشيء الوحيد الذي علمني إياه قبل أن يتعرض للقتل |
Nişan dürbününü kullanmayı öğret bana. | Open Subtitles | علمني كيف اطلق النار على الاهداف |
Büyükbabalarıyla yaşıyorlar, bana nefret hakkında Bildiğim her şeyi öğreten adamla. | Open Subtitles | يعيشان مع جدهما. الرجل الذي علمني كل شيءٍ أعرفه عن الكراهية. |
O üç yılda, Leonardo bana bir resmin neler yapabileceğini öğretti. | TED | علمني ليوناردو خلال ثلك الأعوام الثلاثة ما بإمكان لوحة القيام به. |
Bunu yaparsınız çünkü 27 yıl önce bir hava kuvvetleri astsubayı bunu bana öğretmişti. | TED | وانا اقوم بهذا لانه منذ 27 عاماً علمني ضابط قوات مجوقلة ان اقوم بذلك |
Fark ettim ki, bütün o titremeler, aslında bana bir şey öğretmişti: Hayatta, mutluluğa giden kısa yol yok. | TED | وأدركت أن كل هذا الارتجاف قد علمني شيئًا: في الحياة، لا توجد طريقة مختصرة للمتعة. |
Büyük babam bana gördüğüm tüm yüzlere dikkat etmeyi ve onları merak etmeyi seçebileceğimi öğretmişti. | TED | علمني جدي أنني أستطيع اختيار رؤية كل الوجوه التي أُقابلها وأتساءل عنهم. |
En son bu kadar mutlu olduğumda Noel zamanıydı, yedi yaşındaydım ve babam bana kardan melek yapmayı öğretmişti. | Open Subtitles | في الحقيقة ، لم أكن بهذه السعادة منذ عيد الميلاد عندما كنت بسن السابعة عندما والدي علمني طريقة صنع ملاك من الثلج |
Bana öğrettiği şeyler sayesinde hayal dahi edemeyeceğin tehlikelere atıldım. | Open Subtitles | خضتُ مخاطر لا يمكنك أن تتخيلها بسبب ما علمني إياه |
Kafama bir kurşun yedim ama babamın öğrettiği şeyi hatırlıyorum. | Open Subtitles | لقد تلقيت رصاصة برأسي لكني أتذكر ما علمني إياه والدي |
Seyahat etmenin bana öğrettiği bu oldu: Bedenin hafızasına, beynin hafızasından daha çok güvenmek. | TED | ذلك ما علمني له السفر، أن تثق بذاكرة الجسد أكثر من ذاكرة العقل. |
Kuzen, öğret bana. Sana sığındım. | Open Subtitles | علمني يا ابن العم، أنا تحت أمرك |
Aslında, küçük bir kızken bana okumayı öğreten oydu. | TED | في الحقيقة , لقد كانت من علمني كفتاه صغيره كيف اقرأ |
Zihnimizin ürettiği, o ters yüzen balıkların farkına varmayı öğretti. | TED | علمني أن ألاحظ السمك الذي يسبح للخلف الذي خلقه عقلنا. |
Bu hayatımı devam ettirmeme yardımcı oldu... ve burada beni tam bir insan yapacak şeyleri öğrendim. | Open Subtitles | لقد علمني .. طالما استمريت في التدحرج سأجد الشخص الذي من شأنه أن يجعلني كامل |
İnsanlar stresleriyle farklı şekilde yüzleşirler. Bunu bana sen öğrettin. | Open Subtitles | يتعامل الناس مع الضغط بطرق مختلفة، أنت من علمني هذا. |
- göster bana. Nasıl olduğunu göster. - Charlie Babbitt bana öğretti. | Open Subtitles | ــ أرني، أرني كيف ــ أجل، تشارلي بابيت علمني |
Lütfen bana dövüş sanatlarını öğretin, o güçlü dövüş sanatı becerinizi. | Open Subtitles | أرجوك علمني الفنون القتالية. مهاراتك بالفنون القتالية قوية. |
Bu sadece... Eğer bir Whitelighter olmamı öğretir kim sizce? | Open Subtitles | من تعتقدين علمني في المستقبل أن أكون مرشداً أبيضاً ؟ |
Evlat edinildiğim ailemden öğrendiğim en önemli şeylerden biri de kendi kaderimizi kendimizin belirlediğidir. | Open Subtitles | إحدى أهم الأشياء التي علمني إياها أبائي المتبنون أننا من يختار قدرنا |
En iyi arkadaşım nasıl Afrika dansı yapılacağını göstermişti. | Open Subtitles | وأفضل صديق لي كينو علمني كيفية القيام بالرقصة الأفريقية. |
babam bana hiçbir şeyin, hatta İncil'in bile temiz kalamadığını öğretti. | Open Subtitles | ابي علمني انه لا يوجد شيء مطلق ليس حتى في الانجيل |
Ve bu insanlar bana radikal vücut politikasının bizim vücut-ayıbımıza karşı bir panzehir olduğunu öğrettiler. | TED | وقد علمني هؤلاء إن السياسات المتأصلة فيما يتعلق بالأجساد هي الترياق لثقافة التعييب بالأجساد. |