Peki, benimde onu bu iki bombalama olayına karışmadığına dair bilimsel kanıtım var. | Open Subtitles | حسنٌ ، لديّ دليل علميّ بأنـّه ليس هنالك ما يربطه بأيّ من القنبلتين. |
Bu bence tüm zamanların en büyük bilimsel arayışıdır. | TED | هذا حسب رأيي أعظم سعي علميّ على الإطلاق. |
Bu beklenmedik şekilde ortaya çıkan bilimsel gelişme dünyanın korunmaya ihtiyacı olduğu yerde oldukça uygulanabilir bir durumdaydı. | Open Subtitles | وهنا وفجأة خلال اكتشاف علميّ كان موقفاً عملياً يحتاج فيه العالم من ينقذه. |
12 yaşında "Devil Girl From Mars" adındaki yapmacık bir bilim kurgu filmini izledikten sonra annesine bir daktilo için yalvardı. | TED | بسن ال12 ترجّت أمها أن تشتري لها آلة كاتبة بعد مشاهدتها لفلم خيالٍ علميّ مبالغ بأحداثه يُدعى "ديفل غيرل فروم مارس". |
bilim mucizesi. Uzun yaşam konusunda zirveye giden yolda son kulvarı dönüyorum. | Open Subtitles | إنه إنجاز علميّ, وأنا في خضم إكتشافي للقدرة على العيش المطول |
Ve arkadaşlık olmadan, fen projemiz olmaz. | Open Subtitles | ومن دون صداقة، لن يكون هنالك مشروع علميّ |
Tamam, beki birazcık uyuşuyor ama senin içgüdülerin yerine bilimsel delillerle ilerlemeyi tercih ederim. | Open Subtitles | حسناً، ربّما يلائم بعض الشيء لكنّي أفضّل السير مع دليلٍ علميّ على ما لديكَ |
Daha dün, gündüz yürüyen denen şeyin bir mit olduğuna inanıyordum kalıtımla ilgili bilimsel bir mit. | Open Subtitles | البارحة فقط كنتَ أعتقد أن مصاص الدماء الذي يمشي في النهار مجرد نظرية مجرد إقتراح علميّ |
O halde zaman yaratalım. Volkanik altın, büyük bir bilimsel devrimdir. | Open Subtitles | دعنا نخلق الوقتِ، فإنّ جبلًا بركانيًّا من الذهب الخالص لهو سبقٌ علميّ مهول. |
Bu olay bir seks kasetinin bilimsel eşdeğeri gibi. | Open Subtitles | هذا الشيء أشبه بمُقابلٍ علميّ لشريط فيديو جنسيّ. |
Hayır, bu tamamen ön yargın, bilimsel görüşün değil. | Open Subtitles | كلاّ، هذا نقاش تحيّزي و ليس علميّ. |
Sen bu bilimsel fırını benim için mi aldın? | Open Subtitles | ـ إنهُ شيء علميّ. ـو أنتخصيصاًأشتريت... ـ هذا الفرن العلمي ليّ؟ |
Bu bir bilim rehabilitasyonundan daha çok kamp kovalamacası haline gelecek. | Open Subtitles | ستشعر بأنه أشبه بمصحة تأهيل أكثر من معزل علميّ |
Um, bu video biraz bilim dışı görünüyor. | Open Subtitles | مقطع الفيدو ذاك يبدو غير علميّ بعض الشيء |
Basit bir bilim kurgu cümlesi gibi. | Open Subtitles | فهذا أشبه بفيلم خيال علميّ سيئ. |
Burası çok önemli bir bilim alanı olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هذا موقع علميّ هام جدًّا |
Hayır, bu yeni. Bu yeni bir bilim. | Open Subtitles | كلّا، هذا علاج جديد، علاج علميّ جديد |
Her yıl gerçekleşen bir bilim konferansı. | Open Subtitles | إنه مؤتمر علميّ سنويّ |
Her fen sınıfında her periyodik tabloda, her ders kitabında bu hata bana tip tip bakacak. | Open Subtitles | كلّ فصلٍ علميّ.. كلّ جدول دوريّ، كلّ دليل علميّ.. هذه الغلطة ستبقى مُحدّقة إليّ. |
Resmi olarak, Kim'in evinde fen çalışıyordum. | Open Subtitles | رسميّا كُنت في منزل (كيم) اعمل على بحث علميّ. |