"علم أنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu biliyordu
        
    • olduğunun farkındaydı
        
    • olmadığını bildiği
        
    Lorta'nın kaldığı hapishanenin gardiyanı onun eşsiz biri olduğunu biliyordu. Open Subtitles السجان الذي كان في السجن الذي تم وضع لورتا به قد علم أنه فريد من نوعه
    - Sakın, sakın. Babam bunun benim için bitmemiş bir iş olduğunu biliyordu. Open Subtitles أبي علم أنه عمل غير منهي بالنسبة لي
    Çünkü Laughlin soygununda dört kişi olduğunu biliyordu. Open Subtitles (لأنه علم أنه كان هناك أربعة أشخاص في كازينو (لافين
    Ordu ve kulüple arasının iyice bok olduğunun farkındaydı. Open Subtitles علم أنه في ورطة عميقة ما بين الإثنين
    Ancak Martin, Trisha'yı elde etmek için biraz daha romantizme ihtiyaç olduğunun farkındaydı. Open Subtitles ولكن ( مارتن ) علم أنه ربما يحتاج للقليل من الرومنسية لكسـب ( تارشا )
    Dönecek kimsen ya da hiçbir şeyin olmadığını bildiği için Beale teşkilata her şeyini vereceğini biliyordu. Open Subtitles بيل) علم أنه بأمكانك اعطاء اي شيء للوكالة) لأنه لم يكن لك اي شخص او اي شيء للعودة له
    Şükran gününden sonra, ölüyor olduğunu biliyordu... Open Subtitles بعد عيد الشكر، عندما علم أنه سيموت...
    Sidorov daha fazla bomba olduğunu biliyordu. Open Subtitles سيدوروف) علم أنه هناك المزيد من القنابل)
    Dönecek kimsen ya da hiçbir şeyin olmadığını bildiği için Beale teşkilata her şeyini vereceğini biliyordu. Open Subtitles كنت بنفسك بيل) علم أنه بأمكانك اعطاء اي شيء للوكالة) لأنه لم يكن لك اي شخص او اي شيء للعودة له

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more