"علىّ أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • zorundayım
        
    • gerekiyordu
        
    • zorunda kaldım
        
    Ve kusura bakma ama iyi geceler demek zorundayım. Open Subtitles وأنا آسف, لكن علىّ أن أقول ليلة سعيدة الآن
    Sana söylemek zorundayım. Sen bildiğim tek eşcinsel kişisin. Open Subtitles كان علىّ أن أخبرك, أنت الشاذ الوحيد الذى أعرفه
    Söylemek zorundayım, bu benim masalın en sevdiğim yeri. Open Subtitles لكن علىّ أن أقول هذا هو جزئى المفضل فى القصة
    Hayatım boyunca bombalamalardan, linçlerden ve dövülmelerden endişelenmem gerekiyordu. Open Subtitles لذا ، كان علىّ أن أقلق حول التفجيرات و الإعدامات والضرب طوال حياتى
    Şimdiye kadar başarılı olmam gerekiyordu! Open Subtitles كان ينبغي علىّ أن أكون قد وصلت إلى مُرادي بحلول الآن
    İşçi botları olan bir kadın gözlerini bana dikmişken çişimi yapmak zorunda kaldım. Open Subtitles كان علىّ أن أصنع رنيناً عندما أعطتنى أمرأة ترتدى أحذية العمل تواصل بالأعين
    Tüm bunları sergilemeden önce dokümante etmek zorundayım. Open Subtitles علىّ أن أوثِّق كل هؤلاء قَبل أن أكشِف المَزيد.
    Ayrıca senin aksine dizlerine kapanıp vaatte bulunarak göreve tekrar atanmak zorundayım. Open Subtitles وعلى عكسك ، ينبغي علىّ أن أتذلل وأعد وأخطب ليتم تعييني من جديد
    Söylemek zorundayım bana göre senin yaptığın çalışmalarda cesaret falan yok. Open Subtitles على الرغم من أنه يجب علىّ أن أقول أنني لا أرى أى شجاعة في عملك
    Eğer öyleyse, kısa kesmeni istemek zorundayım. Open Subtitles إذا كان هذا صحيحاً ، فسيتوجب علىّ أن أطلب منك الإختصار بشأنه
    Sabah ilk uçakla Denver'a uçmak zorundayım. Open Subtitles علىّ أن ألحق بالطائرة فى الصباح الباكر
    "Üzgünüm ama üvey kardeşime bakmak zorundayım. Git ve kendin eğlen. " Open Subtitles آسفة، لكن علىّ أن أجلس مع ابن اختى الرّضيع" "واذهب واتمتّع مع نفسك
    Ama şimdi, gelecekteki ilişkim, nişanım evliliğim, çocuklarım ve torunların hepsi yok oldu, çünkü bakıcılık yapmak zorundayım. Open Subtitles ...لكن الآن، علاقتى المستقبيلّة، خطبتى زواجى، وأطفالى، وأحفادى كلّهم أبيدوا لأنّ علىّ أن أجلس مع رضيع
    Öyleyse yapmam gerekeni yapmak zorundayım. Open Subtitles علىّ أن أفعل ما هو واجب علىّ إذاً
    Tamam! Gemiye geri dönmek zorundayım! Open Subtitles فكر علىّ أن أعود ، إلى السفينة
    Bu hikâyeyi ortaya çıkarmak için, Mısır'daki Sahra çölünün kavrulmuş "sarı"lığını ziyaret etmek zorundayım. Open Subtitles لأعرف عن تلك القصّة، علىّ أن أزور الرمال الساخنة الضارية "لصحراء "مصر
    İçimde saplanmış kılıçları bulmam gerekiyordu. Open Subtitles كان علىّ أن أجد سيوفاً مُنغرزة بداخلى...
    Bir şeyler yapmam gerekiyordu. Open Subtitles كان علىّ أن أفعل شىء
    Yardım etmem gerekiyordu. Open Subtitles كان علىّ أن . أُساعدك
    Hatta bir keresinde okul balosundan sonra oral seks yaptığım adamın siparişini almak zorunda kaldım. Open Subtitles اللعنه, علىّ أن آخذ طلبات من رأيتهم مره واحده فى المدرسه فقط ؟
    Kafatasının etrafına invazif ensizyon uygulayarak dış epitel tabakayı çıkarmak zorunda kaldım. Open Subtitles كان علىّ أن أصنع شق منتشر حول محيط الجمجمة وقشرة الطبقة الطلائية الخارجية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more