"على إشارة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir sinyal
        
    • çekiyor
        
    • sinyalini
        
    • sinyal aldığı
        
    • Sinyal arttığında
        
    • sinyali
        
    • sinyal gönderebilirsem
        
    Merak etme.Burada bir sinyal alamıyorum. Open Subtitles لا عجب أنني لم أستطع الحصول على إشارة هنا
    Bırak şimdi onu. Az önce Charles Moore'un telefonundan bir sinyal yakaladım. Open Subtitles أنا حصلت على إشارة من الهاتف المحمول تشارلز.
    Ne zaman bir sinyal alırsak, yola barikat kurarız. Open Subtitles أعني أنهُ حالما نحصل على إشارة سيكون بوسعنا إقامة حواجز الطرق
    Rosa, telefonum sadece burada çekiyor. Open Subtitles وأنا أعلم أنني تأخرت على مكالمتك، روزا، ولكن هذا هو المكان الوحيد الذي أحصل فيه على إشارة.
    Bu zımbırtı pilotumuzun sinyalini engellemek için elektromanyetik alan yaratıyor. Open Subtitles هذا الشيء يخلق حقلاً مغناطيسياً مما سيشوّش على إشارة الطيار
    Daha sonra cep telefonunu ele geçirirsin. Açık olduğu ve sinyal aldığı sürece, GPS'le takip edersin. Open Subtitles ثم تخترق هاتفها الجوال، طالما الهاتف" ...مشحون، ويحتوي على إشارة
    Sinyal arttığında bizi arayacaklardır. Open Subtitles ونحن سوف ندعو لهم عندما نحصل على إشارة.
    Patron, iz sürme programımdan bir doğrulama sinyali geliyor. Open Subtitles حصلت على إشارة تحقيق على البرنامج المتعقب
    Eğer yeterince uzaklaşabilirsem ve bir sinyal gönderebilirsem seni buradan kurtarabilirim. Open Subtitles إذا أبعدت بما فيه الكفاية عن هنا لابد من أن الحكومة تبحث عنا إذا استطعت العثور على إشارة للإتصال
    En ufak bir sinyal alabilmeniz için 50 mil gitmeniz gerekiyor, ayrıca cep telefonları teleskopları engelliyor. Open Subtitles قبل أن تحصلي على إشارة والهواتف المحمولة تتداخل مع التلسكوبات
    Birkaç kilometre sonra temiz bir sinyal almaya başlarız. Open Subtitles يُفترض أن نحصل على إشارة واضحة خلال بضعة كيلومترات.
    Yetkililerden geçecek gizli bir sinyal göndermek için aynen böyle yapardı işte. Open Subtitles وهو بالضبط ما ستريد فعله للحصول على إشارة سرية تتجاوز السلطات
    Tepeye tırmanıp iyi bir sinyal bulmaya çalışacağım. Open Subtitles حسنا، سأصعد أعلى التلة، و أرى إن كنت أستطيع الحصول على إشارة.
    Telefonumda bir sinyal alabilirim ve polisi çağıracağım. Open Subtitles حتى أتمكن من الحصول على إشارة على هاتفي، وأستطيع أن استدعاء الشرطة.
    Ama genelde korucuların ordaki istasyonda çekiyor. Open Subtitles يمكنك أن تحصل على إشارة بالأسفل عند محطة الحراس
    - Lobiye in sen, daha iyi çekiyor. Open Subtitles لم لا تذهبي إلى الرواق , ستحصلين على إشارة إرسال أقوى
    Bilirsiniz, kapıların bir kez açılması erişim sinyalini almak için yeterlidir. Open Subtitles أتعرفون، البوّابة ستحتاج فقط لتُفتح مرّة واحد للحصول على إشارة الولوج.
    Eğer uydu sinyalini karıştıramazsan bizi bulurlar. Open Subtitles لو لم تتمكن من الضغط على إشارة القمر الصناعي، سيعثرون علينا
    Daha sonra cep telefonuna girersin. Açık olduğu ve sinyal aldığı sürece takip etmek için GPS'i kullanabilirsin. Open Subtitles ثم تخترق هاتفها الجوال، طالما الهاتف" ...مشحون، ويحتوي على إشارة
    Sinyal arttığında bizi arayacaklardır. Open Subtitles سوف نتصل بهم عندما نحصل على إشارة
    Şey, belki oradan, yukarıdan telefon sinyali alabiliriz. Open Subtitles حسنا,ربما نتمكن من الحصول على إشارة للهاتف من الأعلى
    Eğer yeterince uzaklaşabilirsem ve bir sinyal gönderebilirsem seni buradan kurtarabilirim. Tamam mı? Open Subtitles إذا استطعت العثور على إشارة للإتصال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more