"على الأرجح أنها" - Translation from Arabic to Turkish

    • Muhtemelen
        
    Yani, Muhtemelen zengin, başarılı ve sosyal açıdan acemi erkekleri kandırmakta ustalaşmıştır. Open Subtitles أعني على الأرجح أنها متخصصة بإغواء الرجال الأثرياء و الناجحين الخجولين إجتماعياً
    Bu yüzden onun kendisini pek fazla önemsemediğini düşünüyor. Muhtemelen hata yapıyor, ama fikrini değiştirmesi için artık çok geç. Open Subtitles على الأرجح أنها مخطئة ، لكن قد فات الأوان لتفكر بأى صورة أخرى الآن
    Muhtemelen sinirleri yatışmıştır... ama yine de belli olmaz. Open Subtitles على الأرجح أنها قد هدأت الآن ولكنك لا تستطيع معرفة هذا
    Muhtemelen kullandığı uyuşturucu yüzünden. Open Subtitles على الأرجح أنها بفعل المخدر الذي كانت تتعاطاه.
    Muhtemelen umursamaz bile. Sarhoş insanların nasıl olduğunu bilirsiniz. Open Subtitles لذا على الأرجح أنها لن تكترث, كما تعلمين السكرانين يكونون هكذا
    Muhtemelen bugüne kadarki partilerin en iyisi, değil mi? Open Subtitles على الأرجح أنها أفضل حفلة حضينا بها على الإطلاق , صحيح ؟
    Muhtemelen millete babasının ortağıyla yattığını söylerim diye korkuyor. Open Subtitles على الأرجح أنها خائفة من أن أخبر الناس أنها تقيم علاقة مع شريك والدها الأدنى مستوى
    Muhtemelen sadece biraz sıcak kahve istemiştir. Open Subtitles على الأرجح أنها تريد بعضٌ من القهوة الساخنة
    Özel kasasında silahı varmış. Muhtemelen ona ateş etmiştir. Open Subtitles لقد أخذتْ المسدس من صندوق الإيداع على الأرجح أنها كانت تطلق عليه النار
    Aman Tanrım! Muhtemelen gitarımın sesini duymuştur. Open Subtitles على الأرجح أنها سمعتني و أنا أعزف الغيتار
    Biz konuştuğumuz sırada Muhtemelen aramıza mesafe koyuyordur. Open Subtitles على الأرجح أنها تبعد نفسها عنّي كما جاء على لسانها
    Muhtemelen kocası izlerken filan yakalamıştır. Open Subtitles على الأرجح أنها أمسكت بزوجها وهو يشاهد الموقع أو ما شابه
    Eğer gezegenler, diğer sistemlerde birbirleriyle çarpışıyorlarsa Muhtemelen bizimkinde de çarpıştılar. Open Subtitles إذا كانت الكواكب تصطدم ببعضها في أنظمة شمسية أخرى على الأرجح أنها اصطدمت ببعضها في نظامنا الشمسي
    Şu an Muhtemelen koltuğa kimonosuyla uzanmış beni düşünürken, kendisiyle oynuyordur. Open Subtitles على الأرجح أنها جالسة على الأريكة في ثوبها الفضفاض تفكر بي تعمل بعض التمارين الرياضية.
    Bilgisayarı bozmak... Muhtemelen zaman kazanmaya çalışıyor. Open Subtitles إفتعل إنهياراً للحاسب, على الأرجح أنها تحاول كسب بعض الوقت
    Muhtemelen beni, dönüştüğüm kişiyi unutmanın senin için en iyisi olacağını düşünmüştür. Open Subtitles على الأرجح أنها ظنت أنه من الأفضل لكما أن تنسوني، لما أصبحتُ عليه.
    Muhtemelen Eliot'un Madigan için çalıştığını sanmıştır. Open Subtitles على الأرجح أنها إعتقدت أن إليوت يعمل لدى ماديجان
    Muhtemelen raporlarda bir yanlışlık falan olmuştur bebeğim. Open Subtitles على الأرجح أنها كانت غلطة في التقرير أو شئ ما، يا حبيبتي
    Onu demiyorum, bu şey Muhtemelen öldü. Open Subtitles كلا، أقصد الفراشة التي بالداخل على الأرجح أنها ميتة الآن
    Aynı kıyafeti giydiğimizi gördü ve her zamanki gibi altta kalmak istemedi Muhtemelen. Open Subtitles على الأرجح أنها رأت باننا نرتي الزي نفسه ولم ترغب بأن يتفوق عليها أحد كالعادة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more