Uzun süremez çünkü uyum sağlayamaz. | TED | ولن يستمر طويلاً لأنه غير قادر على التكيف. |
Kendilerine yapılan antibiyotik saldırılarında, en çok uyum sağlayabilenler hayatta kaldı. | TED | وهجمة المضادات الحيوية التي كانت كلها موجهة ضدها نجت منها هذه البكتيريا التي كانت أشد قدرة على التكيف. |
uyum sağlamanıza yardım edecek bazı dersler. | TED | إليك بعض الدروس التي تساعدك على التكيف. |
Küreselleşmedeki değişimden dolayı, teknolojideki ilerlemelerden dolayı ve diğer etkenler nedeniyle, gerçek şu ki, kuruluşlarımız sürekli adapte olmak durumunda. | TED | وبسبب تغير في العولمة وتغير بسبب تطور التكنولوجيا وعوامل أُخرى، والحقيقة أن منظماتنا مجبرة باستمرار على التكيف. |
Su kabilesi halkı değişikliklere kolayca adapte olma yeteneğine sahiptir. | Open Subtitles | شعب قبيلة الماء قادرين على التكيف مع أشياء عديدة |
Senin uyum sağlamana yardımcı olacak ilgiler ve arkadaşlıklar kurmanı istiyor. | Open Subtitles | إنها تريد أن تكسب لنفسك ... اهتماماتوأصحاب يساعدونك على التكيف ... |
Burada yedi günlük bir yıkanmayla Aracennet'in 'Yin' enerjisine uyum sağlarsın. | Open Subtitles | سبعة ايام غسل هنا سوف تساعدك على التكيف على طاقة الين هنا |
Tür olarak kolaylıkla uyum sağlayabiliyoruz ki bu uyum sağlama yeteneği, bir bakıma doğayı ve dünyayı zapt etmemize olanak sağlıyor. | Open Subtitles | إننا ككائن حي قادرون على التكيف بدرجة كبيرة تكيف يجعلنا نغزو الطبيعة والعالم إلى حدّ ما |
Bu atıklar ne olduğuna bağlı olarak kendi çevrelerine uyum sağlıyor. | Open Subtitles | هذه الفضلات على التكيف مع بيئتهم , اعتمادا على ما هي عليه. |
Gelgitlerin değişimine uyum sağlayabilen köpekbalığı sadece Apolet değildir. | Open Subtitles | و الكتاف ليس فقط القرش القادر على التكيف لتغير المد والجزر. |
Haklısın; dillerini konuşamazsam, oradakiler ile hayatta uyum sağlayamayız. | Open Subtitles | لقد كنت محقاً: إذا لم أكن قادراً على التحدث بلغة البلد لن أكون قادراً على التكيف مع أهل البلد |
Hür Cihatçıların faydaları: uyum yetenekleri çok hızlıdır. | Open Subtitles | : فوائد الجهاد المستقل هو القدرة على التكيف بسرعة |
Buraya uyum sağlamana yardımcı olması için sana bir hediyem var. | Open Subtitles | احضرتُ لك هدية خاصة كي تساعدكِ على التكيف. |
Babam da sen de uyum sağlamamı söylüyorsunuz. | Open Subtitles | أنت و أبي أخبرتماني أنه ينبغي على التكيف. |
Zekaları ve uyum yetenekleri hafife alınmamalıdır. | Open Subtitles | لا تستخفوا بذكائهم وبقدراتهم على التكيف |
Düz olmayan yerde sabit duracak ve uyum sağlayacak çift bacak tesviye eklemli merdiven gördüm. | Open Subtitles | رأيت توضيح لسلم بساقين مزدوجتين ومسطحة مما يوفر الثبات والقدرة على التكيف مع الأسطح الغير متساوية |
Çocuklar inanılmaz bir şekilde uyum sağlar. | TED | الأطفال قادرون على التكيف بشكلٍ مذهلٍ. |
Katil dinozorların adapte yeteneği olağan üstüdür. | Open Subtitles | قدرة الديناصورات القاتلة على التكيف كانت اسثنائية |
Bir açık yazılımı adapte olmaya zorlar. | Open Subtitles | الخطأ البرمجي يجبر البرنامج على التكيف |
Bir açık yazılımı adapte olmaya zorlar. | Open Subtitles | الخطأ البرمجي يجبر البرنامج على التكيف |