"على جانب الطريق" - Translation from Arabic to Turkish

    • yolun kenarında
        
    • yolun kenarına
        
    • yol kenarında
        
    • yol kenarına
        
    • Emniyet şeridi
        
    • arabayı kenara
        
    • yol kenarındaki
        
    • yolun kenarındaki
        
    Hey, Lily, ben Ted, hani şu yolun kenarında parasız bıraktığın çocuk. Open Subtitles مرحباً ليلي .. معكِ تيد .. الشاب الذي تركته على جانب الطريق
    yolun kenarında yürüyorsunuzdur ve bir kamyon gelip size çarpar ya da hareket halindeki bir trene atlayarak binmeyi deniyorsunuzdur işe geç kalmışsınızdır ve pantolonunuzun paçası sıkışır kalır. TED تمشي على جانب الطريق ثم تصطدم بك شاحنة أو أن تقفز من أمام قطار عندما تكون متأخرا عن العمل، وتتعثر بطرف بنطالك
    Birinci senaryo. Katil kızın işini bitirip yolun kenarına ölüme terk eder. Open Subtitles التفسير الاول , لقد انتهى منها وتركها على جانب الطريق لكي تموت
    Üstünde hastane kıyafetleriyle uzunca bir süredir yol kenarında titreyerek bekliyordu. Open Subtitles كانت تقف مرتدية رداء المشفى على جانب الطريق وترتجف لمدة طويلة
    yol kenarına döşenen mayınlar bugün altı Amerikalı askeri öldürdü. Open Subtitles قتل ستة جنود أمريكين عند انفجار قنابل على جانب الطريق
    Emniyet şeridi Kahve tutacağı Open Subtitles أقود على جانب الطريق والقهوة في حامل الأكواب
    yolun kenarında adamı ve nasıl dövülmüş olduğunu gördü. O adamın şiddet mağduru olduğunu veya şiddetten kaçtığını gördü. TED رأى ذلك الرجل على جانب الطريق ورأى آثار الضرب الذي تعرض له، رأى أن هذا الرجل هو ضحية للعنف المستشري.
    Özellikle yolun kenarında bırakılmış olanlar. TED خاصةً أولئك الذين تركوا على جانب الطريق.
    yolun kenarında para yapmıyorsun. Open Subtitles لا تجني المال وأنت على جانب الطريق هكذا.
    yolun kenarında küçük bir kız görmüşler. Open Subtitles و هو رأى اطفال صغار يقفون على جانب الطريق
    Birinci senaryo. Katil kızın işini bitirip yolun kenarına ölüme terk eder. Open Subtitles التفسير الاول , لقد انتهى منها وتركها على جانب الطريق لكي تموت
    Bizim için yolun kenarına bir bomba bırakırlarsa kahrolası yollarını patlatacağımızı öğrenmelerini istiyorum. Open Subtitles علموهم إن تركوا قنبلة على جانب الطريق لنا سنقوم بتفجيرها على طريقهم اللعين
    yolun kenarına park ettim, aramalar yapmaya başladım çünkü beklemek istemedim. Open Subtitles وقفت بالسيارة على جانب الطريق وبدأت أجرى المكالمات لأننى لم أرد الانتظار
    Ve yol kenarında satılan her şeyden birer tane satın aldım. TED وهكذا اشتريت عينة فقط من كل ما هو معروض للبيع على جانب الطريق.
    Ama onun alayına pusu kuranlar yol kenarında asılacaktır. Open Subtitles ولكن من سيقفون في وجه كتيبته سيشنقون على جانب الطريق
    Neden bana ilaç verip yol kenarına attığını söyleyene kadar gitmeyeceğim. Open Subtitles لن أرحل حتّى تخبريني بسبب تخديركِ إيّاي وتركي على جانب الطريق
    Kraft kurbanlarını yol kenarına atmadan önce tecavüz de ediyordu. Open Subtitles كرافت اغتصب ضحاياه ايضا قبل ان يرميهم على جانب الطريق
    Emniyet şeridi Kahve tutacağı Open Subtitles أقود على جانب الطريق والقهوة في حامل الأكواب
    Tam o sırada Torrio arabayı kenara çeker ve sigara almak için benzinciye yanaşır. Open Subtitles الآن , و تماما في تلك اللحظة توريو قرر أن يتوقف على جانب الطريق و أن يتوقف في محطة الوقود لشراء بعض السجائر
    Turistleri kaybederiz ve o vakit yol kenarındaki mısırlarımızı kim alacak? Open Subtitles سنفقد السائحين من سيشترى الذرة التى أبيعها على جانب الطريق عندئذ؟
    Yani yolun kenarındaki adam anormal, TED بمعنى أن وجود رجل على جانب الطريق ليس أمراً غريباً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more