Sabah bir saat izin alabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكننى أن أحصل على ساعة راحة في الصباح سيدي ؟ |
Hazzard County insanı uzun süredir bir "saat kavgası" görmemişti. | Open Subtitles | يا شباب مقطعة دوقات الخطر لم ار صراع على ساعة من وقت طويل |
bir saat geçti, Danny. Arada işler yolunda mı öğrenelim. | Open Subtitles | لقد حصل على ساعة جيدة داني إتصل به, لتري إنه لايزال معنا |
Ulusal Taşımacılık Şirketi sanırım bana yeni bir saat almayacaktır. | Open Subtitles | ولا أعتقد بأن المجلس القومي لسلامة النقل سيساعدوني في الحصول على ساعة جديدة |
Hedeflenen saati sadece iki dakika geçti. Herkes sakin kalsin. | Open Subtitles | لقد مضت دقيقتين على ساعة وُصول الهدف، ليبقَ الكلّ مُتيقظاً. |
Hazır mısın? Öğle tatilimiz sadece bir saat Emma. | Open Subtitles | لقد حصلت على ساعة فقط لتناول طعام الغداء , إيما. |
Sen de zamanını kitap okuyarak avluda bir saat volta atarak geçirirsin. | Open Subtitles | لذا ستقضى الكثير من الوقت فى القراءة ربما تحصل على ساعة فى ساحة السجن |
Haftada bir saat birbirimize ve ilişkimize odaklanıp konuşabileceğimiz bir yerde olmak. Adamın kartını al. | Open Subtitles | ان نحصل على ساعة كل اسبوع لنتواصل و نركز على علاقتنا ها هى بطاقة الطبيب |
Tamam, sana alarmlı bir saat bulurum. | Open Subtitles | حسناً, سأعثر لك على ساعة منبّهة أو شيئاً من هذا القبيل |
bir saat daha karantina sürecek, ama adamımızı çok hızlı paketlemeliyiz. | Open Subtitles | احصل لنا على ساعة أكثر في الحجر الصحي ولكن علينا الالتفاف على هذا بسرعة |
Bir keresinde 5.000 dolarlık bir saat bulmuştu. | Open Subtitles | في مرة من المرات، عثر على ساعة تساوي خمسة آلاف دولار. |
İyi halden dolayı günde bir saat gözetimsiz bilgisayar kullanabildiği ortaya çıktı. | Open Subtitles | إتضح أنها كانت تحصل على ساعة من إستخدام الكمبيوتر المشرف عليه بسبب حسن سلوكها |
Birimizin fotoğrafını çekersen bir saat video oyunu oynayabiliyorsun. | Open Subtitles | أتعرفون , إذا إلتقطت صورة لواحد منا ألان , فستحصل على ساعة من ألعاب الفيديو |
Bu sayede sen de bir saat fazladan uyursun. | Open Subtitles | ربما يمكنكِ الحصول على ساعة إضافية من النوم؟ |
Sonbaharda bir saat uyku kazandığımızda kalp krizi vakalarında yüzde 21 düşüş görüyoruz. | TED | في الخريف، عندما نحصل على ساعة من النّوم، نرى نقصًا بنسبة 21% في النوبات القلبية. |
Bende Rus yapımı bir saat ve birinin altın alyansı vardı. | Open Subtitles | "ويليام روبيرتسون" الجيـش الأمريـكى لقد حصلت على ساعة روسية الصنع ونطاق الزفاف المذهب لأحدهم |
Belin ağrıdığı için geceleri sadece bir saat uyuyabiliyorsun, ve bir kas oynar diye öksürmekten korkuyorsun. | Open Subtitles | يمكنك فقط أن تحصل على ساعة واحدة من النوم في الليلة بسبب أن ظهرك يؤلمك و أنت لن تجرؤ على السعال في حالة لو أنك حركت عضلة واحدة |
Günde bir saat beton avluda dolaşıyordu. | Open Subtitles | كان يحصل على ساعة يوميا في ساحة اسمنتية |
Hapishanelerde bile günün bir saati bahçeye çıkartırlar. | Open Subtitles | حتى في السجن يجب أن تحصل على ساعة راحة أسمع .. |
Bir kol saati, antika bir pipo ve ikinci baskı bir Conan Doyle. | Open Subtitles | حصلت على ساعة وأسطوانة عالية الجودة والطبعة الثانية لكونان دويل |
Ama gitmeden önce oturma odandaki o güzel guguklu saati nereden aldığını bana söyler misin? | Open Subtitles | لكن قبل أن تذهبين أيمكنكِ إخباري من أين حصلتِ على ساعة الوقواق الجميلة تلك في صالتكِ؟ |