Toplum seviyesinde bakarsak bu plan tamamen açılıp yeni bir dalga görmekten ve sonucunda karantinaya girmekten daha iyi. | TED | على مستوى المجتمع فإنه من الأفضل عودة العمل وظهور موجة ثانية من العدوى، الأمر الذي سيتطلب تطبيق الإغلاق التام. |
Cheon Song Yi seviyesinde olmalı ki bu sıfatı hak edebilsin. | Open Subtitles | هذا هو الحق. لديهم لتكون على مستوى تشون يي سونغ، و |
-Evet bu da hareketin gerçek amacıydı aslında -işleri entelektüel seviyede halletseydik. | Open Subtitles | يُحاولُ كل واحد بجدٍ في الحياةِ بتَنظيم أشياء على مستوى ثقافيِ تحادثيِ |
Ancak gerçek şu ki bunlar çoğunlukla tek seferlik, butik işler ve kolay kolay dünya çapında yeniden yapılmaz. | TED | لكن الواقع هو أن هذه مشاريع تنفذ لمرة واحدة مشاريع فريدة، ليس من السهل إعادة تصنيعها على مستوى عالمي. |
Bence eyalet ve Washington düzeyinde sizin için lobi yapacak birine ihtiyacınız var. | Open Subtitles | اعتقد انك تحتاج لشخص يساعدك في الضغط على مستوى الولاية ومن ثم الحكومة. |
en üst düzeyde, farklı bir Dünya Ticaret Merkezi bekliyor muyuz? | Open Subtitles | على مستوى أعلى هَلْ نَتوقّع أن يكون مركز التجارة العالمي الآخرَ؟ |
Nano ölçekte çalışmayla ilgili detaylardan bir tanesi maddelerin çok farklı görünmesi ve davranmasıdır. | TED | أحد الأمور بخصوص العمل على مستوى النانو هو أن الأشياء تبدو وتتصرف بشكل مختلفا جدا. |
Şimdi ise, aslında beyin biyokimyası seviyesinde bile çok benzer olduğumuzu anlıyoruz. | TED | وما نكتشفه فعلياً ، أنه حتى على مستوى الكيمياء الحيوية للدماغ ، فنحن متشابهون تماماً. |
Bireysel seviyede pek değil, fakat tüm popülasyonun kalp hastalıkları oranını değiştirmek için popülasyon seviyesinde yeterli. | TED | ليس بكثير، على مستوى الفرد، ولكن ما فيه الكفاية على مستوى المجموعة لنقل معدلات الإصابة بأمراض القلب في مجموعة كاملة. |
Bu ninja ustası seviyesinde bir bağlantıydı çünkü burada söylediğim aslında şuydu: Size bu kadar güveniyorum. | TED | وكان هذا اتصال بالمعجبين على مستوى محترف النينجا، لأن ما كنت حقاً أقوله هنا، أثق بكم لهذه الدرجة. |
Cümle seviyesinde çalışıyoruz, belki paragraf, kelimeler, imla. | TED | نحن نعمل على مستوى الجُملة، ربما الفقرة والكلمات وعلامات الترقيم. |
Bu yüzden tarife daima makul seviyede kalacaktır. | TED | لذا ستكون النسب دائمًا على مستوى معقول. |
Eskiden, bir yarış arabası sahibi, ekip şefi ve sürücü koçuydum. Aslında her ne kadar beklediğiniz seviyede olmasa da. | TED | لقد كنت مالكا لسيارة سباق في الماضي، رئيس طاقم ومدرب لقيادة السيارات، ولكن ربما على مستوى أقل من ما تتوقعونه حالياً. |
Bu çok fazla gibi görünmeyebilir fakat tüm Dünya çapında toplandığı zaman, bu muazzam. | TED | قد لا يبدو ذلك كثيرا، لكن حين تجمع على مستوى العالم كله، فهي هائلة. |
Şehir çapında, 80.000 boş ev var. | TED | على مستوى المدينة، يوجد 80,000 منزلاً خالياً. |
Bu menfur suçlar, şehir ve eyalet düzeyinde derinlemesine soruşturuluyor. | Open Subtitles | هذه الجرائم البشعة يتم التحقيق بدقة على مستوى المحافظة والدولة |
Bu da demokrasi laboratuvarlarında eyalet düzeyinde yenilikçiliği teşvik eder. | TED | وهذا يعزز الإبداع على مستوى الولاية في مختبرات الديمقراطية. |
Bu yüzden daha geniş toplumsal düzeyde araştırmaya başlamak gerekir. | Open Subtitles | ولذا عليك أن تبدأ في النظر على مستوى المجتمع ككل. |
Internet yalnızca bilgi ve birikime değil; aynı zamanda diğer insanların beyinlerindeki zekaya da erişmemizi mümkün kılıyor hem de küresel ölçekte. | TED | الإنترنت أتاح لنا الوصول، ليس فقط للمعلومات والمعرفة ، بل أيضاً للذكاء الموجود في عقول الآخرين على مستوى عالمي. |
Odam, beş katlı binanın en alt katıydı... o yüzden camım, yeşil yamaçla aynı seviyedeydi ve anahtara da gerek yoktu. | Open Subtitles | غرفتي كانت في الأسفل في الطابق الخامس بحيث أن نافذتي كانت على مستوى جانب التل الأخضر ولم يكن هناك داعٍ لمفتاح |
Geniş çaplı da olabilir; yani yenilik dediğimiz şeyler. | TED | وقد يكون على مستوى عالمي، أعني، شيء نسميه ابتكارًا. |
PAF takımdaki performansıyla göz doldurmuştu ama burada seviye farklı. | Open Subtitles | يبدو أنه لفت الإنتباه في أدائه و هو على مستوى علي جداً |
Bakın, bana göre her şey kinik asit seviyesiyle ilgili. | Open Subtitles | أترى، في رأيي كل هذا يتوقف على مستوى حمض الكيونيك |
Ben de Bach dinliyordum. Beri yandan da Altıncı sınıf kitabı okuyorum. | Open Subtitles | كنت أستمع لباخ بينما أقرأ على مستوى الصف السادس |