Bunu durdurmak için tek yapman gereken seni kimin gönderdiğini söylemek. | Open Subtitles | كلّ ما عليكَ فعله لإيقاف العذاب هو أن تخبرنا بمَن أرسلكَ |
Ve cidden yapman gereken tek şey onunla alakalı herhangi bir bilgiyi silmen. | Open Subtitles | و بصراحة , كل ما عليكَ فعله هو محو أيّ معلوماتٍ عنه |
Ne yapman gerektiğini bana sorduğun bir zaman vardı. | Open Subtitles | كان هنالكَ وقتُ تأتي فيه لتسألني عمّا عليكَ فعله |
Bunu yapman gerektiğini, böyle biri olduğunu düşündüğünü biliyorum ama-- | Open Subtitles | أعي بأنّ هذا أمر تشعر بأنّ عليكَ فعله وأنّ هذه طبيعتكَ، ولكن... |
Ne yapman gerekiyorsa yap, ama lütfen düğüne geç kalma ve kolyeyi de unutma. | Open Subtitles | إفعل ما عليكَ فعله فحسب، ولكن أرجوك لا تتأخّر عن حضور الزفاف ولا تنسَ القلادة |
Tek yapman gereken korkmaman. | Open Subtitles | كل ما عليكَ فعله هو التوقف عن الشعور بالخوف |
Tek yapman gereken yarınki İlerici Enerjiler Konferansı'na katılmak. | Open Subtitles | كلّ ما عليكَ فعله هو حضور مؤتمر الطاقات المتقدّمة يوم غد |
Bunun bitmesini istiyorsan yapman gereken tek şey kızına, onu sattığını söylemek. | Open Subtitles | لوأردتىأن يتوقفذلك ، كلّ ما عليكَ فعله أن تُخبر إبنتكَ أنكَ بعتها لنا. |
Tek yapman gereken benimle geri gelmek | Open Subtitles | لكن علي أن أُصححَ الأمر لفرانك كل ما عليكَ فعله هو أن تأتي معي |
Tek yapman gereken annenin annen olduğunu kanıtlamak. | Open Subtitles | كلّ ما عليكَ فعله هو إثبات أنّ والدتكَ هي والدتكَ |
Cenaze yarın ve hâlâ yapman gereken bir sürü şey var. | Open Subtitles | الجنازة يوم غد، ولا يزال هنالك الكثير مما عليكَ فعله |
Anlıyorum. Bunu yapman gerektiğini düşünüyorsun böyle biri olduğunu-- | Open Subtitles | أتفهّم ذلك، أعي بأنّ هذا أمر تشعر بأنّ عليكَ فعله وأنّ هذه طبيعتكَ، ولكن... |
Bu yüzden ne yapman gerektiğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | لذا سأخبرك بما يجب عليكَ فعله. |
Ne yapman gerektiğini biliyorsun Richard. Ama bunu yapacak cesaretinin olmadığını ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | تعلم ما يتعيّن عليكَ فعله ، يا (ريتشارد)، لكنكَ لنّ تقدر على حمل مشاعركَ لفعل ذلك. |
Ne yapman gerektiğini biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم ما عليكَ فعله |
Ne yapman gerektiğini söylemiştim. | Open Subtitles | .أخبرتكَ بما يتوجب عليكَ فعله |
İşte şimdi buradayız. Ne yapman gerekiyorsa yap. | Open Subtitles | إذاً ، نحن هنا لفعل ما يتوجب عليكَ فعله ؟ |
Eğer böyle bir şey bir daha olursa ne yapman gerekiyorsa onu yap. | Open Subtitles | لو طرأ شيء كهذا مجدّداً، فقط افعل ما عليكَ فعله |
Ne hazırlık yapacaksan, şimdi yap. | Open Subtitles | -فأيّاً ما كان عليكَ فعله للاستعداد، افعله الآن |
Bizimle çalışmayı sürdürmek istiyorsanız ne yapacağınızı biliyorsunuz. | Open Subtitles | إذا أردتَ الإستمرار بالعمل معنا، تعرف ما يجبُ عليكَ فعله. |
Bak, tek yapmak gereken, Elli'yi kova kafalı gözünde canlandırmak. | Open Subtitles | أنظر، ما عليكَ فعله هو فقط تصوّر (إيلي) كرأس سطل |
Biz de sana yapman gerekeni yapman için gücümüzü vereceğiz. | Open Subtitles | و نسلـّم قوتنا لما يتحتم عليكَ فعله. و ماذا عن .. |