"عليك إيجاد" - Translation from Arabic to Turkish

    • bulman gerekecek
        
    • bulmalısın
        
    • bulman gerek
        
    • bulman lazım
        
    • bulman gerekiyor
        
    • bulmanız gerekecek
        
    • bulursunuz
        
    • bulsan
        
    Kediciğini doyurması için birini bulman gerekecek. Open Subtitles أنت سيدي سيتوجب عليك إيجاد شخص آخر لإطعام قطتك الصغيرة
    Belki bu fırsatı desteklemek için bir iş daha bulmalısın. Open Subtitles ربما عليك إيجاد عملاً آخر لمساندة هذه الفرصة
    Yardim etmeye çalistigini biliyorum ama Dana'nin yaninda daha sakin olmanin bir yolunu bulman gerek. Open Subtitles أعلم أنّك تحاولين المساعدة، لكن أشعر أنّ عليك إيجاد طريقة لتكوني أكثر مرونة بحانبها.
    - Çok daha önemlisi en kısa zamanda bu köpeği bulman lazım. Open Subtitles -الأهم من ذلك ، عليك إيجاد هذا الكلب في أقرب وقت ممكن.
    Korkarım ki, mazini temizlemek için başka bir yol bulman gerekiyor. Open Subtitles أخشى أنّ عليك إيجاد وسيلة أخرى لتحسين إرثِك
    Bayan Wirth, bu durum çok çirkin. Bir başkasını bulmanız gerekecek. Open Subtitles آنسة وارث, هذا موقف غير معتاد يجب عليك إيجاد غيري, لابأس
    Bakın, sizi rahatsız eden birşey varsa, onu kullanmanın bir yolunu bulursunuz. Open Subtitles كما ترون. إذا كان هنالك شئٌ يأكل بداخلك. عليك إيجاد الطريقة التي تمكّنك مِن استخدامه.
    Eve giden yolu kendin bulman gerekecek, çünkü kardeşim mahkûmları dondurma almaya götürdü ve bir tanesini kaybetti. Open Subtitles نعم، عليك إيجاد طريقك إلى البيت بمفردك فأخي أخذ مجموعة مساجين لتناول البوظة ولكنه فقد أحدهم
    Korkarım ki üremek için başka birini bulman gerekecek. Open Subtitles هناك سوء تفاهم أخشى أن عليك إيجاد شخص آخر
    İşini yapmak için başka bir yol bulman gerekecek. Open Subtitles حسناً سيتوجب عليك إيجاد طريقة أخرى لتؤدي وظيفتك
    Ve kendine İtalyanca dersi için başka bir eş bulmalısın. Open Subtitles كما أنّ عليك إيجاد شريك لغة إيطاليّة جديد
    Biliyorum, emeklilik olayıyla başa çıkmak zor ama bununla başa çıkmak için, yaşlı adamları eve sokak köpeği gibi tıkıştırmaktan başka bir yol bulmalısın. Open Subtitles انا أعلم انه من الصعب التعامل مع التقاعد ولكن يجب عليك إيجاد طريقة أخرى للتعامل معه دون جمع رجال كبار ككلاب ظالة
    Hadi ama burası ölü Başka bi yerden yeşilleri bulmalısın Open Subtitles هيا يا رجل إنه مكان ميت عليك إيجاد طريقة أخرى للكسب
    Onu yakalamak için herkesten farklı bir şekilde düşünen birini bulman gerek. Open Subtitles سيتوجب عليك إيجاد أحدًا ما لا يفكر مثل أي أحد آخر للإمساك به
    Senin onunla geçinmek için bir yol bulman gerek. Open Subtitles عليك إيجاد طريقة لتحسين علاقتك به.
    Bunun hiç önemi yok, ...çünkü bunun için başka birini bulman gerek. Open Subtitles لا يهم ذلك لأنّه عليك إيجاد شخص آخر
    Frank, sen iyi birisin ama kalacak başka bir yer bulman lazım. Open Subtitles ولكن عليك إيجاد مكان آخر للمكوث فيه
    Rosenthal'ı serbest bırakmanın bir yolunu bulman lazım. Open Subtitles لذا عليك إيجاد طريقة لإطلاق سراحه
    Eğer kocan hakkındaki gerçeği öğrenmek istiyorsan önce Gina'yı bulman gerekiyor. Open Subtitles "ليزي" إن أردت معرفة الحقيقة حول ماهية زوجك يتوجب عليك إيجاد "جينا" لماذا؟
    Cennete kaçış kapağını bulman gerekiyor. Open Subtitles عليك إيجاد مخرج النعيم الخاص بك
    Bakımında size yardımcı olması için tam zamanlı bir hemşireyi er geç bulmanız gerekecek... Open Subtitles بطبيعة الحال عليك إيجاد ممرضة بدوام كامل لتعتني به
    Kullandığınız bilginin bütün parçaları için inanılır alternatif kaynak bulmanız gerekecek. Open Subtitles عليك إيجاد مصدر لبديل صادق ـ للمعلومات التي ستسخدمها ـ قصة مزيفة
    Sonra da ameliyatı bedavadan yapacak bir cerrah bulursunuz. Open Subtitles ومن ثم عليك إيجاد جراح لأداء المهمة مجاناً
    O zaman başka bir yol bulsan iyi edersin. Bunu açabilecek birini yukarı getirt hemen. Open Subtitles إذن عليك إيجاد طريقة أخرى أحضر شخص ما هُنا كي يفتحه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more