"عليك القلق" - Translation from Arabic to Turkish

    • endişelenmene gerek
        
    • endişelenmek zorunda
        
    • endişe etmene gerek
        
    • endişelenmenize gerek
        
    • endişelenmelisin
        
    • endişelenme
        
    • endişelenmemelisin
        
    • endişelenmen gerekmiyor
        
    • dert etmene gerek
        
    • için endişelenmene
        
    • dert etmenize gerek
        
    • endişelenmemiz gerekmiyor
        
    Önümüzdeki haftadan sonra, evrak işiyle ilgili endişelenmene gerek yok. Open Subtitles قد لا يكون عليك القلق بالأوراق الرسمية بعد الأسبوع القادم
    Teşekkür ederim, ama endişelenmene gerek yok. Ben iyiyim. Pekâlâ, ister inan ister inanma, ama burada çalışmana sevindim. Open Subtitles شكرا لك, ولكن فعلاً ليس عليك القلق, أنا بخير
    Ama artık endişelenmene gerek yok, dostum! Open Subtitles ليس عليك القلق بخصوص هذا بعداً الآن، يا صديقي
    En azından artık peşinden koşmam hakkında endişelenmek zorunda değilsin. Open Subtitles على الأقـل ليس عليك القلق مـن مطـاردتـي لك بعـد الآن
    Ancak bunun için daha fazla endişe etmene gerek kalmayacak. Open Subtitles ولكن لن يكون عليك القلق بهذا الشأن أكثر من ذلك
    Beyin öldüğüne göre diğerleri için endişelenmenize gerek olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles بما انه تم الانتهاء من الأساسيات لا أعتقد بأنه عليك القلق من البقية
    Benim için ve amcam için biraz daha az endişelenmelisin. Open Subtitles عليك القلق قليلاً بشأني والكثير بشأن عمي الشريف ديفيس؟
    Esas nokta, seks yapmak için yeterince zeki olup olmadığın konusunda, endişelenmene gerek yok, tamam mı? Open Subtitles ما أود الوصول إليه هو أن لا يجب عليك القلق حيال أن تكون ذكيًا كفاية للمعاشرة، حسنًا؟
    Bu konuda endişelenmene gerek olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنه يجب عليك القلق من هذه الأمور. فقط لا تشغلي بالك.
    Ama bunun için endişelenmene gerek yok. Bunu halletmek bizim işimiz. Open Subtitles لسنا متأكدين من ذلك بعد , لكن ليس عليك القلق بشأن ذلك
    Alan, endişelenmene gerek yok. Open Subtitles ألن, ليس عليك القلق انتا تفكر عن شارلي القديم,
    Gloria için endişelenmene gerek yok, Kara Bomba. Open Subtitles بلاك دايناميت لا يجب عليك القلق على جلوريا
    Artık Suzie ile görüşmeyeceğimi bilmeni isterim artık endişelenmene gerek yok. Open Subtitles كنت فقط اريد ان اقول لك اني لن ارى سوزي بعد الان لذا ليس عليك القلق
    En azından bir yıl boyunca endişelenmek zorunda değilsin. Open Subtitles الخبر الجيد هو أنك لا يجب عليك القلق حول هذا لسنة
    Bak, endişe etmene gerek yok bu iş bittiği zaman hiç önemi kalmayacak. Open Subtitles ليس عليك القلق حيال الأمر متى ما عقدت الصفقة لن يهم شيئاً من ذلك
    O konuda endişelenmenize gerek yok efendim. Gidebilirsiniz. Open Subtitles ليس عليك القلق بخصوص هذا، ياسيدي لديك حرية الذهاب
    Bence oğlunu utandırmamak konusundan daha çok endişelenmelisin. Open Subtitles اعتقد أنه يجب عليك القلق اكثر حيال احراج ابنك
    Ama endişelenme, çünkü şu andan itibaren, artık etrafında olup sana acı çektirmeyeceğim. Open Subtitles لكن ليس عليك القلق لأن منذ الآن، لن أكون بالجوار لأتسبب لك بمكروه
    Beni dinle. Molly'nin öğrenmesinden endişelenmemelisin. Open Subtitles اسمع ليس عليك القلق من معرفة مولي بالامر
    Neyse ki bu dizi ölçülü olduğundan sansür konusunda endişelenmen gerekmiyor, Tabi, gündüz yayınlanıyor sonuçta. Open Subtitles من حسن الحظ ليس عليك القلق بخصوص الرقابة بالمسلسل لأنه وديع. بالطبع، إنه برنامج نهاريّ.
    Oh, ve ayrıca, köstebek deliğini de dert etmene gerek yok. Open Subtitles وهناك شيء آخر، ليس عليك القلق بشأن ذلك السنجاب
    Bu konuyu dert etmenize gerek yok. Open Subtitles ليس عليك القلق بشأن هذا
    Kimliğin olmamasının iyi yanı, kimlikli olaylar konusunda endişelenmemiz gerekmiyor. Open Subtitles الشيئ الجيد في عدم امتلاكك لها هو انه ليس عليك القلق حول ديونها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more