"عليك القيام به هو" - Translation from Arabic to Turkish

    • yapman gereken
        
    • yapmanız gereken
        
    • yapmamız gereken
        
    • yapmam gereken
        
    Ve bütün yapman gereken telefonu kaldırıp istemek ve hazır. Open Subtitles كل ما عليك القيام به هو التقاط الهاتف و الطلب
    Roma'dan aksi yönde emir geldi. yapman gereken onu temizlemek. Open Subtitles هناك لائحة أوامر من روما كل ما عليك القيام به هو ان تمحيه
    Tek yapman gereken onu eve götürmek. Open Subtitles كل ما عليك القيام به هو أن تنظر إليه واصطحابه للمنزل.
    Sonra yapmanız gereken şey bunun ekran resmini çekmek. Sonra tabi ki, CAPTCHA dolduruyorsunuz TED إذن ما عليك القيام به هو أن تأخذ لقطة لشاشتك ثم بالطبع تقوم بملأ الكابتشا
    SP: Tek yapmanız gereken bir resme dikkatlice bakmanız ve orada potansiyel olarak yeni bir alan olup olamayacağına bakmanız. TED س. ب: كل ما عليك القيام به هو إلقاء نظرة على الصورة والنظر بعناية، لترى أنه يمكن أن يكون موقع جديد هناك.
    Tamam, şimdi tek yapmamız gereken Sykes'ın etini koymak. Open Subtitles حسنا، لذلك كل ما عليك القيام به هو انخفاض في الجسد اتفاقية سايكس '.
    Tek yapmam gereken ayakkabıları denemek mi? Open Subtitles كل ما عليك القيام به هو محاولة الأحذية على؟
    Tek yapman gereken orada olmak ve doğru ismi söylemek. Open Subtitles كل ما عليك القيام به هو تظهر ومحاولة نطق الاسم الصحيح.
    Tek yapman gereken bunları değerlendirmek. Open Subtitles وكل ما عليك القيام به هو مجرد الاستيلاء عليها.
    Tek yapman gereken bozuk paraları adamlara geri vermek. Open Subtitles كل ما عليك القيام به هو إعادة القطع النقدية مباشرة إلى اللاعبين.
    yapman gereken, geri geldiğinde başka birinin parfümünün bulaştığına dair bir şey var mı diye, her şeyi kontrol etmen. Open Subtitles ،ما عليك القيام به هو عندمـا يعــود ترقبِ أيّ شيء ممّا قـد يوحـي أنه كان قُرب شخص آخر مُعطَـر
    Tek yapman gereken inişi tutturmak, servis kapısından içeri girmek ve içeridesin. Open Subtitles ـ كل ما عليك القيام به هو تحديد نقطة الهبوط، والعبور من باب الدخول، وتكون في الداخل.
    Tüm yapman gereken sürat, kütle ve açıyı ayarlamak. Open Subtitles من الكراة كل ما عليك القيام به هو حساب السرعه والكتلة وزاوية
    Tek yapman gereken de salağın tekini öldürmendi. Open Subtitles وكان كل ما عليك القيام به هو قتل بعض الأطوار.
    Tek yapman gereken o aptal Todd'dan kurtulmak. Open Subtitles كل ما عليك القيام به هو تخلص من ذلك تود خداع.
    Tek yapman gereken biraz film izlemek ve festival bursu için sinema öğrencileriyle görüşmek. Open Subtitles كل ما عليك القيام به هو مشاهدة بعض الأفلام ومقابلة الطلاب الراغبين بمنح المهرجان
    Şimdi, yapman gereken tek şey, sorularıma cevap vermen.... ...ve bunu temiz ve hızlı bir şekilde sonlandırabiriz. Open Subtitles الآن ، كل ما عليك القيام به هو جواب واحد لكل سؤالين ، ويمكننا الانتهاء من هذه العملية.
    Ve yapmanız gereken vücudunuzu dinlemek. TED وما عليك القيام به هو الاستماع إلى جسمك.
    Halk içeri giriyor ve ilk yapmanız gereken şey laboratuvar önlükleri giymek. TED يأتي الجمهور، وأول شيء عليك القيام به هو لبس معطف المختبر.
    Tek yapmanız gereken, herhangi bir paranormal, okkült, doğaüstü yeteneğinizi uygun gözlem şartları çerçevesinde ispat etmek. TED كل ما عليك القيام به هو إثبات أي شيء غامض خارق، او حدث خارق أو من أي نوع تحت ظروف الرصد السليم.
    Kanka yapmamız gereken onları ikna etmek Open Subtitles كل ما عليك القيام به هو إيجاد بعض المشاهير من السهل ايقاعهم لممارسة الجنس أمام الكاميرا انه ربح مذهل
    Tek yapmamız gereken para biriktirmeye devam etmek canım. Open Subtitles الطفل، كل ما عليك القيام به هو الحفاظ على الادخار.
    Tek yapmam gereken yılanı deliğinden çıkarmamıza yardım etmek. Open Subtitles كل ما عليك القيام به هو مساعدتنا لاستدراج الثعبان للخارج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more