"عليك الوثوق" - Translation from Arabic to Turkish

• güvenmen gerek
• güvenmek zorundasın
• güvenmelisin
• güvenmen lazım
• güvenmen gerekiyor
• güvenmen gerektiğini
• güven

Bu konuda bana güvenmen gerek. Dışarı çıkma. Kimseyle konuşma.
يتحتم عليك الوثوق هذه المرة .لا تخرجي، لا تحدثي أحد

Dinle, yaşamak istiyorsan bana güvenmen gerek.
ان أردت الحياة ليس أمامك خيار آخر عليك الوثوق بي

Gördün mü bak, annen nasıl güzel vakit geçirilir biliyorum diyorsa, annene güvenmek zorundasın.
الآن، عليك الوثوق بوالدتك عندما تقول لكِ بأنها تعرف كيف تقضي وقتًا طيبًا.

Yardm edebilirim. Ancak bana güvenmek zorundasın.
يمكننى المساعده لكن عليك الوثوق بى

Fakat bazı şeyler var ki, şu anda sadece bize güvenmelisin.
ولكن هناك بعض الأمور التي عليك الوثوق بها.

Bana güvenmen lazım, bu iyi bir durum, çok kazanacaksın.
عليك الوثوق بي، إنه سوق متميز سوف تجني ثروة

İdrak edecek çok şey var biliyorum ama bana güvenmen gerekiyor.
أعلم أن هذا يصعب استيعابه لكن عليك الوثوق بي حول هذا

Ve neden ona güvenmen gerektiğini.
وسبب أني أعتقد أنه عليك الوثوق به

Çünkü yapabilirsin, ama bana güvenmen gerek.
لأنك تستطيع ، كما تعلم لكن عليك الوثوق بي

Fazla zamanın kalmadı. Bana güvenmen gerek.
ليس أمامك الكثير من الوقت عليك الوثوق بي

Baba, hapse girmek istemiyorsan, bana güvenmen gerek.
أبي، يجب عليك الوثوق بي ما لمْ تكن تُريد الذهاب إلى السجن.

Şu andan itibaren ona güvenmen gerek, anladın mı?
وإجراء اختبار توافق الدم - عليك الوثوق بها الآن، حسناً؟ -

Bu konuda bana güvenmen gerek.
سيتوجب عليك الوثوق بي بهذا الأمر

Yardım edebilirim, ama bana güvenmek zorundasın.
بوسعي مساعدتك، لكن يتحتم عليك الوثوق بي

Bana güvenmek zorundasın.
و الآن عليك الوثوق بي

Benim kararlarıma güvenmek zorundasın.
عليك الوثوق بأحكامي

Peki, eğer bir kızla tanışmak istiyorsan, Buna pek güvenme, bilirsin. Kızların nasıl düşündüğünü bilen birine güvenmelisin.
لو أنّك ترغب بمقابل فتاة فليس عليك الوثوق بهذا كما تعلم عليك الوثوق بشخص يعلم كيف تفكّر الفتيات.

İnanması zor, biliyorum. Ama bana güvenmelisin.
أعلم أنه صعب التصديق ولكن عليك الوثوق بي.

Beni dinle, seni öldürmeyeceğim. Ama bana güvenmen lazım, yoksa ikimiz de ölürüz. Anladın mı?
لن أقتلك، لكن عليك الوثوق بي وإلّا هلك كلانا، مفهوم؟

Amy, bana güvenmen lazım. Bu sizin güvenliğiniz için.
(إيمي), سيتوجب عليك الوثوق بي هذا من أجل حمايتك

Daha iyi olabilirsin. Seni buradan çıkaracağım ama bana güvenmen gerekiyor.
بوسعي أخراجك من هنا، لكن عليك الوثوق بيّ، هل تفهم؟

Bu sefer bana güvenmen gerekiyor.
عليك الوثوق بي حيال هذا فحسب.

O zaman bana güvenmen gerektiğini bilirsin.
إذن أنت تعرف أنه عليك الوثوق بي

Hayır, değil. Gerçek. güven bana.
كلا، بل الحقيقة عليك الوثوق بي