"علينا أن نعرف" - Translation from Arabic to Turkish

• bulmamız gerek
• öğrenmemiz lazım
• bilmeliyiz
• öğrenmeliyiz
• bilmemiz gerek
• bilmemiz gerekiyor
• öğrenmek zorundayız
• olduğunu bulmalıyız
• bulmamız lazım
• öğrenmemiz gerek
• tanımamız gerekir
• olduğunu bilmemiz

Tamam, bize ne yaptığını bulmamız gerek, hemde hemen.
حسناً ، إذاً ، علينا أن نعرف ماذا فعلت لنا ، وبسرعة

Bunu yapmasının bir sebebi olduğu belli. Bizim de bunu öğrenmemiz lazım.
أنه عمل هذا الشريط لسببًا ما، ويجب علينا أن نعرف ما هو.

- İlk önce neyin bozulduğunu bilmeliyiz.
أصلحه علينا أن نعرف أولا ما العطل الذي حدث اصلحه، الآن

Neler olduğunu öğrenmeliyiz önce dedim.
وأخبرتهم بأنه يجب علينا أن نعرف ماذا حدث أولاً

Bizim de bütün o sıkıcı zırvaları bilmemiz gerek.
علينا أن نعرف كل هذه التفاهات المملة أيضا.

Burs çıkmaması ihtimaline karşı bir plan yapmak için bilmemiz gerekiyor.
علينا أن نعرف لكي نضع خطة في حال لم تحصل عليها.

Neler döndüğünü öğrenmek zorundayız.
، علينا أن نعرف ما يحدث و نعرف معنى كل هذا

Hattın diğer ucunda kimin olduğunu bulmalıyız.
علينا أن نعرف من يوجد على الطرف الآخر من الخط

Çarpılan o adama ne olduğunu bulmamız gerek.
علينا أن نعرف ماذا حصل للرجل الذي صدمه ؟

- O seyahatte ne yaptığını bulmamız gerek.
علينا أن نعرف ما كانت تفعله في تلك الرحلة

Fakat en kısa sürede bulmamız gerek.
لا أدري ، لكن علينا أن نعرف هذا سريعاً

Dennis'in aklında ne varsa bunu öğrenmemiz lazım. Onu vurmak, doğru bir hamle olmaz.
و علينا أن نعرف المزيد عن ما يخططه قتله ليس بالحركة الصحيحة

Birinin bizden haberi var. Kim olduğunu öğrenmemiz lazım.
هناك شخص آخر يعلم بشأننا، علينا أن نعرف من يكون

Kimin ya da neyin bunları yaptığını bilmeliyiz.
إذاً علينا أن نعرف من هوَ و ما الذي يصنعه أولاً؟

Bazen, olayların nasıl sona erdiğini gerçekten anlamak için nasıl başladığını bilmeliyiz.
أحياناً لكي نفهم حقاً كيف تنتهي الأمور، يجب علينا أن نعرف أولاً كيف بدأت.

Kumarhaneden önce gittiği yerleri öğrenmeliyiz. Yolculuk kayıtlarını tekrar istiyorum.
علينا أن نعرف كل مكان ذهبت إليه قبل نادي القمار، أودُ رؤية مسار رحلتها مجدداً

Yaşıyor olabileceğini düşünüyoruz ama onu nasıl bulacağımızı bilmemiz gerek.
نعتقد أنّها لا زالت حية لكن علينا أن نعرف كيف نجدها

Olayla ilgili bilgileri vermeden önce kimlerle muhatap olduğumuzu bilmemiz gerekiyor.
، قبل أن نكشفُ أي معلومات يجب علينا أن نعرف مع من نتحدث

Kimliği ortaya çıkmış mı öğrenmek zorundayız.
يجب علينا أن نعرف إذا كان في موضع شبهة و إذا كان الأمر كذلك

Belki de ne olduğunu değil neden olduğunu bulmalıyız.
ربما يجب علينا أن نعرف لماذا فقط ولكن علينا ان نعرف لماذا أيضا

Bakın, eğer bu buluşma müvekkille ilgiliyse, hangisi olduğunu bulmamız lazım.
اسمعا، لو كان ذلك الإجتماع حول مُوكّلة، لذا فإنّ علينا أن نعرف أيّ قضيّة.

Bu yeri öğrenmemiz gerek, sonra bir zayıflığını bulur, bunu kullanırız.
علينا أن نعرف هذا المكان نكتشف موضع الضعف، ونفجره

Birbirimizi gerçekten tanıyacaksak önce kendimizi daha iyi tanımamız gerekir herhalde.
إذا كنا سنعرف بعضنا البعض بالفعل على الارجح, سيكون علينا أن نعرف أنفسنا بشكل أفضل أولاً

Amerikalıların o gazın içinde neyi olduğunu bilmemiz gerekli.
لذلك يجب علينا أن نعرف ما لديهم الأميركيين في الغاز.