Brian, hayatımızın geri kalanını burada geçirebiliriz. - Burası mükemmel. | Open Subtitles | براين, يمكننا أن نقضي بقية عمرنا هنا فهذا مكان رائع |
Bu hayatımızın fırsatı mı yoksa herkes bizim bilmediğimiz bir şeyi biliyor ve batacak mıyız. | Open Subtitles | إما هذا إستثمار عمرنا أو الجميع يخسر كل شئ وينتهي أمرنا |
Ama bizim yaşımızda, bu buluşmalar evlilik amaçlı olur, bunu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | لكن فى عمرنا هذا، سيكون كلقاء زواج ، أنتِ تعرفين هذا أليس كذلك؟ |
Bir tek numarayı yaparsak hayatımız kurtulur, duyuyor musun? | Open Subtitles | ,يا رجل, سننفذ عملية واحدة .. تلك العملية اللعينة يا رجل , من ثم نستريح عمرنا بطوله, اتسمعى ؟ |
O bir şakaydı. Daha beş yaşındaydık. | Open Subtitles | لقد كانت مزحة كان عمرنا حينها خمسة سنوات |
Yaşları bizimle aynı ve 5 yaşında bir oğulları var. | Open Subtitles | انهم فى نفس عمرنا , ولديهم ولد , عنده 5 سنوات |
Kitty, bizim yaşımızdaki insanlar çocuk sahibi olmaz. Torun sahibi olurlar. | Open Subtitles | كيتي، الناس بمثل عمرنا لا يكون لهم أطفالا يكون لهم أحفاد |
Hayır. Bu yaşlarda ortaya çıkabilecek normal bir hazımsızlık problemi. | Open Subtitles | كلاّ، هناك دوماً مشكلة في الهضـم في عمرنا |
Rüyalardaki koca değildim, ama anneni sevmiştim ve hayatımızı birlikte geçirdiğimiz için çok mutluyum. | Open Subtitles | لم أكن زوجاً مثالياً لكن أحببت أمك و أنا سعيد أننا قضينا عمرنا سوياً |
İkimiz de 35 yaşındayız. Kalan hayatımızda pek bir beklentimiz kalmadı. | Open Subtitles | كلاّنا بعمر الـ35، لقد تخطينا متوسط عمرنا المتوقع |
Üstelik çıktığımızda Hayatlarımızın geri kalanı hâlâ bizi bekliyor olacak. | Open Subtitles | و عندما نخرج سيكون لدينا باقي عمرنا لنعيشه |
hayatımızın geri kalanında yapacağımız şey hayalimizdeki diyarı bulmak olacak. | Open Subtitles | و ما سنقوم بفعله لبقية عمرنا هو اراحة انفسنا فى مكاننا الصغير الخاص |
Hayır, illa bir keman dörtlüsü ve Paris ve çiçekler ve çukulatalar olmak zorunda ve hadi hayatımızın geri kalanını beraber harcayalım. | Open Subtitles | لا .. يجب ان تكون بعازفين اربعه و باريس و ورود و شكولاته و دعينا نمضي باقي عمرنا معاً |
Şimdi hayatımızın baharında karılarımıza kölelik ediyoruz. | Open Subtitles | و ها نحن الآن , في متقبل عمرنا و نحن عبيد لنسائنا |
Başarısız olursak, hayatımızın 10 yılı boşa geçmiş demektir. | Open Subtitles | اذا رسبنا بها هذا يعنى اننا اضعنا حوالى 10سنوات من عمرنا. |
Bu çocuk bizim yaşımızda, ama şişman. | Open Subtitles | حسناً. هذا الصبي في مثل عمرنا لكنه سمين. |
Şuna bak. Senin ve benim hayatımız boyunca göreceğimiz polenden fazlası. | Open Subtitles | أنظر إلى هذا، هذا لقاح أكثر مما رأيناه طوال عمرنا |
İlk uyuşturucu aldığımızda kaç yaşındaydık biz? | Open Subtitles | كم كان عمرنا عندما تعاطينا المخدّرات لأول مرّة؟ |
60 yaşında hala kıyafetlerimizi ve bir kediyi paylaşan yaşlılar mı olacağız? | Open Subtitles | مالذي نتوقع أن نكونه، في الــ 60 من عمرنا ولا نزال نتشارك الملابس والقطة |
Bir keresinde de televizyonda, bizim yaşımızdaki gençlerin partiye gittiklerini görmüştüm. | Open Subtitles | .. ورأيت مرة على التلفاز مجموعة من الشبّان في مثل عمرنا ذهبوا إلى حفلة |
Hatta annelik yapmıştır diyebilirim, 10 yaşımızdan beri kimsesiziz. | Open Subtitles | وتتعامل كأم لى ايضا, لأننا كنا يتيمتين منذ العاشرة من عمرنا |
Biz iki salak 60 yaşına geldiğimizde hala burada oturuyor mu olacağız? | Open Subtitles | هل سنكون جالسين هنا عندما نكون في الـ60 من عمرنا مثل شخصان أحمقان؟ |
Belki de bizim yaşımızdakiler, bu tür şeylere havadan atlamalıdır. | Open Subtitles | من الممكن انه في عمرنا هذا ينبغي الأخذ بعفوية خلال هذه الأشياء |
Temiz su ve sıhhi tesisattan sonra, aşılar yaşan süremizi en çok arttıran teknolojidir. | TED | بعد تنقية المياه وتطهيرها، اللقاحات هي التقنية الأولى التي زادت عمرنا الإفتراضي وجعلت حياتنا تمتد أكثر. |