Çok ufak bir komisyon karşılında... sizin, ailenizin ve tabii liderlerinizin... gizlice İtalya'dan çıkarılıp sizin gibi önemli kişilerin... baş tacı edileceği bir doğu ülkesine götürülmenizi ayarlayabilirim. | Open Subtitles | مقابل عمولة صغيرة يمكنني أن أرتب لك و لعائلتك و لقوادك بالطبع لتخرجوا مع البضائع من إيطاليا و تنقلوا لمدينة شرقية |
Seni uyarmalıyım, içtiğim şeyden komisyon alırım. | Open Subtitles | يجب علي أن أحذرك إنني أتقاضى عمولة عن ما أشربه |
Tüm ihtiyacım olan komisyon hesabında bir isim ve başlangıç için birkaç papeldi. | Open Subtitles | كل ماإحتاجه كان اسم على عمولة الحساب وبضعة دولارت للبدء مع |
komisyonu neden kapattığını biliyorum, | Open Subtitles | أنا يعرف لماذا أنت سيوسيد أسفل عمولة جوسبيي, |
Rüya görüyor olmalısın! Asla kimsenin benden komisyon almasına izin vermem! | Open Subtitles | لابد انك تحلمى لن اسمح لأحد ان يكلفنى عمولة |
Bak ne diyeceğim, sana 100 bin papel indirim yaparım çünkü emlakçıya komisyon ödemek istemiyorum. | Open Subtitles | سأحسم لك 100 ألف دولار من ثمنه لأنّني لن أضطرّ إلى دفع عمولة للسمسار |
Ne zaman ona bir alıcı bulsam komisyon alıyordum. | Open Subtitles | في كلّ مرّة أعدّ صفقة له، أحصل على عمولة |
Bir düğün organizatörü en az onbeş milyon rupi komisyon alır. | Open Subtitles | عمولة منظم الأعراس تبلغ 15 مليون روبية على الأقل |
Beni temsil etmeni istiyorum, gerçek müşteri, gerçek komisyon. | Open Subtitles | أريدك أن تكون مدير أعمالي زبون حقيقي، عمولة حقيقية |
Bizim sahamızda, ATM'leri soyuyordunuz ve bize haber vermediniz komisyon ödeme falan teklif etmediniz. | Open Subtitles | لقد كنت تسرق أجهزة الصراف الآلي على عشبنا، وأنت لم تسأل، وأنت لم تعرض لدفع عمولة. |
Bundan komisyon almayacağım ama bana kahvaltı ısmarlayabilirsin. | Open Subtitles | لن أأخذ عمولة عن ذلك ولكن يمكنك ان تطلبي لي الإفطار |
komisyon alabilmek için... Maaşla kimse geçinemez. | Open Subtitles | لكسب عمولة , لا أحد يستطيع العيش بالأجور |
komisyon alabilecekse ninesini bile öldürür o çaktırmadan. | Open Subtitles | سوف تقتل جدتها للحصول على عمولة من المزاد |
komisyon söz konusu olunca bir şeyin yoktu ama! | Open Subtitles | و هل ستفعلين ذلك في حين أن هناك عمولة ستحصلين عليها |
Çünkü ne olabileceğini bilemezsin. O günlerin birinde belki bir tam komisyon alabilirsin. | Open Subtitles | فلعلّ أحد أولئك العملاء يعطيني عمولة كاملة. |
Parasini ödedi zaten. simdi de senden komisyon alacagim. Bir tasla iki kus. | Open Subtitles | لقد أشتراها مني, والآن سأخذ عمولة غنمتمرتين, |
Herod'un hediyesi, üçe bölünecek. Bulanın komisyonu çıktıktan sonra tabi. | Open Subtitles | . هدية "هيرود" سوف تقسم على ثلاثة - . ناقص عمولة المكتشف - |
Komisyonla çalıştığım bir işteyim. | Open Subtitles | وأنا في الحقيقة في عملي حيث أعملُ مقابل عمولة. |
Sen bir araba satıp payını alana dek de böyle kalacak. | Open Subtitles | مالمدة التي ستقضينها حتى تبيعي سيارة وتحصلين على عمولة |
İşleri yürüyecek olursa komisyonumu alacağımı söyledim. - Temsilci kızım benim! | Open Subtitles | سأتقاضى عمولة إذا نجحوا |
Jordan, degerli pay hisselerinden ne kadar kâr elde ettin? | Open Subtitles | ماذا كنت تتقاضى عمولة في الشركات الكبيرة؟ |
Kayak tesisi hayata geçirilirse muazzam komisyon ücreti alacak bir avukat. | Open Subtitles | المحام الذي إن كان يستحق أجره كمفاوض, أيد كسب عمولة ضخمة لذا يجب أن يصبح المنتجع حقيقة |
Aptal bir komisyonda rahat bir yer için girmedim bu yarışa ben. | Open Subtitles | أنا لم أدخل هذا السباق لبقعة هين على بعض عمولة غبية. |
Fakat, onları satmaya ikna edebilirsen komisyonuna dişe dokunur bir bonus ekleyebileceğimizden eminim. | Open Subtitles | لكن ان امكنك اقناعهم بالبيع فانا متأكد انه يمكننا اضافة عمولة جيدة لك |