Biliyor olacağız ki biz o mucize değiliz, sıradanız, sitedeki tek çocuk biz değiliz ve bence bu felsefi açıdan öğrenilmesi gereken çok derin bir şey. | TED | سوف نعرف اننا لسنا معجزات اننا مجرد بطة في صف ما لسنا الوحيدين في هذا الحيّ, وأعتقد أنه شيئ عميق جداً لنعلمه, فلسفياً. |
Girdiği konulara inanamıyorum. çok derin. | Open Subtitles | لا أستطيع تصديق الأمور التي مر بها إنه عميق جداً |
Küçük bir ısırık onu derin ve huzursuz bir uykuya sürükler. | Open Subtitles | قضمة واحدة صغيرة و ستغرق في نوم عميق جداً و مزعج |
Şu bayağı derin. | Open Subtitles | هذا عميق جداً. |
Bıçak tam midesine girmiş ve yara oldukça derin. | Open Subtitles | لقد تلقّى طعنة في بطنه و الجرح عميق جداً. |
Ben de yine burada oturmuş köpeklerden bahsediyorum. Ve sen çıkıp gerçekten çok engin sözler söylüyorsun! | Open Subtitles | ها أنا أتحدث إلى الكلاب ثانية و أنتِ تقولين شئ عميق جداً |
İkiniz arasında çok derin... duygusal bir çekim var. | Open Subtitles | من الواضح أنّ هناك إرتباط عاطفي.. عميق جداً بينكما |
Evet, yanında ağzı bozuk bir de not geldi ama bu çok derin bir kavram. | Open Subtitles | نعم، كان هناك ملاحظة قذرة معه ولكن هذا المفهوم عميق جداً |
Keşfe çıktım zaten. çok derin ve süratli akıyor. | Open Subtitles | لقد إستكشفته بالفعل إنّه عميق جداً وسريع |
Endişelenme. Kaptanı duydun. Orası çok derin. | Open Subtitles | لا تفعل ,لقد سمعت الكابتن انه عميق جداً |
Korkuyorum çünkü yara çok derin. Hayatta kalamam. | Open Subtitles | أخشى لأن الجرح عميق جداً أن لا ينجو |
Korkuyorum çünkü yara çok derin. Hayatta kalamam. | Open Subtitles | أخشى لأن الجرح عميق جداً أن لا ينجو |
Fakat onu derin bir uykuya sokmak için yeterli. | Open Subtitles | لكن كافي على شخص ما لوضعه في نوم عميق جداً |
Gelecek ise bir yanılsama sıradan insanın aklına girerek onu derin bir uykuya yatıran bir yanılsama. | Open Subtitles | والغد وهم الشخص الذي ينوم الرجل التقليدي مغناطيسياً إلى نوم عميق جداً |
Şu bayağı derin. | Open Subtitles | هذا عميق جداً |
Şu bayağı derin. | Open Subtitles | هذا عميق جداً |
Sağ elinin içinde, oldukça derin bir kesik vardı. | Open Subtitles | كان به قطع عميق جداً في يده اليمني |
Evet, oldukça derin. | Open Subtitles | أجل , هذا عميق جداً |
Ben de yine burada oturmuş köpeklerden bahsediyorum Ve sen çıkıp gerçekten çok engin sözler söylüyorsun! | Open Subtitles | ها أنا أتحدث إلى الكلاب ثانية و أنتِ تقولين شئ عميق جداً |