"عميلك" - Translation from Arabic to Turkish

• müşterin
• Müvekkiliniz
• Müşteriniz
• Müşterinin
• müvekkilin
• Müvekkiline
• Ajanınız
• müvekkilinizin
• müvekkilinin
• Ajan
• ajanın
• müşterini
• müvekkilini
• müşterine
• Müşterinizin

Bir müşterin için portföy hazırlamaktasın, en önemli üç kural ne olurdu?
الآن، في عملية تنظيم محفظة عميلك ماهي أهم ثلاثة قواعد؟

İsviçreli müşterin hala ilgileniyor mu?
هل تعتقد ان عميلك السويسرى مازال مهتم بهذة الاصدارة

Eğer Müvekkiliniz reddederse, ...buna uyması için mahkeme emri çıkarttırabiliriz.
إذا رفض عميلك ، نتمكن من الحصول على امر لإجباره

Yeni Müşteriniz, bir saat sonra yapacağınız sunumda ürünün ek resimlerinin yer almasını istediğine karar vermiş.
عميلك يقرر أنها تحتاج لمزيد من البرامج لتكون محتواة في العرض الذي ستقدمه خلال ساعة

"Müşterinin, en iyi anlaşmayı aldığına emin ol."
تأكد بأن يكون عميلك قد حصل على أفضل صفقة ممكنة

müvekkilin 60 gün süresince resmi teklif yapamayacağı gibi şu andan itibaren daha fazla hisse senedi de satın alamayacak.
ليس فقط عميلك لا يمكنه طرح عرض شراء لـ60 يومـًا ولكن لا يمكنه أيضـَا شراء أي سهم حتى ذلك الحين

Müvekkiline hatırlat Arizona'daki lüks yat piyasası en uygun durumda bile sınırlıdır.
حسن، فلتذكر عميلك أن محل اليخوت الفاخرة في أريزونا نعروض لأعلى سعر

Granger albayı öldürmeye kalktı. Ajanınız tam o esnada yakalandı.
ان جرانجر حاول قتل الكولونيل ولكن عميلك كان في المكان الغير مناسـب

Yaptığının cezasını çekiyor, ...müvekkilinizin çoktan nakil halinde olduğunu görerek.
حسناً, يبدو ذلك مأزق حرج نوعاً ما طالما أن عميلك على الناقله الآن

müvekkilinin şansına, senin nasıl hissettiğinin bir önemi yok.
لوسي عميلك لا يهم كيف تشعر المهم ان نربح القضية

O senin tek müşterin. Ne biçim bir ajanssınız siz?
،إنه عميلك الوحيد أي وكيل أعمال تافه أنت؟

Bu sabah müşterin Chuck ile garip bir şeyler yaşandı.
بشأن حادثة صغيرة هذا الصباح تشمل عميلك تشاك

Eğer Müvekkiliniz sızlanmayı bitirdiyse, ona şunu söyler misiniz bir kadın otomatik olarak eve sahip olamaz.
إن توقف عميلك عن الثرثره يجب أن تشرح لها أن الزوجه لاتحصل على المنزل تلقائيا

Müvekkiliniz bu rahibe yorumu için onay almış mıydı?
هل عميلك يؤكد على رواية الراهبه للاحداث؟

Müvekkiliniz, babasının adının aklanmadığı gerçeğiyle yaşamak zorunda.
عميلك عليه العيش مع الإلتباس في إسم والده الذي لم يتم تبرئته

Müşteriniz babasının hesabında hak iddia ediyor, ama pasaportu yok ve kimliğini kanıtlayamıyor.
عميلك يطالب بحساب والده إلى الآن لا يوجد عنه جواز سفر

Müşterinin 8 milyonu ve senin davayı kazanman gerekiyor.
انها 8 ملايين إلى عميلك, وأنت بحاجه للفوز.

Müvekkiline o kağıtları imzalat, olur mu?
اجعل عميلك يوقع على هذه الأوراق هلا فعلت ؟

Bu adam mı sizin gelişmiş istihbarat Ajanınız?
هذا الشخص هو عميلك للإستخبارات المتقدم ؟

Bayan Florrick, müvekkilinizin duruşmada bulunma zamanı saat 10 idi.
سيدة فلوريك , عميلك .كان لزاما عليه الحضور على الساعه العاشرة

Bir müvekkilinin bir kıza tecavüz ettiğini bildiğin halde hala onu savunman kendini iyi hissettiriyor mu?
عندما تعرف أنّ عميلك اِغتصب فتاة، وأنت تُخرجه من المأزق، فهل يُعطيك ذلك شعوراً جيّداً؟

O lafın gelişiydi. Ajan Matthews'un hesaplarımı dondurduğunu duydum.
ــ كانَ هذا كلاماً عرضياً ــ لقد سمعتُ أنَ عميلك قد جمد أصولي

Bana mesaj atan ajanın kim oldunu öğrenmelisin..
فل تكتشف اذا كان عميلك من يراسلني

Seni izliyorum da, bütün yaptığın müşterini izlemek.
كل ماتفعله هو مراقبة عميلك وهكذا استطعت رميك بالتفاحة الآن

Senin yapman gerekeni yapıyorum, müvekkilini cezaevinden kurtarıyorum.
افعل ما يجب عليك فعله ، اساعد عميلك بالبقاء خارج السجن..

Bilesin diye söylüyorum verdiğin poz tek müşterine pek güven vermiyor.
فقط لعلمك، ليست الوضعية التي تُدخل الثقة في نفسِ عميلك الوحيد

Üç numaradaki Müşterinizin hayat sıvılarını çekmiş aşağıya iniyordu.
لقد كانت تهرول الى اسفل,مستنزفة العصير الحيوى من عميلك فى رقم ثلاثة