"عندئذٍ" - Translation from Arabic to Turkish

    • O zaman
        
    • O zamanlar
        
    • Öyleyse
        
    • Böylece
        
    • Sonra da
        
    • Sonrasında
        
    • O zamana
        
    Askerlerden daha güçlü olacağız, O zaman bizi kimse durduramaz. Open Subtitles سنكون أقوى من جنودهم و لن يوقفنا أحد عندئذٍ
    O zaman ağlamasını kesmek için mama gerektiğini bilirsin. Open Subtitles عندئذٍ أنت تعرف أن البكاء لا يوقفه الا الطعام
    Belki O zaman evlendiği kişinin ne kadar harika biri olduğunu anlar. Ne? Open Subtitles وقد يدرك عندئذٍ روعة المرأة التي تزوجها.
    Evet ama 1994'te öyle değildi. O zamanlar henüz ölmemişlerdi. Open Subtitles أجل، لكن ليس في عام 1994، إذ كانا حيَّين عندئذٍ.
    Peki. Öyleyse senin kan kaynağını Wickery Köprüsü'nden aşağı atacağım. Open Subtitles حسنٌ، عندئذٍ سأودي بنبعكَ للدماء من فوق الجسرِ.
    Ve sen tam bitti derken, asıl sikiş O zaman başlar! Open Subtitles عندما تظن أن كل شيء انتهى عندئذٍ يبدأ المأزق الحقيقي
    O zaman neden ben yarın geldiğimde senin yaptığın işin dünyada büyük bir fark yaratıp yaratmadığını bana anlatmıyorsun? Open Subtitles فدعني أعود عندئذٍ ويمكنك إخباري بالفرق الصغير الذي يحدثه ما تفعله يومياً
    O zaman insanlar onları tanrı olarak tanımaya başladı. Open Subtitles بدأ الناس في كل مكان عندئذٍ يقتنعون بأنهم آلهة
    Tamam O zaman, lanet çeneni kapatmam gerek. Open Subtitles حسناً ، عندئذٍ فأنا أريد منك أن تخرسي تماماً
    Bu da işe yaramazsa, O zaman sen de onun kıçını tekmelersin olur biter. Open Subtitles ولو لم يفلح ذلك ، عندئذٍ فقط اركلها في خصيتيها
    Gözler ufukta, gözler ufukta. O zaman kusmazsın. Open Subtitles ثبتي عينيكِ على الأفق ، عينيكِ على الأفق عندئذٍ لن تتقيئي
    Bir kadın, aslında... gerçekten iyi bir iş yapmak için çok çaba sarf eder ve yağcılık yapar ve eğer kendine güvenen ve yetenekli biriyse, O zaman bir cadalozdur. Open Subtitles عندما تحاول المرأة حقاً أن تبذل ما في وسعها عندئذٍ تصبح متملِّقة و إذا ما كانت واثقة و ذات كفاءةٍ عندئذٍ , إنُها ساقطة
    Çünkü O zaman neden orada olduğunu sorabilirlerdi. Open Subtitles لأنّه عندئذٍ سيكون عليكِ أن تقولي لهم لماذا
    Eğer bize verilen ceza işten kovulmaksa O zaman hepimiz yaptığımızın arkasında durmalıyız ancak O zaman bir şeyleri değiştirebiliriz. Open Subtitles يجب أن نكون يد واحدة حتى النهاية عندئذٍ سيفعلون ما نريد
    Çünkü O zaman bana ilişkimizin neden bittiğini sorardın. Open Subtitles لأنّه عندئذٍ كنتَ ستسألني لماذا وستنتهي العلاقة
    O zamanlar onun gözdesiydim. Open Subtitles عندئذٍ كنتُ عميلها المُفضّل، ولم تكَد تضاهيني
    Ve de O zamanlar kesim imalathaneleri sizin ailenizdeydi. Open Subtitles عائلتكما كانت تمتلك مصنع الأخشاب عندئذٍ.
    Öyleyse ben eminim ki evde uyuyormuşumdur. Open Subtitles حسنٌ، عندئذٍ كنتُ نائماً في بيتي، وإنّي لموقنٌ من ذلك.
    En muhtemel sebep nedir, bana bunu söyle Böylece testlerini yapabilirsin? Open Subtitles ما السبب الأكثر إحتمالاً لذلك؟ أخبريني ذلك عندئذٍ بوسعكِ إجراء فحوصكِ
    ve ondan Sonra da seni çatıdan atlaman için zorlayacağım. Open Subtitles عندئذٍ سأجبر أنا على القفز من السطح،
    Sonrasında anladım ki; tüm yapılanların hiçbiri benim için değilmiş. Open Subtitles عندئذٍ عرفت أن لا شيئ من ذلك كان من أجلى
    - Bir saate daha ihtiyacım var. O zamana dek harekete geçerim. Open Subtitles نحتاج فقط لساعة أخرى سأكون مستعداً للتحرك عندئذٍ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more