Öğrenmek istediğin zaman bir kitap alman gerekmez. Biriyle konuşursun. | Open Subtitles | عندما تريد التعلم، لا تقرأ كتاباً تكلم مع شخص ما |
İstediğin zaman gel, ayda hatta yılda bir kere ama beni bırakma. | Open Subtitles | تعال عندما تريد مرة في الشهر، مرة في السنة ولكن لا تتركني. |
-Erika kafayı bulmak istediği zaman gidip şu okula birlikte gittikleri çocuğu görüyordu. | Open Subtitles | عندما تريد " ايركا " أن تتعاطي تذهب لصديقها الذي تذهب معه للمدرسه |
Bir daha dans etmek istediğinde, önceden haber ver ki kendimi öldürebileyim. | Open Subtitles | في المرة المقبلة عندما تريد الرقص أعلمني بذلك قبلا كي أقتل نفسي |
Tedaviye devam etmek istediğinizde arayın. Sizi görmekten mutluluk duyarım. | Open Subtitles | اتصل بي عندما تريد استكمال علاجك و سأكون سعيدة برؤيتك |
Ne zaman istersen uğra. Biraz da suşi alırım. | Open Subtitles | مُر عليّ عندما تريد "وسأحضر لنا بعض "السوشي |
Yoksa benimle dürüst olmak istediğin zaman bu tek başvurun mu? | Open Subtitles | أو أنّ ذلك ينطبق فقط عندما تريد أن تكون صريحاً معي |
Kadınlar bunu yapmazlar! En azından sen istediğin zaman. | Open Subtitles | النساء لا يفعلن ذلك على الأقل ليس عندما تريد منهم |
Evet. Bu çakrayı bir kere açtın mı, istediğin zaman Avatar Hali'ne girip çıkabileceksin. | Open Subtitles | نعم عندما تقوم بفتح هذه الشكرة سوف تستطيع الذهاب لحالة الافاتار والعودة منها عندما تريد |
Bir şeyi yok etmek istediğin zaman, hile seyircinin dikkatini başka yöne çekmektir. | Open Subtitles | عندما تريد شيئا ما أن يختفي، هي الخدعة لتشتيت إنتباه الجمهور |
Unutma, istediğin zaman oldukça ikna edici biri olabiliyorsun. | Open Subtitles | تذكر، إنه يمكنك أن تكون مقنعاً جداً عندما تريد أن تكون كذلك. |
Çünkü istediğin zaman iyi bir polis olabiliyorsun ama başarılı olmak için insanların çiğniyorsun. | Open Subtitles | لأنك تكون الشرطي الجيد عندما تريد أن تكون لكنك بخطوة تنسجم مع الناس وتصبح في المُقدمه |
Yılbaşı partisine gitmek istemememi, senin de; gidip kız kardeşime göz kulak olmam ve, gitmek istediği zaman da eve getirmemi söylediğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | اذكر الحفل وانني لم ارد الذهاب وبانك اجبرتني على الذهاب وعلى الاعتناء باختي وان اعيدها عندما تريد |
- İstediği zaman ona bir taksi çağırın. | Open Subtitles | ـ عندما تريد ، فيرجى الاتصال بسيارة أجرة. |
Bilirsin işte canın ekmek istediği zaman, bütün somunu istemezsin, öyle değil mi? | Open Subtitles | ،هل تعلم عندما تريد الخبز لكنك لا تريد رغيف كامل ؟ |
Bir dahaki sefer, boyaların kokusunu solumak istediğinde kendi tornavidanı kullan, tamam mı? | Open Subtitles | في المرة القادمة عندما تريد أن تشمّ أدخنة الطلاء إستعمل مفكّك الخاص، حسناً؟ |
Gelecek sefer onu aklından çıkarmak istediğinde gözüne iğne batır. | Open Subtitles | عندما تريد شغل بالك عنها ثانيةً اغرز إبرة في عينك |
Bilimsel bir bilgi edinmek istediğinizde bir dizi tuhaf paranoyak komplo teorisiyle karşılaşmazsınız. | TED | يعني أنه عندما تريد معلومات حول حقائق معينة، لن تجد مجموعة من النظريات الغريبة والمثيرة للشك. |
Ne zaman istersen o zaman. | Open Subtitles | ينتهي عندما تريد |
Birisine yardım etmek istediğiniz zaman bunu uygun biçimde yapmalısınız, bütün kalbinizle. | Open Subtitles | عندما تريد مساعدة من شخص ما فيجب أن تطلب هذا الأمر بشكل صحيح و بكل قلبك |
Bir bardağı ne zaman kavrayacağımızı, ya da o bardağın ne zaman hareket edeceğini ve bizim onu yeniden yönlendirmemiz gerektiğini biliyoruz. | TED | آنت تعلم كليا عندما تريد الإمساك بكأس أو قد يتحرك الكأس فيجب عليك أن تعيد تحديد موقعه. |
Gelecek sefer bir yere gitmeniz gerektiğinde arayın. | Open Subtitles | عندما تريد الذهاب لأي مكان المرة القادمة إتصل بي أنت من نيويورك ؟ |
Bu her zaman problemdir. Bir kadın ödeşmek isterse orada kesin bir şey vardır. | Open Subtitles | هذه هي الحال دوماً عندما تريد امرأة الانتقام لا بد من وجود شيء صغير قد حصل |
Üçüncüsü ve sonuncusu bir şey isterken kibar ifadeler kullanmak geleneğimizdir. | Open Subtitles | ثالثاً وأخيراً عادة عندما تريد شيئاً عليك إضافة عبارات لطيفة |
Hem temiz, hem de isteyince ötüyor. Daha cıvıl cıvıl olabilir. | Open Subtitles | . إنه نظيف، ويغنى عندما تريد . إنه يمكنه أن يكون أكثر فرحاً |