Güneş battığında, gelen sesin kurda mı, köpeğe mi ait olduğunu ayırt edemezsin uzaktan. | Open Subtitles | عندما تغرب الشمس لا يمكنكِ أن تميّزي اذا كان صوت كلب أو ذئب من مسافة بعيدة |
Güneş battığında burada olmayı pek istemem doğrusu. | Open Subtitles | أنا لا أحب أن أكون هنا عندما تغرب الشمس. |
Güneş battığında asla tahmin edemeyeceğim binlerce şeye kaynaklık edecek. | Open Subtitles | و عندما تغرب الشمس, ستشرق على, ألالاف الأمور التي لم أكن أتخيلها, |
Görünüşe bakılırsa Güneş battığında durmaya programlanmışlar. | Open Subtitles | حسناً, يبدو أنه عندما تغرب الشمس إنهم مُبرمجون على أن يُكَوِّنوا قطعاناً |
Tüm hayatım boyunca beni boğan sözler şöyleydi: Ellerini hep görebilecekleri yerlerde tut, çok hızlı hareket etme, Güneş battığında kapüşonunu çıkar. | TED | هذه أنواع من الرسائل التي كانت تلاحقني طيلة حياتي: دائمًا أبقِ يديك في مكان يرونها فيه، لا تتحرك بسرعة، انزع قبعتك عندما تغرب الشمس. |
-Evet, günler giderek kısalıyor. Güneş battığında burası çok soğuyor. | Open Subtitles | الجو يكون بارد عندما تغرب الشمس |
Bekleyemeyiz. Güneş battığında oni onu bulursa olmaz. | Open Subtitles | لا يُمكننا ليس إذا وجده "الأوني" عندما تغرب الشمس |
Güneş battığında hepsi ölecek. | Open Subtitles | عندما تغرب الشمس , جميعهم سيموتون |
Dinle, Güneş battığında... bu piçler yine etrafımızı saracak. | Open Subtitles | إنصت إليً عندما تغرب الشمس يارجل |
Peki etoburlar,Güneş battığında ne yaparlar? | Open Subtitles | اذا ماذا تفعل وحوشك... عندما تغرب الشمس |
Sadece mesajları kontrol ediyorum. 4 dakika içinde Ari, Güneş battığında. | Open Subtitles | في 4 دقائق، عندما تغرب الشمس |
Güneş battığında | Open Subtitles | عندما تغرب الشمس |
Güneş battığında sen de batarsın." | Open Subtitles | عندما تغرب الشمس ، \" تذهب إلى أسفل \". |