"عندما تفكر في" - Translation from Arabic to Turkish

• düşündüğünüzde
• düşününce
• düşündüğünde
• düşündüğün zaman

Günlük yaşantımızdan kaçmamızın en büyük sorunu sonunda probleme geri döneceğimizdir. düşündüğünüzde,
والمشكلة في الهروب من حياتك اليومية أنه يجب عليك العودة في نهاية المطاف. فأنت عندما تفكر في ذلك،

Yani bir dahaki sefere bir araç hakkında düşündüğünüzde, umarım bizim gibi yeni bir şey hakkında düşünürsünüz.
لذلك في المرة القادمة عندما تفكر في مركبة، وآمل، مثلنا، أن تفكر عن شيء جديد.

Bir şehrin inanılmaz bir hızla büyüdüğünü düşündüğünüzde, turbo-şehirleşme dediğimde Karaçi'yi düşünün.
عندما تفكر في التوسع الهائل لهذه المدن، وتفكر في التمدن الصاروخي، فكروا بكاراتشي.

Bu hayvanların her birkaç yılda yalnızca bir kere yavruladığını düşününce bu poşetlerin içinde gerçek anlamıyla bir neslin yok olduğunu görüyorsun.
عندما تفكر في أن كل واحد من هذه الحيوانات لديها الجرو واحدة كل بضع سنوات، كنت تبحث في حرفيا جيل كامل محا،

Yani bunu düşününce her hafta Mesa Arch'da binlerce değilse bile yüzlerce fotoğraf çekiliyor.
لذا عندما تفكر في الأمر، يوجد بالتأكيد مئات بل آلاف الصور لقوس ميسا تُلتقط كل أسبوع.

Ağabeyini düşündüğünde, nasıl uyuyacaksın?
فسأتمكن من النوم ليلاً عندما تفكر في شقيقك في وقت لاحق كيف ستتمكن من النوم؟

Beni becermeyi düşündüğün zaman ki düşündüğünü biliyorum bunu nasıl hayal ediyorsun, doktor?
عندما تفكر في ممارسة الجنس معي و أنا أعرف أنك تفعل كيف تتصوره ؟

Gelecek için bu gidişatı düşündüğünüzde ne çıkıyor?
ومن ثم ماذا يحدث عندما تفكر في هذا المسار للمستقبل؟

Ve gıdadaki küresel ticaretin yüzde 80'inin sadece beş çok uluslu şirket tarafından kontrol edildiğini düşündüğünüzde, ortaya korkunç bir tablo çıkıyor.
و عندما تفكر في أن 80 بالمئة من التجارة العالمية بالغذاء الآن هي في يد خمس شركات عالمية فقط , إنها صورة مُحبطة.

Bu güneş enerjisi tarlaları için olabilir fakat binaları, sokakları, mimariyi düşündüğünüzde estetik önemlidir.
هذا قد يعمل في المزارع الشمسية، ولكن عندما تفكر في المباني، في الشوارع، وفي الهندسة المعمارية، فالجمالية أمر مهم جداً.

Sıcak bölgelerdeki binaları düşündüğünüzde ilki önemlidir.
الأول في غاية الأهمية عندما تفكر في المباني في المناطق الحارة.

Gezegenimizin Güneş Sistemi'ndeki konumunu düşündüğünüzde ne kadar talihli olduğunu anlamaya başlıyorsunuz.
عندما تفكر في موقع الأرض بالنسبة للنظام الشمسي تبدأ حقاً بفهم كم كانت محظوظة.

Bunu düşündüğünüzde, reddetmek o kadar da kolay değil.
عندما تفكر في ذلك، هذا ليس من السهل تناسيه

düşündüğünüzde, çılgınca bir fikir gibi gelebilir, hatta birkaç yıl öncesine kadar, gerçek ismini bilmediğim tamamen yabancı biriyle herhangi bir para değiş tokuşu olmadan eşyalarımı takas edeceğim fikri.
عندما تفكر في ذلك، ربما بدت مثل فكرة مجنونة، حتى سنوات قليلة مضت ، أن أبادل أشيائي مع شخص غريب اسمه الحقيقي لم أكن أعرفه ودون أي تبادل للمال.

Ama bilirsiniz, düşününce ikisi de benzer süreçlerdir.
ولكن، كما تعلمون، إنها إجراءات مشابه إلى حد كبير، عندما تفكر في ذلك.

Sahip olduklarınıza şükretmelisiniz çünkü bunu bir düşününce hepimiz nereye uygun olduğunu arayan hayatın kayıp bir parçası değil miyiz?
لذا، يجب أن تكون ممتنًا على ما لديك لأنه عندما تفكر في الأمر ألسنا جميعًا قطعًا متناثرة ضائعة في سجادة الحياة

düşününce kavgalarımızın çoğu onlar yüzünden.
عندما تفكر في الأمر فإن معظما خلافتنا تكون بسببهم

İki iş düşündüğünde şaşırtıcı şekilde benzer, asla tekrar kullanmayacağın şeyleri koyacak bir yer.
التجارتان متشابهتان بشكل مدهش عندما تفكر في الأمر مكان تضع فيه الأشياء التي لن تستخدمها من جديد

Komutanlarını düşündüğünde, ne hissediyorsun?
... عندما تفكر في من هم أعلى منك رتبة ما هي مشاعرك؟

Gerçekten düşündüğün zaman, beni burada tutan ne ki?
و أنه يمكننا الانتقال لباريس عندما تفكر في الموضوع ما الذي يبقيني هنا فعلاً ؟

Ama düşündüğün zaman, bizim hevesimiz sahte.
لكن عندما تفكر في هذا الحماسة الزائفة