Bir gece sen uyurken o silahı sobaya atacağım. | Open Subtitles | عندما تنام في احد الايام سأتخلص من السلاح |
Biliyor musun, uyurken burnundan ıslık gibi bir ses çıkartıyor, ve içimden diş fırçasını alıp burnundan içeriye kafatasına kadar sokmak geliyor. | Open Subtitles | أو، هل تعلم، عندما تنام تصدر شخيراً عالياً وأريد أن أكبس فرشاة الأسنان في أنفها حتى يخرج من دماغها |
Geceleri birlikte uyurken, sağ salim evde olduğu için minnettar oluyorum. | Open Subtitles | عندما تنام بجانبي أشعر بأنها بأمان في المنزل |
'Çünkü ağzı açık uyuduğu zaman, Işıktan bütün gece uyuyamıyorum'.der | Open Subtitles | عندما تنام تفتح فمها الضوء يبقيني مستيقظا طوال الليل |
Can öldüğü veya uyuduğu zaman ruh dolaşmaya başlar. | Open Subtitles | عندما تنام روح العمل هذه أو تموت تهيم روح الإنسان بلا هدف |
Ucuz bir fiyat veriyor ama uyuduğunda altın dişini alıyor. | Open Subtitles | تكلفته منخفضة، لكنه يأخذ الأسنان الذهبية عندما تنام. |
İşte, ağzın açık uyursan başına bu gelir. | Open Subtitles | حسنا, هذا هو ما تحصل عليه عندما تنام بفم مفتوح |
Maymun uykuya daldığında, seni bu çöp kutusuyla dışarı çıkaracağım. | Open Subtitles | عندما تنام القردة سأقوم بإخراجك بكيس القمامة هذا |
Sabahtan beri arıyorum. uyurken yatağının yanındaki sehpada bırakmışsın. | Open Subtitles | عندما تنام ، تتركه بجوار الطاولة المجاورة حيث يستطيع أي شخص أخذه |
Fakat işin aslı, karısı ve çocukları uyurken 20 yıl boyunca arabasında günde iki paket sigara içmişti. | Open Subtitles | لكن الحقيقة هي أنه كان يدخن علبتين يوميًا في سيارته ولمدة عشرون سنة عندما تنام زوجته وأطفاله |
Nancy'nin uyurken burnu tıkanır. | Open Subtitles | نانسي تعاني من انسداد في الأنف عندما تنام. |
Sen de keşke uyurken horlayıp osurmasan! | Open Subtitles | آمل عندما تنام لا تشخر أو تضرط |
Tabutunda uyurken neyin düşünü kuruyorsun? | Open Subtitles | ...ما الذي تحلم به عندما تنام في تابوتك؟ |
Vay be uyurken acayip sıcak oluyormuşsun. | Open Subtitles | تنبعث منك حرارة هائلة عندما تنام |
"Kardeşim, uyurken beladan uzak olursun." | Open Subtitles | " اخي ، عندما تنام لايكون لديك اي مشكلة" |
uyurken çok güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تبدو جميلة جدا عندما تنام. |
Sen uyurken bana gelecek. | Open Subtitles | ستأتى الى عندما تنام |
O uyuduğu zaman da ben uyumuyorum. | Open Subtitles | بإستثناء عندما تنام فعلاً حينها لا أنام ــ هل تعلمين السبب ؟ |
-Evet, uyuduğu zaman. -Ah. -Ciğerlerini dinleyebilirsiniz. | Open Subtitles | أجل عندما تنام عليكم سماع صوت رئتيها |
Adam yapamam, çünkü ağzı açık uyuduğu zaman | Open Subtitles | لكن الرجل قال لا استطيع لأن عندما تنام |
Sen uyuduğunda bende biraz dinleniyordum. | Open Subtitles | لعلمك عندما تنام تريحنى قليلا |
New York uyuduğunda ben uyanırım. | Open Subtitles | عندما تنام نيويورك أستيقظ أنا |
İşte, ağzın açık uyursan başına bu gelir. | Open Subtitles | حسنا, هذا هو ما تحصل عليه عندما تنام بفم مفتوح |
Dinle, uykuya daldığında yastık kılıfıyla yüzünü örterim gecenin ortasında değiş tokuş yaparız, kimse anlamaz. | Open Subtitles | إسمعيني، عندما تنام سألقي غطاء مخدة على رأسها ونقوم بالتبديل في وسط الليل ولن يكون أحد أفضل من الآخر |