"عندما ظهرت" - Translation from Arabic to Turkish

    • ortaya çıktığında
        
    • ortaya çıkınca
        
    • ortaya çıktığın
        
    Prester John'un mektubu ortaya çıktığında, Avrupa, Haçlı Seferleri'yle kaynıyordu. TED عندما ظهرت رسالة برستر جون، كانت أوروبا متورطة بالحملات الصليبيّة.
    Bu gemi ortaya çıktığında kendimi nasıl şanslı hissettiğimi tahmin edersin. Open Subtitles يمكنك تصور مدى شعوري بأن أكون محظوظة عندما ظهرت هذه السفينة
    Domuz gribi ilk ortaya çıktığında, ilk haberler aşırı bir tepkiye sebep olmuştu. TED عندما ظهرت انفلونزا الخنازير، الأخبار المبدئية أحدثت ردة فعل مبالغ بها.
    Nişanlısı ortaya çıkınca çok şarşırmamın sebebi de bu. Open Subtitles لذلك كنت متفاجئة قليلاً عندما ظهرت خطيبته
    Biz ortaya çıkınca da ne kadar ileri gideceğimiz görmek için beklemiş. Open Subtitles ولكن عندما ظهرت ، كنا لا نزال نرى إلى أين وصلت
    Tam yerinde ve tam zamanında ortaya çıktığın diğer tüm mucizevi olaylar. Open Subtitles وفي المرات الأخرى عندما ظهرت بشكل سحري في المكان الملائم وفي الوقت المناسب
    Çikolata? Bu nereden geldi? Ve bunlar ortaya çıktığında ben de kendi kendime aynı şeyi düşündüm, çünkü bizim araştırmamızın peynir ya da çikolatayla hiçbir alakası yoktu. TED و انا ايضا فكرت بنفس الطريقة عندما ظهرت هذه العناوين لان دراستنا لم يكن لها اي علاقة بالجبن او الشوكولاتة
    Yalnız bir kere ortaya çıktığında teknenin yanına gelmek istemediler ve bu gerçekten garipti. TED ما عدا مرّة واحدة عندما ظهرت ولكن لم يقتربوا من القارب، وكان هذا فعلًا غريبًا.
    Bu semptomlar ortaya çıktığında hayatım bir gecede değişti. TED عندما ظهرت هذه الأعراض، تغيرت حياتي بالتأكيد بين ليلة وضحاها.
    Policía ortaya çıktığında gerillalar Brewer'ın peşindeydi. Open Subtitles الفدائيون كانوا بعد بريور عندما ظهرت الشرطة
    Sonra da bu gezi ortaya çıktığında, düşündüm ki Paris'e gideriz ve ben de orada söylerim çünkü bu bana göre özeldi. Open Subtitles و بعد ذلك عندما ظهرت هذه السفرة اعتقدت اننا سنذهب الى باريس و أنا سأخبرك هناك لأن هذه اللحظة تبدو خاصة
    Paranoyan ortaya çıktığında. Başka şansım yoktu. Open Subtitles عندما ظهرت عليك أعراض الشك لم يكن أمامي بديل آخر
    Dün sızıntı ortaya çıktığında, bir anlığına belki ismin haber bülteninde geçer diye düşündüm. Open Subtitles عندما ظهرت التسريبات البارحة تمنيت ان يكون اسمك متصدراً للعناوين
    Altı yıl önce ilk kez ortaya çıktığında deliller olayın tek kişinin işi olduğunu gösteriyordu. Open Subtitles عندما ظهرت لأول مرة على الساحة منذ 6 أعوام الأدلة كانت تشير إلى عمل فرد واحد
    Tırnaklar fosil kalıntılarında yaklaşık 55,8 milyon yıl önce ilk kez ortaya çıktığında pençeler çoktan 260 milyon yıldan fazladır memelilerin ve sürüngenlerin atalarında bulunuyordu. TED عندما ظهرت الأظافر لأوّل مرّة في السجل الأحفوري قبل حوالي 55,8 مليون سنة، كانت المخالب موجودة قبل أكثر من 260 مليون سنة في أسلاف الثديّات والزواحف.
    - Ziyaretçiler ortaya çıktığında beri Dünya çapında tüm terörist örgütlerinin konuşmalarında ani bir düşüş oldu. Open Subtitles وانخفضت الثرثرة بين الخلايا الإرهابية في جميع أنحاء العالم عندما ظهرت V. باستثناء واحدة من الخلايا التي كنا تتبع.
    Dün gece ortaya çıktığında çok utandım. Open Subtitles كنت محرجا للغاية عندما ظهرت البارحة
    Bakın, H.G. ilk ortaya çıktığında onun Depo 12'deki dosyalarını okumuştum. Open Subtitles عندما ظهرت إ(تش جي) أول مرة، قرأتُ مِلفاتها من المستودع 12,
    Annen ortaya çıkınca, onunla konuşmak fırsatın oldu mu? Open Subtitles عندما ظهرت والدتكِ،هل أُتيحت لكِ الفرصة للتحدث معها؟
    Vergi kayıtları araştırması sonucu, Chris'in tüm birikimini hayır kurumuna bağışladığı ortaya çıkınca, anne ve babam, babamın deyimiyle "seferber" oldular. Open Subtitles عندما ظهرت سجلات الضرائب تبين ان كريس تبرع ب مدخراته وأصبح ابي وامي منغلقين"
    Lara, diğerlerinden birisi ortaya çıktığın da yemek yediğinizi söyledi. Open Subtitles لارا قالت انكِ كنتِ تتناولين .. العشاء عندما ظهرت واحده من شخصياتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more