Rusya'ya gittiğinde, kalbimde bir yerde onu bir daha göremeyeceğimi biliyordum. | Open Subtitles | عندما غادرت روسيا عرفت من قلبى اننى لن اراها مره اخرى |
ayrılırken, asansöre gittim ve kapılar açılıyordu ve yukarı çıkıyordu. | Open Subtitles | عندما غادرت ,ذهبت الى المصعد والابواب كانت مفتوحه وكان يصعد |
Yıllar sonra, Nijerya'dan ayrılıp, ABD'de üniversiteye gittiğimde bunu tekrar düşündüm. | TED | بعد سنوات، فكرت في هذا الأمر عندما غادرت نيجيريا لإلتحق بالجامعة في الولايات المتحدة. |
Bu dünyadan ayrıldığında, daha fazla Siberler olacağı konusunda bizi uyarmıştın. | Open Subtitles | عندما غادرت هذا العالم حذرتنا أنه سيكون هناك المزيد من السيبرانيين |
Ve size yemin ederim ki Ben giderken hala hayattaydı. | Open Subtitles | وأنا أقسم لك، وقالت انها على قيد الحياة عندما غادرت. |
Sen gittikten sonra seni sormaya başladı... | Open Subtitles | مديريتى جوانا عندما غادرت بدأت فى السؤال عنك |
Leydi Astwell gittiğinde Sör Reuben yalnız kaldı. | Open Subtitles | عندما غادرت الليدي ً آستوال ً السير ً روبن ً أضحى لوحده |
gittiğinde, bana bir katilin sözlerini düşündürdü: | Open Subtitles | عندما غادرت جعلتنى افكر فى كلامها كقاتلة |
Sen gittiğinde, birden ortadan kaybolduğunda mideme tekme yemiş gibi oldum. | Open Subtitles | عندما غادرت,واستمر اختفاءك كانت ضربه قاسيه |
Ama ayrılırken yanımdaydı. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | ولكنها كانت بحوزتي عندما غادرت هذاماأعرفه. |
Hayır, hafızam zayıf değildir. Dediğim gibi, kardeşini en son Cuma günü ofisten ayrılırken gördüm. | Open Subtitles | كما قلت اخر مره رائيت شقيقتك كان يوم الجمعه عندما غادرت |
Onu en son 14 yaşımda evden ayrılırken görmüştüm. | Open Subtitles | أنا لم أره منذ أن كان عمري 14. ذلك عندما غادرت أنا المنزل. |
Bir görev için köyün dışına gittiğimde, kendini geliştirmeyi amaçladı ve bir dojo açtı. | Open Subtitles | عندما غادرت القرية لمدة ألصق هذه الإعلانات ليثبت نفسه وافتتح دوجو |
Ben gittiğimde küçük bir kızdı, ama şimdi tam kıvamında. | Open Subtitles | كَانتْ بنت صغيرة عندما غادرت والان هي تلائمني. |
Bu dünyadan ayrıldığında, daha fazla Siberler olacağı konusunda bizi uyarmıştın. | Open Subtitles | عندما غادرت هذا العالم حذرتنا أنه سيكون هناك المزيد من السيبرانيين |
Ben giderken, çalıların arkasında mı saklanıyordu? | Open Subtitles | هل كانت مختبئة بين الشجيرات عندما غادرت ؟ خزانة الادوات |
Dün akşam polis gittikten sonra cam üfleyicisiyle görüştüm. | Open Subtitles | ماذا ؟ ليلة أمس تكلّمت خلسة مع نافخ الزجاج، عندما غادرت الشرطه |
Bugün evden çıkarken karıma duvara bir çivi çakmasını tembihledim. | Open Subtitles | عندما غادرت منزلى اليوم اخبرتزوجتى.. ان تدق مسمار فى الحائط |
Bu film ajanlarımızdan birisi tarafından çekildi, evden çıktığında Washington'da kaydettiğin o mesajı ona da geldi. | Open Subtitles | هذا الفيلم تم تصويره بواسطه احد عملائنا عندما غادرت المنزل فى اعقاب الرساله التى تنصتنا عليها و التى جاءت من واشنطن |
Bu çok garip, çünkü haziranda ben Ayrıldığımda, ...bir avukatla görüşmüştüm, ve o bana işimi geri vermek zorunda olduğunuzu söylemişti. | Open Subtitles | أمرٌ غريب ، لأنه .. عندما غادرت في شهر حزيران قابلت محامياً ، وأخبرني أنه من المستحيل ان لا أستيعد وظيفتي |
Bir gece, evden çıktıktan sonra o ve etrafındaki birkaç kişi önümü kesip boş şişe fırlattı bana. | Open Subtitles | في ليلة ما , عندما غادرت المنزل هو وآخرين اعترضوا طريقي وألقوا زجاجات فارغة تجاهي |
Seni havaalanında gördüm ama... karşı taraftan biriyle gidince yanıldığımı düşündüm. | Open Subtitles | عندما غادرت بالمعارضة إعتقدت أنى يجب أكون خاطئ |
Geçen hafta ayrıldığınızda bitkisel hayattaydınız. | Open Subtitles | لقد كنت في حالة سبات عندما غادرت الأسبوع الماضي |
O gece sosyal kiliseyi terk ettiğinde seni yargılayacağımı mı düşündün? | Open Subtitles | عندما غادرت ، اجتماع الكنيسة ذلك اليوم هل كان بسبب أنكِ تعتقدين ، أنني سأحكم عليك بسبب |