Çocukken beyninde gerçekleşen bir travma. Oldukça nadir bir travma. | Open Subtitles | و تأثر دماغه عندما كان طفلاً وهذا أمر نادر جدًا |
Sayın Hakim, Henry'nin ilk evliliği o sadece Çocukken kararlaştırılmıştı. O sadece İngiltere'nin İspanya'yla olan ittifağını sağlamlaştırmak için | TED | الدفاع: سيادتُك، زواج هنري الأول كان زواجاً مدبراً عندما كان طفلاً. |
Çocukken kedi beslemesi yasaktı. | Open Subtitles | عندما كان طفلاً لم يُسمح له بمداعبة القطة |
Ve ona Bebekken yazdığım notun olmadığını gördüm. | Open Subtitles | ثم رأيت تلك الورقة التي كتبتها له عندما كان طفلاً قد إختفت |
Arkadaşımın kusuruna bakmayın. Bebekken kafasının üstünü düşürmüşler de... | Open Subtitles | أعذري صديقي، لقد سقط على رأسه عندما كان طفلاً |
Ducky'nin Çocukken kullandığı aynı yöntemleri kullanarak metal türleri ve üretim işaretleri tespit edilir Donanma Bakanı Jarvis'ten çıkarılan şarapnele ve diğerlerinin eskiden kullandığı cihazlara ulaşabiliriz. | Open Subtitles | باستخدام نفس الطرق التي استخدمها داكي عندما كان طفلاً التعرف على انواع المعادن و علامات التصنيع |
Henüz o Çocukken başlamıştı. Ne yapacağımı bilemiyordum. | Open Subtitles | بدأ الأمر كله عندما كان طفلاً لم أعلم ما أفعله |
Doktorlar hiç şüphelenmedi çünkü Çocukken zaten geçirmişti. | Open Subtitles | الطبيب لم يضعه بالحسبان لانه اصيب به عندما كان طفلاً |
Çocukken, parayla ilgili bir anlaşmazlık yüzünden babasının öldürüldüğüne tanık oluyor. | Open Subtitles | رأى والده يُقتل عندما كان طفلاً بسبب خصام على المال |
Çocukken, o da okuma ve yazmada güçlük çekiyordu. | Open Subtitles | عندما كان طفلاً ، وجد صعوبة في القراءة والكتابة |
Çocukken istediği şeyi olan başka birisini tanıdığımı sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنني أعرف شخصاً حقق ما أراد أن يكونه عندما كان طفلاً |
Hatırlıyorum bir keresinde, küçük bir Çocukken, yanlışlıkla bir çeyreklik yuttu. | Open Subtitles | أتذكر ذات مرة, عندما كان طفلاً أبتلع ربع دولاراً |
Daha bir Çocukken başını belaya sokacak bir sürü işe bulaştı. | Open Subtitles | حصل على وظيفة ليعمل نفس الأشياء التى كانت تسبب له المشاكل عندما كان طفلاً |
Çocukken sahne arkasında olmaya bayılırdı. | Open Subtitles | عندما كان طفلاً أحب المكوث وراء الكواليس. |
Çocukken, küçük, şeker bir yavru köpeği vardı ve Almanya'daki en mutlu çocuktu. | Open Subtitles | حسناً , عندما كان طفلاً كان يمتلك جرو لطيف , وكان اسعد طفل في المانيا |
Çocukken ünlü olması için ona çok baskı yaptım. | Open Subtitles | ضغطت عليه كثيراً عندما كان طفلاً ليصبح مشهوراً |
Efsaneye göre Çocukken babasının Makedonya'daki sarayına vahşi ve boyun eğmeyen bir at verildi. | Open Subtitles | وفقاً للأسطورة .. عندما كان طفلاً .. تم جلب حصان بري صحيح عفي إلى جلسة والده في مقدونيا |
Minicik bir Bebekken piyano çaldı. | Open Subtitles | كان يعزف على البيانو عندما كان طفلاً صغيراً |
O Bebekken siz daha doğmamıştınız. | Open Subtitles | عندما كان طفلاً لم تكن قد ولِدتَ بعد |