"عندما يطلب" - Translation from Arabic to Turkish

    • istediğinde
        
    • isterse
        
    • isterken
        
    • isteyince
        
    Gelecek sefer biri yardım istediğinde, aldırma. Open Subtitles المرة القادمة عندما يطلب منك شخص المساعدة تجاهليه
    Bir erkeğin bir kadınla evlenmek için elini istediğinde yaptığı geleneksel bir İspanyol teklifi. Open Subtitles عرض أسباني تقليدي عندما يطلب الرجل يد المرأة إلي الزواج
    Görünüşe göre burada anjiyo tomografisi kopyalarını istediğinde, insanlar sadece pıhtılaşma bölgesinin parçalarını vermeyi yeterli buluyorlar. Open Subtitles , عندما يطلب أحد أشعة مقطعية هنا يظن الجميع أن تحضري الأشعة التي تظهر مكان الجلطة
    Çünkü başkan senden bir yapmanı isterse yaparsın. Open Subtitles و لأنه عندما يطلب منك الرئيس فعل شيء فيجب أن تفله
    Babama benziyor kredi isterken ki hali gibi. Open Subtitles انه يبدو مثل ابى عندما يطلب قرضاً من البنك
    Çocuklar oyuncak isteyince fazla uzatmadan istesek istemesek de onu almak zorundayız. Open Subtitles عندما يطلب الأطفال الألعاب، لا نؤخرها كثيراً عليهم.. بل يكون علينا أن نعطيهم إياها.
    Okul faturaları gelmeye başladığında böyle gülemeyeceksin ama. Bir midilli istediğinde ya da bir Countach. Open Subtitles هذا الضحك سيعلق في حنجرتك عندما تأتي فواتير التعليم و عندما يطلب هذا الطفل الكونتاش
    Başkan benim tavsiyemi istediğinde, verebildiğim tavsiyeyi veririm. Bu kabine tarafından her zaman hoş karşılanmayabilir. Open Subtitles عندما يطلب مني المحامي الخاص بي المشورة أخبره إنه غير مرحب به في مجلس الوزراء
    Michael'a de ki bir daha iyilik istediğinde Open Subtitles اخبري مايكل المرة القادمة عندما يطلب مني معروفاً
    Bir dinleyicim benden şarkı istediğinde ve eğer bende de yoksa sanki onları üzüyormuşum gibi hissediyorum. Open Subtitles عندما يطلب المستمع لأغنية وأنا لم يكن لديك، أشعر أنني قد خذلهم.
    Senin ülkeye hizmet etmeni istediğinde anladım ki güvenmek çok uygun olur. Open Subtitles عندما يطلب منك لخدمة البلاد .. ثم فهمت أن الثقة هي المختصة للغاية.
    Bana bir şey ödemene gerek yok. Bir arkadaşım benden iyilik istediğinde onu geri çeviremem. Open Subtitles لا داعي لرد المعروف، عندما يطلب مني صديق خدمة، لا يمكنني الرفض
    Bunlardan birini istediğinde ona vereceğim. Open Subtitles عندما يطلب واحدة من تلكَ الأشياء، سأمنحه إياه.
    - Biri senden bir şey istediğinde nasıl davranıyorsan, şimdi de öyle davranıp bana defol git de. Open Subtitles الآن، يمكنك أن تفعل عادةً ما تفعل عندما يطلب منك أحد شيئاً... تقول لي أن أذهب إلى الجحيم.
    Ama bu insanlar, kardeşimin yardımını istediğinde yardım etmezsin, değil mi? Open Subtitles لكن عندما يطلب هؤلاء الأشخاص مساعدةأختي... . انت لا تقدم المساعده في هذا اليس كذلك ؟
    O zaman sana tavsiyem bir dahaki sefere Doğu Avrupalı biri senden ahlaksızca bir cinsel münasebete girmek isterse kibarca reddet. Open Subtitles إذا ربـما أقترح أنه في المرة القادمـة عندما يطلب أوربيٌّ شرقيٌّ منك تنفيــذ أفعال جنسية منحرفـة، ترفضين بأدب.
    Lucifer, Karanlıklar Prensi, Cehennemin Kralı senden bir şey isterse bunu yapmalısın. Open Subtitles أظن أنه عندما يطلب "لوسيفر" أمير الظلام وملك الجحيم منك شيئًا، فتنفذه.
    Kahve isterken "çok süt" diyen adam buna gülmüyor mu? Open Subtitles ألن يضحك الشاب الذي يقول عندما يطلب القهوة شكراً جزيلاً"؟"
    Cüce 5 şilin isterken ne der? Open Subtitles ماذا يقوم القزم عندما يطلب منه 5 شلن؟
    Steven'ım isteyince nasıl reddedebilirim ki? Open Subtitles كيف يمكنني قول لا عندما يطلب بلدي ستيفن؟
    Birisi senden bunu isteyince, yap, tamam mı? Open Subtitles عندما يطلب شخص ما هذا يجب أن تفعله، مفهوم؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more