"عنفاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • şiddet
        
    • şiddetli
        
    • vahşi
        
    • saldırgan
        
    • şiddeti
        
    • vahşettir
        
    • azılı
        
    • şiddete
        
    Hayal bile edemeyeceğin kadar şiddet dolu bir yerden geldim. Open Subtitles لقد جئت من مكان أكثر عنفاً مما يمكنكِ أن تتخيلين.
    Onunla tanışmadan önce bu kadar şiddet yanlısı değillerdi sanıyorum. Open Subtitles أتصور أنهن كن أقل عنفاً بكثير قبل أن يلتقين به
    istismara uğradım ki bu ilk değildi en şiddetli olanıydı. TED لم تكن أول مرة، لكنها كانت الأكثر عنفاً
    Zararsız bir duruma kazara karışan bir adama vurabildiğinize göre... ..aynı adam Madam Grandfort'a şantaj yaptığı zaman... ..daha şiddetli bir tavır takınmanız mümkün. Open Subtitles انت قادر على ضرب رجل عندما يتطفل ببساطة على وضع غير مؤذى أذن من المؤكد أنك قادر على القيام بفعل أكثر عنفاً
    En vahşi olanları da son anda ortaya çıkacak ama bu itaat zincirine müdahil olan herkes için her şey gayet normal görünecek. Open Subtitles .. الأكثر عنفاً سيستخدمون في الأعمال النهائية، لكن عموماً هذه السلسلة من الإذعان ستبدو مريحة لكل من تورط فيها ..
    Yoksa biraz daha saldırgan bir şey mi olsun? Open Subtitles ماذا عن هذة ؟ أم أنك فى حالة تود فيها شىء أكثر عنفاً ؟
    Bu, şiddeti savunmak anlamına gelmiyor, ama aynı zamanda, meşru müdafaa için şiddet kullanmaya da karşı değilim. Open Subtitles ولكن في الوقت ذاته لست ضد إستخدام العنف في حال الدفاع عن النفس ولست حتى أدعوه عنفاً في حال الدفاع عن النفس
    Güçsüz adalet boştur. Fakat adaletsiz güç sadece vahşettir. Open Subtitles العدالة بدون قوّة تكون فارغة ولكن القوّة بدون عدالة تكون عنفاً فقط
    Bu yol bize zalim, pusucu, derinleşen bir kutuplaşma ve hatta şiddet feveranları getirdi. TED جعلنا هذا الطريق متوحّشين، قنّاصين، وزاد من حدة القطبية، حتى أنه تفرّع ليصبح عنفاً.
    Rastgele şiddet uygulaması değil de sanki ölümcül bir seremoni gibi. Open Subtitles نوع من المراسم القاتلة وليس عنفاً عشوائياً
    Siz ve ben, şu anda bir çatışma içindeyiz ama ben şiddet göremiyorum. Open Subtitles أنا وأنت الآن في مجابهة ولكني لا أرى عنفاً
    - Ama ben Çinli'yim. - Evet ama onunla berabersin ve Amerikalılar dünyanın en şiddet seven insanlarıdır. Open Subtitles أجل , لكنك معه , و الأمريكيون هم أكثر الناس عنفاً على وجه الكرة الأرضية
    Burada, kuzey çam ormanlarında, erkeler arası savaş en şiddetli olanıdır. Open Subtitles القتال بين الذكور هو من بين أكثرها عنفاً.
    Bazı uzmanlar modern zamanlardaki en şiddetli Güneş etkinliğinin başlayacağını öngörüyorlar. Open Subtitles يتوقع بعض الخبراء أن تكون أكثر الإنفجارات عنفاً ونشاطاً في العصر الحديث
    Batmayla oluşan volkanlar, Dünya'daki en şiddetli volkanlardır. Open Subtitles البراكين المُندسّة هي الأكثر عنفاً على الأرض.
    Vazgeçemem. Çünkü yarın onunla dövüşürsem, siz çocuklara gelecekte daha az vahşi bir dünya kalacak. Open Subtitles لا يمكنني التراجع ، لأن لو ضاربته غداً فسيكون هناك أقل عنفاً بالعالم من أجلكم يا أطفال مستقبلاً
    Gördüğüm en vahşi insanların kendileri geçmişte çoğu zaman kendi ebeveynleri veya sosyal ortamlarındaki diğer insanlar tarafında öldürülmeye çalışılmıştı ya da en yakın akrabaları başka insanlar tarafından öldürülmüş olan bir ailenin sağ kalan üyeleriydiler. Open Subtitles إنحراف الطريقة التي يُعامل بها الأطفال بصورة متكررة في مجتمعنا. الناس الأشد عنفاً الذين رأيتهم كانوا أنفسهم ناجين
    Yoksa biraz daha saldırgan bir şey mi olsun? Open Subtitles ماذا عن هذة ؟ أم أنك فى حالة تود فيها شىء أكثر عنفاً ؟
    Organize grup şiddeti insanlık tarihinin bugününde ortaya çıkmış değildir ve bu oldukça aşikardır. Open Subtitles واحدة من الأشياء التي تحصل نتيجة لذلك هي تقليص نسبة العنف بكثير. لم يكن هناك عنفاً منظماً جماعياً في تلك الفترة
    Fark ettim ki hapishanelerimizdeki en azılı suçluların kendileri öyle büyük ölçüde istismara maruz kalmışlardı ki, çocuk istismarı terimini böyle vakalarda kullanacağım aklımın ucundan geçmezdi. Open Subtitles في محاولة لفهم ماالذي سبب لهم هذا العنف. أكتشفت أن أشد المجرمين المتواجدين في السجون عنفاً هم أنفسهم كانوا ضحايا سابقين
    Öfke, kafasını daha fazla karıştırıyordu, daha fazla şiddete yöneltiyordu bu da onu daha fazla güç kullanmaya itiyordu. Open Subtitles والهيجان فقط جعله مشوش أكثر فأكثر أكثر عنفاً و على الارجح ذلك اجبره بفضاعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more