Bu avluda bir yıIdız görmek için boynunu kırman gerekiyor. | Open Subtitles | عليك أن تحطم عنقك كي ترى نجماً في هذه الساحة |
Buradan gidiyorsun yoksa bunu alır, o küçük lanet boynunu keser atarım. | Open Subtitles | سترحل من هنا أو سأقوم متى أشاء بتمرير هذا الشيء على عنقك |
Bu zımbırtıyı boynuna asıyorsun sonra da bunu göğüs uçlarına yapıştırıyorsun. | Open Subtitles | تعلقين هذا الشئ حول عنقك وتلصقين ذلك الشئ على حلمات صدرك |
Bir daha benimle böyle konuşursan adamlarım senin boğazını keserler! | Open Subtitles | إذا تحدثت إلى هكذا مرة أخرى سأجعل رجالى يقطعون عنقك |
Olmaz, ayakta uyuyakaldığın için Boynun ve omuzların sürekli ağrıyor. | Open Subtitles | كلا، لهذا عنقك وكتفاك تؤلمك دائمًا، لأنك تنامين وأنتِ جالسة. |
Boynunun etrafında ilmek varken otuzbir çekme, çünkü tehlikeli. | Open Subtitles | يجب عليك الا تستمني والانشوطة حول عنقك , لأن ذلك خطير |
Hiç çenenin altına dayadılar mı boynunda soğuk çeliği hissettin mi? | Open Subtitles | كان هناك سلاح موجّه أسفل ذقنك يُشعرك وكأنه فولاذٌ على عنقك |
Bana bir kez daha dokunacak olursan lanet olası boynunu kırarım. | Open Subtitles | أنت عاهرة قذرة حاولي لمسي مرة أخرى و ساقوم بكسر عنقك |
Aman şu iplere dikkat et Steve. Takılıp boynunu kırarsın sonra. | Open Subtitles | انتبه من هذه الخيوط يا"ستيف" أنت معرض لأن تتعثر وتكسر عنقك |
Ağda böyle yatmaya devam edersen, boynunu ben kıracağım. | Open Subtitles | الوقوع على الشبكة بهذه الطريقة سوف يحطم عنقك مثل الارتطام بالأرض |
Ve dahası, şayet siz buraya tekrar gelirsen boynunu kıracağımı da garanti ederim. | Open Subtitles | واكثر من ذلك , اضمن انه لو اتيت الى هذا المكان مره اخرى فسوف اكسر عنقك بنفسى هذا كل ما عندى |
Biraz daha konuşursan, boynunu kırmak için yarış arabasına gerek kalmaz. | Open Subtitles | دعابة أخرى ولن تحتاج إلى سيارة سباق كي تكسر عنقك. |
Bu zımbırtıyı boynuna asıyorsun sonra da bunu göğüs uçlarına yapıştırıyorsun. | Open Subtitles | تعلقين هذا الشئ حول عنقك وتلصقين ذلك الشئ على حلمات صدرك |
boynuna taktığın o taş hâlâ sende mi? | Open Subtitles | أمازلت تحتفظ بهذا الحجر الذي كنت ترتديه حول عنقك ؟ |
Geri döndüğümde tercihen boğazını kesip işleri daha da kötüleştirmek istemem. | Open Subtitles | يفضّل ألّا أضطر حين أعود إلى أن أبلّد السكّينة بنحر عنقك. |
boğazını kesmeden beyaz olduğumu farkedecek misin? | Open Subtitles | هل عليّ أن أقطع عنقك قبل أن تعرف أني أبيض؟ |
Sana bir çimento bloğu ve Boynun için bir zincir gönderebilirim. | Open Subtitles | بل قد أرسل لك كتلة من الإسمنت وسلاسل لتقييد عنقك |
Tam dişlerinin arasına yerleştireceğim ve Boynunun arkasından çıkacak. | Open Subtitles | سأضع واحدا بين أسنانك و ستخرج من خلف عنقك. |
Seni bulmak zor olmadı, hele boynunda yağlı urgan varken. | Open Subtitles | لم يكن من الصعب العثور عليك كنت واقفاً أمام البلدة بأكملها وبحبل حول عنقك |
Boynundaki kolyeyi büyükannen hastalandığında sana vermiştim. | Open Subtitles | وأعطيتك تلك القلادة حول عنقك عندما مرضت جدتك |
Evet, öyle. Sen orada parmağını boğazına sokmadan çok daha kolay oluyor. | Open Subtitles | أجل وسيكون سهلاً بلا جلوسك تضعين إصبعك في عنقك |
16 yıl önce boynundan çıkartıldığında bu kolye sana aitti. | Open Subtitles | كانت تخصك منذ 16 عاما قبل ان تسقط من عنقك |
Seni canlı yakalamalarındansa, kendi gırtlağını kesmen daha iyidir. | Open Subtitles | أفضل لك أن تقطع عنقك بيدك على أن تجعلهم يمسكونك |
kafanı kaldırma. Küpelerini falan çıkar. boynuna hiçbir şey takmamalısın. | Open Subtitles | لا ترفع رأسك يجب أن لا يكون أي شيء حول عنقك |
Elbette öylesin ama Boyun arkasında, favorilerinde, kulak içinde biraz fazla var. | Open Subtitles | بالتأكيد أنت كذلك لكن هنالك المثير منك على مؤخرة عنقك وعلى ذقنك |
Öyle bir düşüşte boynunuzu kırabilirdiniz. | Open Subtitles | كان بإمكان سقطة كهذه كسر عنقك. |
Mahzuru yoksa, boynunuzdan örnek aldırmak istiyorum. | Open Subtitles | إذا كان سيكون بخير، فما استقاموا لكم فاستقيموا تريد أن يكون محقق اتخاذ بعض الأدلة من عنقك. |