"عنكم" - Translation from Arabic to Turkish

• sizi
• sizden
• siz
• sizin
• sizlerden
• sizleri
• hakkında
• ya
• size
• sizinle
• sizler

Hey. Dikkatli olun. Yarım saate kadar dönmezseniz, sizi aramaya gelirim.
إحترسوا ياشباب إن لم تعودوا خلال نصف ساعة سأخرج لأبحث عنكم

sizi bilemem ama ben şu sünger banyosunu dört gözle bekliyorum.
انا لا اعلم عنكم يا رجال ولكني سوف اخذ حمامي الاسفنجي

sizden uzak kalmamı saymazsak, o kadar da kötü değil.
عدا أنه يفصلنى عنكم يا أحبائى, فهو ليس بهذا السوء

Stephen yokken ne yaptığımızı bilmiyorum ama bu haftadan sonra söz veriyorum onu gerektiğinden fazla sizden uzak tutmayacağım.
لم اكن اعرف مالذي سنفعله قبل ان يكون ستيفن معنا لكن بعد هذا الأسبوع اعدكم لن ابعده بعيداً عنكم

Eğer kontratı imzalarsanız ben de siz de rahatlamış oluruz.
لو يمكنك توقيع هذا العقد فحسب سأتمكن بالإبتعاد عنكم أخيراً

Doğru tanrının sizin yerinize bizi.. seçmiş olduğunu bilmek can yakıyor olmalı.
لا بد يؤلمك لمعرفة أن الرب الحقيقي الواحد قد أختارنّا بدلاً عنكم.

Yaptığınız şey tamamen yanlış olduğu için sizi de savunacak bir şey söyleyemedim.
ولم يكن هناك حرف واحد أقوله دفاعاً عنكم لأن ما فعلتموه خاطئاً جداً

Amerika sizi dolardan alıkoydu diye siz de sahtesini yapacaksınız.
منعت عنكم الولايات المُتحدة الدولارات، لذا ستقومون بصناعة دولارات مُزوّرة.

sizi bilmiyorum ama ben 100 şeyi birden aklımda tutmakta zorlanıyorum.
ولا أعرف ماذا عنكم جميعاً، لكن لدي مشكلة في التفكير في 100 مشروع في دماغي في نفس الوقت.

sizi bilmem ama ben her zaman solucan deliğini ya da boyutlar arası giriş kapısını bulmuş gibi hissederim.
الآن، لا أدري عنكم و لكنني دائما أشعر أنني وجدت هذا الثقب أو هذا المدخل بين الأبعاد

doğru umarım sizi yanlız bırkmam zorunda olduğum için beni bağışlarsınız bir iş gezi için haftaya dışarı gidiyorum bir zaman bırakabilirsem bırakmam için doktoruma söz verdim şimdi anladım yapamayacağım söyleyin, bay Kane, ne kadar söz verirseniz verin ...avrupada hala alamadığınız birçok heykel ve resim var
صحيح أرجو أن تغفروا لي وقاحتى لرحيلى عنكم سأذهب للخارج الأسبوع القادم لقضاء عُطلة

Buradasınız çünkü bu şirketin sizden bir şeyler sakladığını düşünüyorsunuz.
نحن هنا لاننا نعتقد ان هذه الشركه تخفي اشياءا عنكم

Tüm bunları sizden sakladığım için çok özür dilerim çocuklar.
إنني آسف جداً لأنني أخفيت عنكم كل هذا يا رفاق

- O zamandan beri birlikte olduğumuza göre, hangi ara, kalem ve kağıt çıkarıp koca bir üçkağıdı planlayıp da sizden saklamış olabilirim acaba?
لقد كنا معاً طوال الوقت بعد ذلك متى تعتقدون بأنني تسللت بقلم و ورقة و قمت بالتخطيط لخدعه بشكل كامل و أخفيتها عنكم ؟

Hayır tek istediğim pizzayı teslim etmek... ve siz istememiş gibisiniz.
لا أريد أن أوصل فقط هذة البيتزا ولا أسمع عنكم مجددا

Dediğim şeyi üç yıldır yapıyorum, sizin adınıza yapıyorum.
وهذا ما كنت أقوم به لمدة 3 سنوات نيابة عنكم.

İnsanlar sizin hakkınızda konuştuklarında, şairlerden, bestecilerden, doktorlardan, bilimadamlarından bahsediyor.
حين يتحدث الناس عنكم فانهم يقولون شعرا صانعوا الموسيقى ، الاطباء ، العلماء اين محاربوكم ؟

sizlerden ayrı. Ben Dr. Jill Bolte Taylor: entellektüel, nöroanatomist.
منفصل عنكم. أنا دكتور جيل بولت تايلور: المفكرة، محللة تشريح الجهاز العصبي.

Butabi'ler? Her yerde sizleri arıyordum. Buraya gelin!
بوتابي، لقد كنت أبحث عنكم تعالوا إلى هنا

Bak, hakkınızda hiçbir şey bilmiyorum. Burası hakkında da hiçbir şey bilmiyorum.
لا أعرف أيّ شيء عنكم ولا أعرف أيّ شيء عن هذا المكان

Peki ya boşluk, kendin hakkında senin de bilmediğin bir şey ortaya çıkarsa ne olurdu?
ولكن ماذا سيحدث إذا كشف المكان شيئًا عنكم حتى أنت لم تعرفه من قبل؟

Jay-Z şarkısını size bu özel haberi iletmek için böldük.
نقطع عنكم أغنية جيي زد لنذيع عليكم هذه ألنشرة ألخاصة

Ve bana inanmıyorsanız, gsm operatörünüze, sizinle ilgili neleri kaydedip sakladıklarını sorun.
وإذا كنتم لا تصدقوني ، اسألوا شركات هواتفكم النقالة عن ماهية المعلومات التي يحتفظون بها عنكم.

sizler için seks olmayan bölümü ayırdım!
حسنا سأراكم الليلة سأبحث عنكم في قسم الغير ممارسي الجنس