Ama bu benim hayatım. Şimdi Şikayet etmeyi bırak ve yemeğini ye. | Open Subtitles | الآن توقف عن التذمر وتمتع بوجبتك اللعينة. |
- Kemer çok sıkı. Şikayet etmeyi bırak ve söz verdiğin şeyi ver bakalım! | Open Subtitles | توقف عن التذمر مثل العاهرات وأعطني ما وعدتني به |
Sızlanmayı bırak ve bu pisliği uzak tut benden! | Open Subtitles | توقف عن التذمر ضع قذوراتك المخنثة بعيداً عن طريقي |
Sızlanmayı bırak, Myrna, git de kendine gözlük al! | Open Subtitles | توقفي عن التذمر يا ميرنا إذهبي وأشتري لنفسك نظارات |
Sidney, artık partiye sen de dâhilsin. Şikâyet etmeyi bırak da kahrolası işini yap. | Open Subtitles | سيدني أنت في الحفلة الآن توقف عن التذمر و قم بعملك |
Şikâyet etmeyi bırakacak mısın? Sadece bu gecelik. | Open Subtitles | توقفوا عن التذمر لليلة واحدة فقط |
Homurdanmayı kes artık. Homurdanan ben değilim. | Open Subtitles | تعلم ، بالحديث عن التذمر معدتي بدأت بالتذمر |
O zaman tekrar değişip mızmızlanmayı bırak. | Open Subtitles | إذًا فعد لطبيعتك فحسب، وتوقّف عن التذمر حيال ذلك. |
Yemek ve dostluklar için şükürler olsun, ve bugünkü yağmur için de, belki Adam kuraklıktan Şikayet etmeyi bırakır. | Open Subtitles | شكرا على الطعام وعلى الاصدقاء وشكراً على المطر اليوم ليتوقف آدم عن التذمر بشأن الجفاف |
Şu andan itibaren, Şikayet etmeyi bırakıp dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye odaklanacağım. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً سأتوقف عن التذمر وأعمل جاهداً على أن يكون العالم مكاناً أفضل روسيه واحده في الوقت الواحد |
Madem minnettarsın ne kadar çok çalıştığın hakkında Şikayet etmeyi bırak da zamanını nasıl kullanacağını öğren benimle çalışmaya devam etmeyi düşünüyorsan bundan sonra izin diye bir şey olmayacak. | Open Subtitles | لو كنتِ ممتنة لا توقفتي عن التذمر حول كم من العمل تقومين به وتجدين طريقة ما لإدارة وقتك ولكن حين يصل الأمر ليوم راحة هذا لن يحدث |
- Ah. Ah. - Şikayet etmeyi kes. | Open Subtitles | توقف عن التذمر. |
Tamam, lütfen, herkes Şikayet etmeyi kessin. | Open Subtitles | حسناً، ليكف الجميع عن التذمر. |
Şikayet etmeyi bırak artık. | Open Subtitles | لذا توفق عن التذمر |
O yüzden neden Sızlanmayı bırakıp keyfine bakmıyorsun? | Open Subtitles | لذلك ، لم لا تتوقف عن التذمر وتبتهج قليلا؟ |
- 5000 dolarlık bağış çeki yazdım Turtle. Sen yazmadın, o yüzden Sızlanmayı kes. | Open Subtitles | تبرعت بـ5000 دولار لا أنت، فكف عن التذمر |
Sızlanmayı kes ve işini yap, yoksa ben yaparım. | Open Subtitles | توقف عن التذمر وقم بعملك أو سأقوم به نيابةً عنك |
Ama sonunda, biz fark edemeden üstelik Şikâyet etmeyi bıraktı. | Open Subtitles | ... ولكن في نهاية المطاف وحتى قبل أن نُدركَ كفّ عن التذمر |
Şikâyet etmeyi bırak, bir faydası yok. | Open Subtitles | كفوا عن التذمر إنه لا يفيد |
Şikâyet etmeyi bırak. | Open Subtitles | توقفي عن التذمر |
- Harika, sabırsızlanıyorum. - Homurdanmayı bırak. Kötü geçmeyecek. | Open Subtitles | ـ رائع,لا استطيع ان انتظر اليوم ـ توقف عن التذمر,لن يكون الامر بذاك السوء |
mızmızlanmayı bırakın da doğrayın. | Open Subtitles | توقّفن عن التذمر أيتّها الفتيات. |