"عن شيء" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şeyler
        
    • bir şeyi
        
    • bir şeyden
        
    • şeyler hakkında
        
    • bir şeye
        
    • - Bir şey
        
    • bir şeyin
        
    • Bir şey mi
        
    • bir konu
        
    • bir konuda
        
    • şey için
        
    • ilgili
        
    • şeyleri
        
    • bir şeylerden
        
    • birşey hakkında
        
    Dünyanın her yerinde bir şeyler arayan genç insanlar gördüm. TED أجد الشباب في جميع أنحاء العالم يبحث عن شيء ما.
    Ve bu Lou'nun yani babamın küçük bir klibiyle sonlanır, çok sevgili babam hakkında bir şeyler söyleme, hayatın tesadüfleridir. TED و تنتهي هذه المشاهد بمقطع صغير لوالدي متحدثاً عن شيء عزيز جداً إلى نفسه و هو حوادث الحياة و أحداثها.
    Çok heyecan verici olduğunu düşündüğüm bir şeyi paylaşmak istiyorum. TED حسنًا، أريد أن أخبركم عن شيء أعتقد أنه مثير حقًا.
    Burda daha elle tutulur bir şeyden bahsediyoruz, Dr. Randall. Open Subtitles نحن نتكلم عن شيء أكثر موضوعية بقليل أيتها الطبيبة راندال
    Sana sorduğum şeyler hakkında bana samimi olarak cevap ver, tamam mı? Open Subtitles وإن سألتك عن شيء .. ستصدقني القول ، أليس كذلك ؟
    Biraz daha büyük yaşa uygun bir şeye ne dersin? Open Subtitles ماذا عن شيء أكثر من ذلك بقليل في سن مناسب؟
    - Bir şey sorabilir miyim? - Tabii. Open Subtitles مرحباً, هل يمكنني سؤالك عن شيء ما ؟
    Tersini gösteren çok fazla kanıt olsa da ben gerçek bir şeyin peşindeyim. Open Subtitles ولكن أيضاً هنالك الكثير من الدليل على العكس أنا أبحث عن شيء حقيقي
    Öyleyse yarası kanarken araba kullanıyordu. Yarasına bastıracak bir şeyler aramıştır. Open Subtitles إذن، هو يقود السيّارة وينزف إنّه يبحث عن شيء لتضمييد الجرح
    Takma adla giriş yaptı ve hala bir şeyler arıyor. Open Subtitles لقد حجز تحت اسم مزيف ولا تزال تبحث عن شيء
    Bu arada Büro, Dara'yla ilgili bir şeyler bulması için personeli görevlendirmiş. Open Subtitles في هذه الأثناء، مكتب حصلت على الناس تبحث عن شيء في درعا.
    "İIk" gibi belli belirsiz tanımlanmış bir şeyi nasıI araştırmayı umuyorsun? Open Subtitles وكيف تخططين في البحث عن شيء غير معرَّف مثل الأول ؟
    Ancak otopsi bir şeyi gözden kaçırdı. Zehir raporu temiz çıkmıştı. Open Subtitles ولكن الطبيب الشرعي غاب عن شيء تقرير السموم أنه كان نظيفاً
    Bu cinayet daha büyük bir şeyi örtbas ediyor bence. Open Subtitles بدأت اشعر بأن هذه الجريمة هي تغطية عن شيء أكبر
    - Muhtemelen şu anda bile aklında olan bir şeyden. Open Subtitles أنا أتحدث عن شيء ما ربما تومئ لك ونحن نتكلم.
    Neden binlerce yıl önce olmuş bir şeyden bahsedeyim ki? Open Subtitles لماذا علي التحدث عن شيء حدث منذ ألف سنة ؟
    Sana sorduğum şeyler hakkında bana samimi olarak cevap ver, tamam mı? Open Subtitles وإن سألتك عن شيء .. ستصدقني القول ، أليس كذلك ؟
    Bizim endüstrimizde, burada farklı ya da benzersiz bir şeye bakıyor değiliz, toplumumuzu ve yaşam tarzımızı daha normal yapmak için hazırlıklı olmalıyız. Open Subtitles في صناعتنا , نحن لانبحث عن شيء مختلف أو فريد هنا علينا أن نكون مستعدين لجعله أكثر طبيعية في مجتمعنا وفي طريقتنا للعيش
    - Teşekkürler, iyi o zaman. - Bir şey sorabilir miyim? Open Subtitles شكراً ، هذا لطف منكِ - هل يمكنني سؤالكِ عن شيء ؟
    Onları her zaman başka bir şeyin yerini tutar gibi kullanırız ama asla gerçek değiller. TED دائمًا ما تستخدم كعنصر نائب عن شيء آخر لكن لا تكون أبدًا الشيء الحقيقي.
    Ama bu çatı katını neden birinin satılığa çıkardığını açıklamıyor. Özel Bir şey mi bakıyorsunuz bayım yoksa sadece bakıyor musunuz? Open Subtitles و هذا لا يفسر لم يضع شخص ما عليتنا للبيع تبحث عن شيء مميز سيدي أم فقط تلقي نظرة؟
    Bunu oldukça ciddiye aliyorum; ama bugün, son bir iki yıldır çok önem verdiğim bir konu hakkında konuşmak için buradayım. TED واتعامل مع هذه المواضيع بجدّية. إلا أنني سأتحدث عن شيء مختلف هذه المرة أمر شغل تفكيري خلال السنة أو السنتين الماضيتين
    "Bu söz ettiğin kişi kız kardeşim de olabilirdi, şakalarını başka bir konuda yapsan veya başka bir şey hakkında konuşsan olur mu? TED تعلمون، يمكن أن تكون تلك أختي التي تتحدث عنها، وهل لك أن تمزح عن شيء آخر؟ أو هل يمكنك الحديث عن شيء آخر؟
    Hiç almadığın bir şey için vergi ödemek ister misin? Open Subtitles هل ترغب في دفع ضرائب عن شيء أنك لم تتلق؟
    Hükümetinizin Checkmate organizasyonu ve kimin peşinde oldukları ile ilgili. Open Subtitles عن شيء تطلق عليه حكومتكم ''مات الشاه'' ومن يسعون إليهم
    Yakın bir zamanda Etiyopyalı bir grup eylemciyle tanıştım ve onlar bana birçok kez duyduğum şeyleri söylediler. TED التقيت مؤخرًا بمجموعة من النشطاء الأثيوبيين، وأخبروني عن شيء لطالما سمعتُ عنه.
    O yüzden bu yıl, bir şeylerden vazgeçmek yerine, her günümü dilimin altına bir mikrofon sıkıştırılmışcasına, çekingenliğimin altında bir sahne varmışçasına geçireceğim. TED لذا هذا العام، بدلا من التخلي عن شيء سأعيش كل يوم وكأن هناك مذياعا مدسوسا تحت لساني، مسرحا في أسفل كبتي.
    Bunun yerine, doğum günleri ve küpköklerden çok daha ilginç bir şey hakkında, biraz daha derin ve benim zihnime, işten daha yakın birşey hakkında konuşacağım. TED أنا أرغب بالتحدث عوضاً عن ذلك عن شيء مثير للإهتمام أكثر بكثير من أعياد الميلاد والجذور التكعيبية أنه شيء أعمق وأقرب إلى عقلي .. من عملي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more