Sonuçta; bilinç gibi bir şey hakkında insanların fikrini değiştirmek çok zordur, ve bunun neden bu kadar zor olduğunu sonunda anladım. | TED | إنه من الصعب جدا أن نغير عقول الناس عن شيء ما مثل ا لإدراك و تبين لي بشكل نهائي السبب في ذلك |
Şimdi konuyu değiştirip biraz daha ilginç bir şey hakkında konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | ـ حسناً ـ الآن هل يُمكننا تغيير الموضوع ؟ نتكلم عن شيء ما أكثر إهتماماً ؟ |
Bence bu, insanların toplum içinde hiç rahatça konuşamadığı bir şeyi konuşabilmelerinin bir yolu hâline geldi. | TED | وأعتقد أنها أصبحت طريقة رائعة للناس لكي يتحدثوا عن شيء ما لم يشعروا بالراحة أبدًا للتحدث عنه علانية. |
Belki de henüz bulamadığın bir şeyi arıyorsundur. | Open Subtitles | ربما, لأنكِ ما زلتِ تبحثين.. عن شيء ما و لم تجديه بعد |
Sence Bir şey mi arıyorlardı yoksa mesaj vermeye mi çalışıyorlardı? | Open Subtitles | أتظنهم كانوا يبحثون عن شيء ما أم يحاولون بعث رسالة؟ |
Bir şeyleri atlamış olabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | القضية في البرنامج يعتقد أنه ربما غفل عن شيء ما |
- Bir şey sorabilir miyim? - Tabii. | Open Subtitles | مرحباً, هل يمكنني سؤالك عن شيء ما ؟ |
Seninle konuşmak istediğim bir konu olduğu için az önce ofisine uğradım. | Open Subtitles | لقد مَررتُ للتو بِمكتَبُكِ لأنني أحتاجُ إلى التحدثُ اليكِ عن شيء ما |
Onunla medeni hali dışında bir konuda konuşsaydın ne kadar zeki olduğunu görürdün. | Open Subtitles | إذا تحدّثت عن شيء ما عدا المنزلة الزوجية |
Childs'ın kampanya müdüründen bir telefon aldım, internette yayınlanan bizim onaylamadığımız bir şey hakkında. | Open Subtitles | لقد وردني اتصال من حملة شايلدز عن شيء ما على الانترنت لم نوافق عليه |
Büyükbabanla bir şey hakkında konuşmam lazım. | Open Subtitles | أنا فقط أرغب في التحدث مع الجد عن شيء ما |
Zor olsa da; sanırım, hepimizin sorun olmaya başladığını düşündüğü bir şey hakkında, dürüst ve içten bir konuşma yapmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | اعتقد انه حان الوقت لأن نكون صادقين، حديث من القلب الى القلب عن شيء ما الذي جميعنا نشعر انه مشكلة. |
Çünkü seninle bir şey hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | لأنني أريد في الواقع التكلم معك... عن شيء ما. |
bir şeyi bırakmaya çalışan herkes alışkanlığından vazgeçmemek için her zaman eski bir akrabasını örnek gösteriyor diyorum. | Open Subtitles | انه يقول لي ان الجميع يحاول الإقلاع عن شيء ما ودائما نستخدم الاقارب كمثال لماذا الإقلاع عن التدخين |
Ben de bunca zaman hep aradım bu dünyada gerçek olan bir şeyi. | Open Subtitles | أنا أيضًا كنتُ أبحث عن شيء ما شيء حقيقيّ في هذا العالم |
Lütfen "kola almanın" bir şeyi örtülü anlatmak için olmadığını söyle. | Open Subtitles | من فضلك قل لي ان شراء الصودا ليس كناية عن شيء ما |
Merhaba, Peralta. Bir şey mi arıyordun? | Open Subtitles | مرحباً , برالتا اتبحث عن شيء ما ؟ |
- Konuşmak istediğin Bir şey mi vardı? | Open Subtitles | هل أردتِ الحديث عن شيء ما ؟ |
O her daim Bir şeyleri telâfi etmeye çalışır. Doğru ile yanlışı didikleyen. | Open Subtitles | تحاول التعويض عن شيء ما دائماً، تصحيح خطأ خيالي. |
- Her zaman Bir şeyleri kontrol ediyor. | Open Subtitles | إنه دائماً يقوم بالبحث عن شيء ما يا إلهي |
- Bir şey sorabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني أن اسألك عن شيء ما ؟ |
- Bir şey arıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أبحث عن شيء ما. تبحث... |
Jerry seninle konuşmak istediğimiz bir konu var. | Open Subtitles | بالواقع يا جيري، أردنا أن نكلّمك عن شيء ما. |
Görünüşe göre aslında bir konuda gerçeği söylüyor olabilirsin. | Open Subtitles | يبدو انك قد تكونين تقولين الحقيقة عن شيء ما |