"عن طريقة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir yolunu
        
    • bir yol
        
    • edişinde
        
    • konusunda
        
    • işlediğine dair
        
    Büyük ihtimalle Büyü Okulunda sizi öldürmenin bir yolunu düşünüyordur. Open Subtitles ربما هي في مدرسة السحر تحاول البحث عن طريقة لقتلكم
    Ayrıca, mekiğin gücünü geminin sistemine entegre etmenin bir yolunu bulmaya çalışıyorum. Open Subtitles ايضاً,كنت ابحث عن طريقة نستطيع بها دمج طاقة المكوك مع نظام السفينة
    Belediyeye girmenin bir yolunu bul. Yolumuza çıkan tüm kanunları temizle. Open Subtitles ابحث عن طريقة للوصول لدار البلدية، لتزيح أي قانون سيعيق طريقنا.
    1.Dünya Savaşı'ndaydım, ve spermlerini boşaltmak için yeni bir yol arıyorlardı. Open Subtitles كان أثناء الحرب العالمية الأولى وكانوا يبحثون عن طريقة لنشر الجراثيم.
    Peki, belki de adı çıkmış ünlü komşumla tanışmak için bir yol arıyordum. Open Subtitles حسناً ، ربما كنت أبحث فقط عن طريقة لأقابل بها جاري السيء السمعة
    Tamam, yani kimseyi öldürmeden ikisini ayırmanın bir yolunu bulacağız. Open Subtitles حسناً، نبحث عن طريقة إذاً لتفريقهما دون قتل أيّ أحد
    Işığın yokluğu beni büyülüyordu. Işık kaybolmadan önce, ona beden kazandırmanın bir yolunu bulmak istedim. TED لقد فتنت بغياب الضوء، وكنت أرغب في البحث عن طريقة تعطيه مادية وتحدده قبل أن يتغير.
    Onunla konuşmanın bir yolunu bulsan iyi edersin. Open Subtitles ابحث عن طريقة ما لتتحدث اليها واسمع يا سبنسر, المكتب الرئيسى لديه
    Bu rolü, yaşın önemi olmadan oynamanın bir yolunu arıyorum. Open Subtitles أنا أبحث عن طريقة للعب هذا الدور بحيث أن العمر لا يشكل أي فارق
    Hastayı iyi etmenin yeni bir yolunu bulmaya çalışacaktır,... türünün tek örneği rahatsızlığın içine nüfuz edebilmek umuduyla. Open Subtitles ستبدأ بالبحث عن طريقة جديدة لمعالجته.. على أمل أن تحل معضلته الفريدة
    Seni memnun etmenin, benimle gurur duymanı sağlamanın... bir yolunu bulmak için tanrılara yalvardım. Open Subtitles لقد دعوت الآلهه بحثاً عن طريقة لإسعادك ولجعلك فخوراً
    Konuyu tırmandırmanın bir yolunu bulmamız gerek. Open Subtitles سوف يعلم أنني أرسلتك أبحث عن طريقة فنية لعرض الموضوع
    Bilmiyorum. Romantizmi ve mizahı dengeleyecek bir yol bulmam lazım. Open Subtitles أنا لا اعلم, أنا ابحث عن طريقة لموازنة الرومنسية والفكاهة
    Kraliçe doğurmaya başladığı zaman, biz de onun yavrularıyla deney yapmaya, onların mükemmel bağışıklık sistemini kopyalayabilecek bir yol aramaya başladık. Open Subtitles و بمجرد أن بدأت الملكة في التوالد بدأنا التجارب على نتاجها بالبحث عن طريقة تحاكي نظامهم المناعي المثالي
    Başının belada olduğunu anladım ve sen yardım istemeden senin için bir yol aradım. Open Subtitles أحسست أنك في مشكل وبحثت عن طريقة لمساعدتك من دون أن يتوجب عليك سؤالي
    - Hiçbir şey söylemeyeceğim. - Konuşabilmem için bir yol bul. Open Subtitles . ـ لن أقول أي شئ . ـ أبحث عن طريقة لي للكلام
    Sen bulmaya çalış, bir de onu öldürmek için bir yol. Biliyorum. Open Subtitles , أنت تحاول معرفة ما هو و تبحث عن طريقة لقتله
    Efsaneye göre, dünyayı dolaşıp Usta'yı öldürmek için bir yol arıyormuşsun. Söylesene, doğru mu bu? Open Subtitles الأساطير تقول أنكِ جبتِ العالم بحثاً عن طريقة لقتل السيد، أخبرينا، أهذا حقيقي ؟
    "Hareket edişinde bir şey var." Open Subtitles "هناك شيء ما الليلة" "شيء ما عن طريقة تحريك له"
    Ben doğduğum zaman, çocukların nasıl yetiştirileceği konusunda sadece bir kitap vardı ve o da Dr. Spock tarafından yazılmıştı. TED عندما ولدت، كان هناك كتاب واحد فقط عن طريقة تربية الأطفال، وكان مؤلفه د.
    Bu inanılmaz derecede nadir galaksinin oluşumuna ilişkin yapılacak araştırmalar evrenin nasıl işlediğine dair bize yeni ipuçları sağlayabilir. TED المزيد من الأبحاث عن كيفية تَكَوُّن هذه المجرات النادرة قد يزودنا بأدلة جديدة عن طريقة عمل الكون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more