"عوائل" - Translation from Arabic to Turkish

    • aileleri
        
    • aile
        
    • ailesi
        
    • aileler
        
    • ailelerden
        
    • ailelerine
        
    • ailelerinin
        
    • aileleriyle
        
    • ailemiz
        
    • ailelerin
        
    • ailelerini
        
    Orada yaptıklarınızla ilgili koloni aileleri ve... misyoner babalardan bir çok mektup var. Open Subtitles لقد وصلتنا رسائل طيّبة من عوائل المستعمرين .. و الأباء المُنصّرين عن عملكِ الجيّد.
    İşleri ve aileleri olan bu yoksul insanlar, işçi mahallelerinde yaşıyorlardı. Open Subtitles هؤلاء اناس لديهم اعمال ولديهم عوائل حي للطبقة العاملة
    ve evi olanlar da beş aile birlikte çürük binalara tıkılmış durumda. TED وأولئك بمآوي تجدهم مكدسين في مبان عفنة، إلى حد الخمس عوائل سوية.
    Bunları düşünme. Elini kolunu sallayarak gezen, gözü dönmüş sapıkların ailesi olmaz. Open Subtitles المدمنون المتجولون ، الانتحاريون ، الملعونون ليس لديهم عوائل
    Günde bir dolardan daha az parayla yaşayan aileler var. Bu ailelerin parasını alamam. Open Subtitles هناك عوائل تعيش على أقل من دولار واحد يومياً لا أستطيع أخذ أموالهم
    Bu da ne demek oluyor, hepimiz eski ailelerden geliyoruz. Open Subtitles ماذا يعني هذا؟ جميعنا ننحدر من عوائل عريقة
    aileleri arkadaşları vardır, hayatlarını mümkün olduğunca mutlu yaşamaya bakarlar sadece. Open Subtitles ..لديهم عوائل وأصدقاء هم يريدون عيش حياتهم بسعادة
    Sadece geleneksel aileleri var ve... egemen sınıf modeline uygun yaşıyorlar diye... sen seçtiğin özgürlük ve bağımsızlığından ödün vermek durumundasın sanıyorlar. Open Subtitles إنهم يعتقدون بمجرد أنهم يمتلكون عوائل تقليدية وأنهم لا يزالون متمسكين بتلك العادات القديمة أنه يجب إجبارك على التخلي عن حريتك واستقلاليتك
    Polislerin de aileleri vardır. Onlar da ölmekten korkarlar. Open Subtitles الشرطه يملكون عوائل أيضاً ويخافون من الموت
    Öldürülen çocuklarımızın aileleri Tanrılardan uygun intikamı seçmelerini istediler. Open Subtitles عوائل الأبناء الموتى يطلبون من الله الانتقام
    - Bilirsin, onları almak, koruyucu aileleri motive etmek için. Open Subtitles كما تعلم، لتحفيز عوائل التبنيّ على أخذهم
    İsimleri yanyana ilişkilerine göre dizdiler. Arkadaş, aile, iş arkadaşı TED يضع الأسماء بجانب بعض بناء على علاقتهم ببعض: أصدقاء أو عوائل أو زملاء.
    Birçok aile düzgün desteği olsaydı çocuklarına kendileri bakabilirdi. TED لذا الأغلبية منهم عوائل من الممكن أن تعتني بهم لو توفّر لهم الدعم الكافي.
    Wolhynia'lı Almanlar, Reich'li iki aile, ...Bauer'ler ve biz. Open Subtitles عوائل من فولهينيا وعائلتين من الرايخ نحن وعائلة باورز
    Bunları düşünme. Elini kolunu sallayarak gezen, gözü dönmüş sapıkların ailesi olmaz. Open Subtitles المدمنون المتجولون ، الانتحاريون ، الملعونون ليس لديهم عوائل
    Carter, bu üste ailesi olan birçok insan var. Open Subtitles كارتر , هناك إناس في هذه , القاعدة لديهم عوائل
    "Önce aileler" tasarısına el sallayabilirsiniz. Open Subtitles أنت يُمْكِنُ أَنْ تُلوّحَ مع السلامة إلى أول فاتورة عوائل
    Ve zengin mahallelerinde esmer tenli çocuklar... onları seven ve onlara iyi bakan aileler. Open Subtitles والاطفال السمر في الطبقة العليا مع عوائل تحبهم وترعاهم
    O dört çocuk, Rich ailelerden geliyorlar. Open Subtitles وأولائك الأربعة أولاد، ينحدرون من عوائل غنيّة
    Yani bu adamların ailelerine yazıp adalet yerini bulsun diye kâtillerinin cezalandırılacağını mı söyleyeceğim? Open Subtitles هل ذلك يعني بإنّني بوسعي الكتابة إلى عوائل هؤلاء الرجال وإخبارهم بأنّ قتلتهم سيشحنون؟ هل هذه هي العدالة؟
    Öyleyse, Başkan suikasta kurban gidenlerin ailelerinin sizden nefret etmeleri kader midir? Open Subtitles حسناّ يا دولة الرئيس، هل هو من قبيل المصادفة أن عوائل ضحايا الإغتيال تكن لك الكراهية؟
    Başvuran kişilerin aileleriyle daima konuşuruz. Open Subtitles نحن دائماً نتحدث مع عوائل مقدمي الطلبات أتفهم ذلك، لكن هل أخبرتك
    Ne büyük isimlerimiz, ne ailemiz var. Open Subtitles نحنُ لا نمتلك اسماء ، او عوائل
    ailelerin yanlarına yerleştirdik, okula gidiyorlar olabilecek en iyi şekilde hayatlarını sürdürüyorlar. Open Subtitles لقد وضعناهم مع عوائل وهم يذهبون للمدرسة يستمرون بحياتهم بأفضل ما يمكنهم
    Vefat eden kisilerin ailelerini çok merak ediyorum. Open Subtitles منذ ذلك الحادث العرضي الذى حدث في مصنعي. انا قلق بشدة بشأن عوائل أولئك المقتولين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more