| Şimdi, gözlerini kapa. Buradan, buraya, hedefe nişan al. | Open Subtitles | الآن أغلق عينك و صوب من هنا إلى هنا إلى الهدف |
| Tüfeğin dipçiğini omzuna koy, sol gözünü kapa, arpacıktan bak. | Open Subtitles | ضع مؤخرة البندقية على كتفك أغلق عينك اليسري أنظر للأمام |
| Ve lütfen, Gözün üstünde olsun. Geçen sefer olanları unutma. | Open Subtitles | رجاءً ابقي عينك قريبة منه تتذكر ماحصل في المرة السابقة |
| Gelecek sefer onu aklından çıkarmak istediğinde gözüne iğne batır. | Open Subtitles | عندما تريد شغل بالك عنها ثانيةً اغرز إبرة في عينك |
| Beyniniz daha çok çalışmak zorunda kalınca oto sinir sisteminiz göz bebeğinizi genişletiyor. | TED | ففي كل مرة يقوم مخك ببذل جهد أكبر، يقوم جهازك العصبي ذاتي التحكم بجعل حدقة عينك تتسع. |
| gözünün üstünde bir kesik var. | Open Subtitles | لديك قطع فوق عينك يجب ان تري وسائل الاعلام هذا |
| - bak, eğer gözlerin kapalıyken bu sesleri kontrol edebilirsen, duvarların arkasından bile insanların düşüncelerini okuyabilirsin...herhangi bir yerde. | Open Subtitles | وإذا تحكمتي في الأصوات عند إغلاق عينك ستتمكني من قراءة أفكار من خلفك .. أو من خلال الجدران .. |
| Şu korkunç yaşlı cadı. Onun gözlerini oyacağım. | Open Subtitles | هذا فظيع أيتها الساحرة الشريرة سوف أقتلع عينك |
| gözlerini toptan ayırmamalısın, konsantrasyonunu seyret. | Open Subtitles | أبقي عينك فقط على الكرة وحافظي على التركيز |
| gözlerini kapat, lütfen. Herhangi bir heyecana yer vermemeye çalış. | Open Subtitles | اغلق عينك , من فضلك لا انفعال شديد من اى نوع |
| Yapılacak fazla bir şey yok. Sadece gözünü kalp monitöründen ayırma. | Open Subtitles | ليس هناك عمل كثير هنا فقط إبقي عينك على شاشة القلب |
| Joseph onu 24 saat koruyacak ve gözünü ondan ayırmayacaksın. | Open Subtitles | جوزيف أريدك أن تحميه وأن تبقي عينك عليه طيلة الوقت |
| Git sandalyede otur. Sol gözünü bununla kapat ve buraya bak. | Open Subtitles | إجلسي على الكرسي ، غطي عينك اليسرى بهذا و إنظري هنا |
| Sağ Gözün kan çanağına dönmüş. Sağ kolunu kullanabiliyor musun? | Open Subtitles | عينك اليمنى مليئة بالدم ألا يمكنك استخدام ذراعك اليمنى مطلقاً؟ |
| Nasıl oluyor da Gözün NCIS'in yasak bölge kapılarını açabiliyor? | Open Subtitles | كيف تستطيع عينك الدخول إلى مناطق محظورة في الشعبه ؟ |
| Gözün yaralı bir hırsızdan daha çok işine yaramaz mıydı,sence? | Open Subtitles | ألا تعتقد ان عينك كانت ستنفع اكثرَ مِن لص مجروح؟ |
| Bu yüzden, bir süre iyi gören gözüne bandaj takacağız. | Open Subtitles | وبالتالي ، لمدة وجيزة ستقوم بارتداء عصابة على عينك الجيدة |
| Ya bir puro yakıp gözüne soksam? O zaman bana para verir misin? | Open Subtitles | ماذا لو أشعلت سيجارة ووضعتها في مقلة عينك هل ستعطيني المال حينها؟ |
| Bunu yapmamı istiyorsan tek yapman gereken göz kırpmak. | Open Subtitles | جُل ما عليك فعله هو أن تطرف .عينك إن كنت تريدني أفعل ذلك |
| gözünün içine bakarken çok çaba harcıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعملون بجد لكي يستطيعوا أن ينظروا في عينك |
| Görüyorum ki gözlerin bir gün en büyük icadım olacak şeye takılmış. | Open Subtitles | أرى عينك تتجه إلى ما أتمناه يوماً ما أن يكون تتويجاً لإنجازاتي |
| Gözlerinde bazen senin de yaptığın gibi bir bakışı var. | Open Subtitles | أيضاً أحياناً عينك تبدو كما لو كنتى تعانين من حول ما و يبدو عليك كما لو كنتى مصابة بالعتة المغولى |
| Sadece -hayatının seni tamamen planın dışına atacağını hiç beklemezsin. | Open Subtitles | أنتِ فقط لا يمكنك أن تتخيلي حياتك تتدمر أمام عينك. |
| Daha çok beyaz giymelisin, gözlerinin rengini sahiden ortaya çıkarıyor. | Open Subtitles | ينبغي عليك ارتداء اللون الأبيض أكثر، إنه يجذب لجمال عينك |
| gözünde titreşmeye başlayan o küçük ışık ne biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف هذا البريق الذى يخبو فى طرف عينك ؟ |
| Her kırptığında gözünden birşey mi damlıyor? | Open Subtitles | هل عينك سوف تقطر في كل مرة ترمشين فيها ؟ |
| Özel biriyle birlikte olduğunda Gözler dalar gider uzaklara. | Open Subtitles | دع عينك تكشف هذا عندما تكون مع شخص خاص |
| Hamallara dikkat et. | Open Subtitles | وابقِ عينك على الرجال وإلا سيكسرون كل شيء |