Sandalyeye otur. Her sabah uyurken korneamı çizmişmiyim diye gözlerimi kontrol etmek zorundayım. | Open Subtitles | كل صباح عليّ تفقد عينيّ للتأكد من أنني لم أجرح قرنيتي أثناء النوم |
Bugün gözlerimi zorlukla açtım ve Momo'suz bir güne başladım. | Open Subtitles | اليوم فتحت عينيّ بصعوبه لـ أبدا يومي الاول بدون مومو |
Şimdi Gözlerimin içine bak ve O'na karşı birşeyler hissetmediğini söyle. | Open Subtitles | انظري إليّ في عينيّ الآن وأخبريني أنّكِ لا تكنين له مشاعر |
Şimdi gözlerime bak ve bana "Buna engel olamazdın" de hadi. | Open Subtitles | الآن انظري في عينيّ وأخبريني أن منع ذلك لم يكُن بإمكاني. |
gözümün içine bakın ve bana o şekilde yaşamak isteyeceğinizi söyleyin. | Open Subtitles | لذا انظر في عينيّ وأخبرني أنّك ترغبُ في أن تعيشَ هكذا |
Sadece gözlerim görünüyordu. | TED | والشيء الوحيد الذي يمكنكم رؤيته، هو عينيّ |
gözlerimi her kapadığımda onu görebiliyorum. Her uyuduğumda onu rüyalarımda görüyorum. | Open Subtitles | كلّما أغمضت عينيّ وسعتني رؤيتها، وكلّما خلدتُ للفراش رأيتها في أحلامي. |
Her gece gözlerimi kapatmadan önce görmek isteyeceğim son kişisin. | Open Subtitles | أنتِ آخر شخصٍ أريد رؤيته كلّ ليلة حينما أغمض عينيّ. |
Bunu her kim yapıyorsa, bana yakın olan insanlar konusunda gözlerimi açıyor. | Open Subtitles | انظر، أيًا كان الفاعل فهو يحاول أن يفتح عينيّ على الأقربين إليّ. |
Gözlerimin içine bak ve o buldozer olayıyla hiçbir alakan olmadığını söyle. | Open Subtitles | انظر في عينيّ وأخبرني أنك لا تعلم أيّ شيء عن تلك الجرافة |
Gözlerimin içine bakıp bunu öğrenmelisin. | Open Subtitles | أعتقد أن عليك أن تنظر إلى عينيّ وتكتشف بنفسك |
Gözlerimin içine bakıp bana bir annenin kendi oğlunu görmeye hakkı olmadığını söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تنظر في عينيّ و تخبرني أنه ليس من حق الأم أن ترى إبنها |
Doğru dürüst kontrol bile etmedin beni. gözlerime baktın mı? | Open Subtitles | أنت لم تقم بفحصي جيداً، هل تفحّصت عينيّ ؟ |
Ama duş alıyordum sular kesildi ve gözlerime sabun kaçtı. | Open Subtitles | .. والماء توقف ودخل الصابون في عينيّ وانزلقت |
Onu içimde hissediyorum gözümün arkasında, bana emir veriyor. | Open Subtitles | أستطيع الشعور به بداخلي، خلف عينيّ يريدني أن افعل اشياءاً |
gözlerim yaşlı olarak seni kucaklayacağımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل يفترض بي أن أقابلك بدموعي تنهمر من عينيّ ؟ |
gözümü her kapattığımda o küçük, tatlı maymunun yüzünü görüyorum. | Open Subtitles | كل مرة أغلق فيها عينيّ أرى وجه ذلك القرد اللطيف |
Kendi gözlerimle gördüm. İşe yarıyordu. Gerçekti. | Open Subtitles | رأيت ما جرى بأم عينيّ لقد نجحت، وكانت حقيقيّة |
O şeyi istersem gözüme bile takabilirim. Beyaz kısmını daha da beyazlatır. | Open Subtitles | يمكنني وضع المبيّض في عينيّ اذا اردت وجعل الجزء الأبيض أكثر بياضاً |
Kardeşinin kız arkadaşının gözlerini oydum o yüzden peşime düşecektir. | Open Subtitles | لقد قمتُ بإخراج عينيّ حبيبة أخيك وهو الآن قادم ليقتلني. |
Adamın gözlerinin mavi olduğunu söylemiştin. Aslında çocuk kaçıran hiç kimse görmedin, değil mi? | Open Subtitles | لقد قلتِ أنّ عينيّ المُختطف كانت زرقاوتين. |
Mükemmel. Şapkalar için ne düşündüğümü biliyorsun. Hiç biriniz benimle göz teması yapmayacak. | Open Subtitles | رائع أنت تعلم شعوري نحو القبعات لا أحد منكم ينظر إلى عينيّ مباشرة |
Ne yöne gideceğimi biliyorum. Ama gözüm olacak birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | حسنٌ ، أعلم الأتجاه الّذي يتعيّن السفر بهِ، لكنـّي بحاجة إلى أحد ليكون بمثابة عينيّ. |
- Sonunda annenin gözlerine bakabileceksem ne fark eder ki? | Open Subtitles | بأني يمكن أن أنظر أخيراً في عينيّ والدتك |
Ayakta uyuyorum çünkü ne zaman uzansam kalbimi gözlerimde hissediyorum. | Open Subtitles | فأنا أنام واقفاً لأني لو استلقيت لأحسست بقلبي عن طريق عينيّ |
Onda Şeytan'la beraber bir eylemi gerçekleştirmeye çalışan bir kızın gözleri vardı. | Open Subtitles | كان يمتلك عينيّ فتاة تتوقان إلى مجامعة الشيطان |