"عَملتَ" - Translation from Arabic to Turkish

• yaptığın
• çalıştın
• yapmışsın

Uyuşturucu sattığını biliyoruz, bu şimdiye kadar yaptığın en kötü şey.
نَعْرفُ بأنّك تَبِيعُ مخدّرات البيتِ، هذا أسوأ شيءِ أنت أَبَداً عَملتَ.

Bu biftekerli çalmak gerçekten, şimdiye kadar yaptığın en zekice şeydi.
سَرِقَة هذه الستيك كَانَ بشكل حرفي الشيء الأذكى أنت أَبَداً عَملتَ.

Ama tüm yaptığın ne kadar acınası ve kaba olduğunu göstermekti.
لكن كُلّ عَملتَ تُشوّفُ نفسك لِكي يَكُونَ تافهَ وهمجيَ.

Daha sonra çeşitli suçların finansmanına aracılık eden işlerde çalıştın.
لاحقاً عَملتَ مَع المجرمين المُخْتَلِفينِ للمُسَاعَدَة في تمويل اتفاقياتِ اسلحتكَ الأولى.

Bu noktaya ulaşmak için çok çalıştın.
عَملتَ بجدّ لكي تصبحي أين أنت.

Öz kızının yapabileceğinden fazlasını yapmışsın.
عَملتَ أكثر مِنْ امكان ابنتها الحقيقية عملة

Bu şimdiye kadar yaptığın en alçakça şeydi.
هذا الأوطأُ الشيء الذي أنت أَبَداً عَملتَ.

Çünkü tek yaptığın, bu evliliğin işe yaramayacağına emin olabilmek için her şeyi yapmak oldu.
لأن كُلّ عَملتَ كُلّ شيءُ أنت يُمْكِنُ أَنْ لتَأْكيد هذا لا يَعْملُ.

yaptığın en iyi eşek şakası.
تلك أفضل مزحةِ التي أنت أَبَداً عَملتَ.

yaptığın her şey için teşekkür etmek istiyorum.
أنا wanna شكراً لكم لكُلّ شيءِ عَملتَ.

Yine de sen, her zaman danışman sıfatıyla çalıştın.
ما زالَ، عَملتَ دائماً في a صفة إستشارية بصرامة.

Dün gece kaça kadar çalıştın?
- كيف متأخراً عَملتَ ليلة أمس؟

- Senelerce onun için çalıştın.
- عَملتَ لَهُ لسَنَواتِ.

NASA için mi çalıştın?
"عَملتَ لوكالة "ناسا؟

Durumu düşününce Tanrı'nın gözünde bence doğru olanı yapmışsın.
أعتقد أنت عَملتَ كُلّ شئ بشكل صحيح بِمساعدة اللَّهِ في الظروف الحالية

Yani böyle bir durumda yapılması gerekeni yapmışsın.
أنت في الحقيقة عَملتَ الشّيء الصّحيح في مثل هذه الحالة

Kendine kesinlikle iyi yer yapmışsın.
عَملتَ بشكل جيّدٍ بالتأكيد لَك.

En iyisini yapmışsın, buna şüphe yok.
عَملتَ بشكل جيّدٍ،, لَيْسَ لِي شَكُّ.