Yaptıkları neredeyse 8 yaşındaki bir çocuğun ölmesine neden oluyordu. | Open Subtitles | أفعالها كادت تُؤدّي إلى قتل صبي في الثامنة من عُمره. |
Nasıl olurda 50 yaşındaki adam kızı kapar? | Open Subtitles | كيف لرجُل في الخمسين من عُمره يحصول على فتاة؟ |
Benimle aynı yaşta olan oğlum. | Open Subtitles | الإبن الذي يكون عُمره مثل عُمري أقصد بإنك .. |
Ben altı yaşındayken ayrıldı. O zamandan beri onu görmedim. | Open Subtitles | تركته منذ أن كان في السادسة من عُمره لم أراه قط منذ هذه الفترة |
Yaptiklari neredeyse 8 yasindaki bir çocugun ölmesine neden oluyordu. | Open Subtitles | أفعالها كادت تُؤدّي إلى قتل صبي في الثامنة من عُمره. |
Alt çene dişlerindeki yıpranmalara göre 30-35 yaşlarında olmalı. | Open Subtitles | بناء على أسنان الفـك فإن عُمره بين 30 و35 |
Senin şimdiye kadar 4 yaşında bir çocuğun olmalıydı. | Open Subtitles | في عمرك هذا، كان مِن المفترض أن يكون لديكِ فتى عُمره 4 أعوام |
Asla çok erken değildir. Özellikle onun yaşında biri için. | Open Subtitles | لا , ليس مُبكر أبداً خاصةً لشخص مثل عُمره |
Kırmızı, üstü açık bir spor arabası olan 45 yaşındaki bir adamla evliyim. | Open Subtitles | إنني متزوجة من رجُل عُمره 45 عاماً متقلّب الأحوال بلى، أعتقد أنني أعرف ذلك |
Nasıl oldu da 17 yaşındaki bir çocuğu elinizden kaçırabildiniz? | Open Subtitles | إذًا، كيف بالتحديد فتى عُمره 17 عام تمكّن مِن الفِرار مِن بين أيديكُم؟ |
Ama o polis değil. Senin 13 yaşındaki oğlun. | Open Subtitles | لكنى ليس شرطى إنه فتى فى الثالثة عشر من عُمره |
On iki yaşındaki bir çocuğu öldüren bir herifi arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن رجل قام بقتل طفل فى الثانية عشر من عُمره |
Elinde video kayıt cihazı olan dokuz yaşındaki bir çocuk bile bunu yavaş çekimde izleyip, her tuş basışını görebilir. | Open Subtitles | يُمكن لطفل في الثامنة من عُمره أن يُسجّل هذا ويعرضه بالتشغيل البطيء ويرى كلّ ضربة مُفتاح. |
Amerika'daki diğer bütün 11 yaşındaki çocuk gibi You-tube izliyordur. | Open Subtitles | ويُشاهد اليُوتيوب، مثل كل طفل أمريكي بنفس عُمره. |
İnsan o yaşta oturduğu yerde duramaz. 86 yaşında. | Open Subtitles | أصبح ضجر في شيخوخته عُمره 86 سنة |
Şüphelimizin o olduğunu söylemiyorum ama bu yaşta çocuklar bir şeyler patlatmaya bayılırlar. | Open Subtitles | "لا أقول أنه "المجهول ولكن الفتيان في عُمره يحبّون تفجير الأشياء |
Onun yaşındayken senin yaptıklarını yapacak kadar büyük. | Open Subtitles | عُمر كافٍ للقيام بكلّ الأشياء التي فعلتها أنت في مثل عُمره. |
O 14 yaşındayken, ailesi meth yaparken evi yaktı. | Open Subtitles | لقد أحرقا منزلهم وهُما يطبخان الميثامفيتامين عندما كان في الـ14 من عُمره. |
Babası 4 yaşındayken bırakıp gitmiş. | Open Subtitles | والده تركه وهو بالرابعة من عُمره, لذا... |
- En azından Ariel onun yaşlarında | Open Subtitles | على الأقل أريل عُمره. عَرفتَ حول هذا؟ |
12 yaşında bir çocuk öldürülüyor ve katili kimsenin umurunda olmamış. | Open Subtitles | صبيّ في الـ12 من عُمره يُقتل ولا أحد يهتمّ كفاية لإيجاد قاتله. |