"غادرتِ" - Translation from Arabic to Turkish

• ayrıldın
• gittikten
• gittin
• terk
• ayrıldınız
• ayrıldığını
• çıktın
• ayrıldıktan
• gidersen
• gittiğini
• gitmiştin
• ayrılırsan
• gitmişsin
• terkettin
• ayrıldığın

Öyleyse, neden ayrıldın seni aptal lanet amcık? you stupid fucking cunt?
فإذاً لماذا غادرتِ, أيتها العاهرة الغبية؟

Çok garipti... Sen gittikten sonra, daha nazik davranmaya başladı.
والغريب في الأمر أنه بعد أن غادرتِ أصبح أكثر لطافةً

O yarısı senin olan evden çıkınca nereye gittin?
عندما غادرتِ نصف البيت الذي تملكينه أين ذهبتِ ؟

Ama bir daha evi mahkemenin belirttiği şartlar haricinde terk edersen duruşma süresince hapse atılacaksın.
ولكن إن غادرتِ المنزل مجدداً لأيّ سبب لايتعلقبالمحاكمة.. فستقبعين في السجن طوال فترة المحاكمة

Yani Restarick ailesindeki işinizden bu okulu açmak için mi ayrıldınız?
و بالتالي غادرتِ عائلة ريستارك لكي تقطني في المدرسة

Bir yaşını doldurmadan Hindistan'dan ayrıldığını söylemiştin.
لقد قلتُ أنكِ غادرتِ الهندَ قبلَ أن تتمي عامكِ الأول؟

Daha yeni çıktın şimdi de dönmek mi istiyorsun?
لقد غادرتِ المنزل للتو والآن تريدين العودة؟

Dün, sen ayrıldıktan sonra, sokağın karşısına park ettim.
عندما غادرتِ البارحة، أنا وقفت آخر الشارع

Dün gece partiden bayağı bir erken ayrıldın üstelik Pinot Noir'in bolca olduğuna emin olmuştum o kadar.
غادرتِ الحفل سريعًا ليلة أمس , حتّى بعدما ''حرصتُ على ملئ المسقى بخمر ''بينوت نوير

Cenazeden çok çabuk ayrıldın, bir teşekkür etme fırsatım bile olmadı
لقد غادرتِ الماتم فجأةً ولمْ تتسنّ لي الفرصة لشكركِ

Bu dünyadan özgür iraden dışında mı ayrıldın?
هل غادرتِ العالم رغماً عن إرادتك؟

Sen gittikten sonra vücudundaki yeni harfleri çevirdim.
عندما غادرتِ .. ترجمت الرموز الجديدة التي كانت على جلدك

Sen gittikten sonra yayıncımdan telefon geldi... gizli NASA projeme kapak yazısı hazırlamak isteyen bazı gazetecilerle tanışmam için.
لم يكن لدي فكرة أنه ستكون هناك حفلة هنا جاءني اتصال بعد أن غادرتِ ليخبروني للمَجيء إلى شُقَّةِ هذا الناشرِ

Bir keş vardı, siz gittikten sonra konteynırın arkasından bir şey aldı.
أتذكر أن مدمن مخدرات أخذ شيئاً... من خلف حاوية القمامة بعدما غادرتِ

Peki kameralar yeniden çalışınca nasıl gittin?
إذاً, كيف غادرتِ بعد أن عادت الكاميرات إلى وضعية التشغيل؟

Onlar çalışırken sen çıkıp gittin diye mi sıkkın canın?
تشعرين بالذنب لأنّك غادرتِ واضطروا هم للعمل؟

Ve onun öldüğü gece, ...aniden şehri terk ettiğini biliyorum.
و أعرف أنكِ في الليلة التي ماتت فيها غادرتِ البلدة فجأة

Sen gittiğinden beri yanımda. Tılsımı kullandığınız zaman, iki kişiye ayrıldınız.
إنها كانت برفقتى مُنذ اللـّحظة التى غادرتِ بها، حينما أستخدمتِ التعويذة ، أنشطرتي نصفين.

Neden ayrıldığını da biliyorum ve bence bunun yeni şirketinle alakası yok.
إنّـي اعرف ايضًا لماذا غادرتِ وان هذا لا شأن له بتأسيس شركتك الخاصة

Çünkü evden Vincent ile konuşmak için çıktın.
لأنكِ غادرتِ لتتحدثي إلى فنسنت, ثم عندها

- Dün siz ayrıldıktan sonra online destek grubundan arkadaşlarla konuşuyordum.
،بعد أن غادرتِ اليوم كنت أتحدث مع بعض الأشخاص .بمجموعتي التعاوني على الإنترنت

Ve hayatımdan öylece çekip gidersen, bundan dolayı çok..
وإن غادرتِ حياتي هكذا بكلّ بساطة، سوفأكون..

Dikkatli olmuşsun, gittiğini bile duymadım.
لقد كنتِ حذرة, أنا لم أسمعكِ عندما غادرتِ

Sana İspanyol omleti getirmiştim Sadece yumurta beyazı..ama sen gitmiştin.
,جئتك بعجة اسبانية ببياض البيض فقط .لكنك كنتِ قد غادرتِ

Eğer bir soruşturmanın tam ortasında ayrılırsan, kendini asla affetmezsin.
إذا غادرتِ في منتصف التحقيق، فلن تسامحي نفسكِ أبداً

- Asla olmaz. Bir güzergâh planı yapmadan, kapıya çıktığını haber etmeden gitmişsin.
غادرتِ بدون ترك مخطط سيرك وبدون التوقيع لدى البوابة.

Bence sen evi terkettin...
أعتقد بأنكِ غادرتِ

Üniversiteye gitmek için kasabadan ayrıldığın günü hatırlıyorum.
أذكر اليوم الذي غادرتِ فيه للكلية