"غاية السهولة" - Translation from Arabic to Turkish

• çok kolay
• çok kolaydı
• kolaylaştıracağım
• çok basit
• Çok kolay bir

Şimdi bu problemi size versem, hepiniz çok kolay dersiniz.
الان, إذا اعطيتكم هذه المشكلة كنتم ستقولون أنها في غاية السهولة.

- Ve 17 saniyede işi bitirdiler. - çok kolay bir iş.
وأفرغوا المكان فى 17 ثانية فى غاية السهولة

Kodeste seni mahvetmeleri çok kolay.
فى غاية السهولة أن تتركهم يحطمونك فى السجن

çok kolaydı. Bedava para gibi.
لقد كان فقط الأمر في غاية السهولة الحصول علي سيولة مالية

Senin için çok kolaydı.
و أنت تخلصت مني كان أمراً في غاية السهولة بالنسبة لك

Durumu senin için kolaylaştıracağım.
سأجعل من هذا أمراً في غاية السهولة بالنسبة لكَ.

çok basit. Planı harfiyen yerine getir.
انه شيء في غاية السهولة ثابر على الخطة المرسومة

Yani yapman gereken çok kolay çalıntı silahları bul, kendi silahını al.
الأمر في غاية السهولة إن وجدت الأسلحة المسروقة ..

Büyükannem için çok kolay gözükürdü.
الجدة كانت دائما تجعل الطهو يبدو في غاية السهولة

Algının temel görevi bu gibi bir resme bakıp şöyle demektir, "Bu bir kuş." ki bu bizim beyinlerimizle yaptığımız çok kolay bir şeydir.
المهمة الأساسية للإدراك هي أخذ صورة كهذه والقول، "ذلك طائر،" و هو أمر في غاية السهولة بالنسبة لنا باستخدام أدمغتنا.

Değişimi çok kolay bir şey sanıyorsun!
تجعلين التغيّر يبدو في غاية السهولة

Bunu onlardan almak çok kolay oldu.
كان الأمر في غاية السهولة أن تأخذوه منه

Ona söyleyeceğim. Bu.. çok zor. Aslında çok kolay.
سأخبره، لكنّ هذا صعب - بل هو في الواقع، في غاية السهولة -

Bakın, bakın, bakın! çok kolaydı.
انظروا لقد كان هذا في غاية السهولة

Çok fazla içtik ve bu çok kolaydı.
. . ثملنا , و كان الامر في غاية السهولة

Bu çok kolaydı.
كان أمراً في غاية السهولة

çok kolaydı. Kullanılmış yatak almak gibi.
-وكان الأمر في غاية السهولة .

Bunu senin için kolaylaştıracağım
ساجعلها في غاية السهولة لك.

Ve benim marifetimle bu kodu takip etmek çok basit.
ومع برامجي ، فإن تعقب هذا الجهاز سيكون في غاية السهولة