"غرامها" - Translation from Arabic to Turkish

• âşık
• Aşık

Eğer Louis ve arkadaşlarını Cadılar Bayramı seansına çağırırsa Louis'in ona âşık olacağını söylemişler.
اخبروها بانها اذا دعت لويس وبعض اصدقائها لجلسة تحضير اروح ليلة عيد القدسين سيقع لويس في غرامها

Normal boyutlardaki bu hatunu deniz fenerine götür ona âşık ol ve bizleri salak aşk hayatı mevzularınla rahatsız etmeyi bırak.
لتقع في غرامها, وتكف عن إزعاجنا بمشاكلك العاطفية الغبية

Bunlar gerçekmiş gibi gösterip konukları onlara âşık eden küçük detaylar.
أصغر الصغائر هي التي تطليهم بالواقعيّة، وتحثّ الضيف على الوقوع في غرامها.

Ben de senin yaşında olsaydım kuşkusuz ben de ona Aşık olurdum.
فلو كنت في سنك يا سيد.. فبدون شك كنت سأقع في غرامها

Beni yumuşak yaptı. Kendine Aşık etti. Sonra da seks kölesi yaptı.
تجعلني أنعم , وأقع في غرامها وبعدها تحولني إلي عبدها للممارسة الحب

Ona âşık olmanıza hiç şaşırmadım.
لن اتفاجأ ان علمت انك وقعت فى غرامها

Yo, âşık olduğun kız kuzeninmiş meğer napasın.
الفتاة اللتي انت واقع في غرامها يبدو انها نسيبتك...

Gabrielle şimdi John'un ona âşık olmak üzere olduğunu açıkça görebiliyordu.
لقد رأت (جابرييل) بوضوح كيف كان يقع في غرامها

- Ve ona âşık mı oldunuz?
ووقعت فى غرامها ؟

Sen ona âşık olasın diye değil ama.
لكن ليس لتقع في غرامها

Ona âşık falan mı oldun?
هل وقعت في غرامها أم ماذا ؟

Yukarı kattaki Anastasia'da bana kendi erkek arkadaşının aldattığını ama sonra değiştiğini ve evlendiklerini, ve âşık olduklarını söylediğini hatırlıyor musunuz?
وتلك الفتاة (أناستيجيا) من العلية أخبرتني بشكل مياشر كيف أن خلياها خانها في البداية ثم ليتغيير فجأتا وكليا ويتزوج بها ويقع في غرامها

- Umarım ona âşık olmazsın.
-أتمنى ألا تقع في غرامها!

Kısacası bir zamanlar bir kadınla tanıştığını ve Aşık olduğunu varsayabilirim.
ما يعني أنه بوقتٍ ما بالماضي قابلت امراة ووقعت في غرامها

Özellikle de, merdivende yanından geçerken Aşık olduğum malum bir genç kadın karşısında...
تحديدا أتصرف بغباء كامل تجاه سيدة شابة محددة وقعت في غرامها