2007'de hiçbir bilim insanı tahmin edememişti, aniden neyin bir eşiği geçeceğini. | TED | لم يتوقع أحد من العلماء أنه في 2007، و على حين غرة سنتخطى الحد الأقصى. |
Hayır, ajanlarımız sürpriz bir baskınla şüphelileri yakaladı. | Open Subtitles | لاسيدتي . عملائي قبضو على المشتبه بهم على حين غرة |
Evet, seni bir kere daha gafil avladım. | Open Subtitles | حسنا، لمرة واحدة على الأقل أخذتك على حين غرة |
Negatif bir kampanya yapmak adına adayı bir soru veya yorum ile hazırlıksız yakalamaya ve bu can sıkıcı münasebeti kaydetmeye çalışır. | Open Subtitles | في محاولة للقبض عليه على حين غرة مع سؤال أو تعليق من أجل تسجيل لقاء محرج من أجل الحملات الانتخابية السلبية الفيروسية |
Evin kapısının önünde arabada uyuyakalmıştım ve birden pencereme biri vurup beni uyandırdı. | Open Subtitles | كنت نائماً في السيارة خارج منزلهما و على حين غرة كانت هناك تلك الطرقة على النافذة و قد تسببت بإفاقتي |
Onun anahtarlarıyla kapıyı açarız ve diğer nöbetçilere sürpriz yaparız, ...onları öldürür, daha sonra Remington'lardan bir kaçını vururuz. | Open Subtitles | نفتح الأبواب بمفاتيحه ونأخذ النواب الآخرين على حين غرة نقتلهم, ونسرق عدة اسلحه ونهرب |
Sayın Başbakan, bu haber hepimizi çok şaşırttı. | Open Subtitles | سعادة رئيس الوزراء، هذه الأخبار وقعت علينا على حين غرة |
Biraz hazırlıksız yakalandım, hepsi bu. | Open Subtitles | طلبوا مساعدتي على حين غرة و انا لست مستعدا،هذا كل ما في الأمر |
Onları savunmasız yakalarsak, bize karşı bir şansları olmaz. | Open Subtitles | إذا حاولنا القبض عليهم على حين غرة فإنهم سيكونون مستعدين بكل شيء لواجهتنا |
Beni gardımı indirmişken yakaladın. Sağ ol, Burt! | Open Subtitles | 'آه، لقد كشفتموني على حين غرة شكراً يا بريت |
- Bir gece aniden çıktı geldi. Elde yok, avuçta yok. | Open Subtitles | في أحدى الليالي أتى أبي على حين غرة وقد كنا فقراء جداً |
tekrar bir araya gelecekleri zaman aniden kız organik köpek maması şirketinde çalışmaya başlıyor? | Open Subtitles | عندما يبدو أنهما سيرجعان لبعض على حين غرة ترحل لإنشاء شركة للأطعمة العضوية للكلاب؟ |
Bu taktik seçimi sayesinde ahtapotun birini aniden yakalayıvermesi uzun sürmüyor. | Open Subtitles | شكراً إلى هذا الإختيارِ مِنْ الوسائلِ , هو لَنْ يَكُونَ قبل فترة طويلة الأخطبوطَ المُحتالَ يَأْخذُ شخص ما على حين غرة. |
birçok muhalefet partisini hazırlıksız yakaladı. | Open Subtitles | قرار الانتخابات المبكرة أخذ المعارضة على حين غرة |
Farkında olmadan seni yakaladı ve, ve sen de panikledin. | Open Subtitles | أمسك بك على غرة وقد فزعت لكن إن رميت تلك الولاعة، |
- Solakmış. hazırlıksız yakaladı. | Open Subtitles | الجهة اليسرة تقلصت على حين غرة |
Ateş Rüzgâr'ını gafil bir ânında yakalabileceğimizi düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد باننا مسكنا رياح النار على حين غرة |
(Congaz) Vikingler gafil avlandı. Gece boyunca eğlenmişlerdi. | Open Subtitles | الفايكينج أخذو على حين غرة فقد إحتقلو طوال الليل |
Stephen Colbert bana şu derin soruyu sorduğunda hazırlıksız yakalanmıştım, çok temel bir soru. | TED | وقد تمت مفاجأتي على حين غرة حين قام ستيفن كولبرت بطرح سؤال عميق علي، سؤال عميق. |
hazırlıksız yakalanmanın hiçbir bahanesi olamaz. | Open Subtitles | لا عذر لكَ لأن تُضرب على حين غرة، أتفهمني؟ لا عذر لكَ لأن تُضرب على حين غرة. |
birden bire kendini suçlu hissetmen her şeyi yoluna koymaz tamam mı? | Open Subtitles | إنظر لمجرد أنك تشعر بالذنب على حين غرة لايعني أن الأمور جيده موافق ؟ |
İtalyan motosikletine binen Avustralyalı, kendi de dahil herkesi şaşırttı. | Open Subtitles | الأسترالي فاز بكل شيئ على حين غرة راكبا الدراجة الإيطالية مفاجئا حتى نفسه |
hazırlıksız yakalandım, onun görmesini istemezdim ve bir daha olmayacak. | Open Subtitles | أمسك بي على حين غرة وأنا لم أقصد أن أجعلها ترى ذلك، لن يتكرر مرة آخرى |
Kadimler savunmasız yakalandılar ve Şehrin çoğunu şimdiden kaybettiler. | Open Subtitles | و قد أخذ الإنشنتس على حين غرة و قد فقدوا بالفعل غالبية المدينة |
Merhaba Abby. Beni hazırlıksız yakaladın. | Open Subtitles | مرحبًأ آبي، اتصلتي بي على حين غرة |