Yine Mola odasında uyudum deme sakın. Eve gittim. | Open Subtitles | أرجوكِ أخبريني أنّكِ لمْ تنامي في غرفة الإستراحة مرة أخرى. |
Mola odasında yazan yazı kesinlikle doğru. | Open Subtitles | أن اللافته التي لديهم في غرفة الإستراحة إنها محقة فعلا |
Duman ilk dört dinlenme odasına, havalandırmadan girmiş. | Open Subtitles | يخرج الدخان من فتحة التهوية في غرفة الإستراحة بالطابق الأوّل |
Mola odasına, böylece daha rahat yiyebilirsin. | Open Subtitles | غرفة الإستراحة لكي تستمتع بطعامك |
Burası Dinlenme odası mı? | Open Subtitles | أهذه غرفة الإستراحة هنا؟ |
bazı işlerde bu sana, dinlenme odasında dost olmayan bakışlar getirir. | Open Subtitles | في بعض الوظائف، يمكنك أن تحصل على نظرة مظلمة في غرفة الإستراحة |
Hatta dinlenme odasındaki adamlardan biri öğle yemeğine davet etti. | Open Subtitles | أحد الأشخاص في غرفة الإستراحة طلب مني الذهاب للغداء معه |
Ve günün sonuna kadar mola odasından 5-10 vitamin suyu çalmak için. | Open Subtitles | وتقومي بسرقة خمس إلى عشرة فيتامينات للمياه في غرفة الإستراحة في نهاية كل يوم. |
Mola odasında bir kek ya da turta gibi. | Open Subtitles | فيجب أن يكون شيأً رائعاً مثل الكعك أو الفطائر في غرفة الإستراحة. |
İddiaya girerim,biz burada konuşurken bile bu hastanede, iki doktor bir Mola odasında yapıyordur, ve yapıyordur derken kastettiğim-- | Open Subtitles | أراهن ، ونحن نتكلم ، أنّ في هذا المستشفى طبيبين في غرفة الإستراحة يفعلون ذلك وبـ"ذلك" أعني.. |
Tamam, git de Mola odasında çalış. | Open Subtitles | حسناً، إذهب وأعمل في غرفة الإستراحة |
Mola odasında. | Open Subtitles | غرفة الإستراحة. |
dinlenme odasına yalnızca olumlu dalgalar olmalı. | Open Subtitles | المشاعر الإيجابية توجد فحسب في غرفة الإستراحة |
Ona kadar saydım, sonra da "Cheryl, Derek'in doğum günü pastasını dinlenme odasına bırakayım..." | Open Subtitles | عديت إلى العشرة ثم قلت: شيريل, سأجلب لك هذه مباشرةً بعد كعكة عيد ميلاد ديريك في غرفة الإستراحة |
Susan'ı ve çocuklarını dinlenme odasına aldım. Silah dükkânından haber var mı? | Open Subtitles | لقد وضعت "سوزان" وأطفالها فى غرفة الإستراحة - أهناك أى أخبار عن متجر الأسلحة؟ |
- Mola odasına baktın mı? | Open Subtitles | -هل جربت البحث في غرفة الإستراحة ؟ -هذا الأمر غريب ... |
Tost makinesini Boyle'dan çok uzağa, Mola odasına taşıdım. | Open Subtitles | نقلتُ المحمصة إلى غرفة الإستراحة بعيداً عن (بويل) |
Dinlenme odası şu tarafta. | Open Subtitles | -حسناً هذه غرفة الإستراحة, من هناك |
sanırım dinlenme odasında biraz pudingimiz olacaktı. | Open Subtitles | أظن أن لدينا بعض من الحلوى المتفرقه في غرفة الإستراحة |
Sanırım dinlenme odasında birkaç tane vardı. | Open Subtitles | اعتقد ان هناك بعض التفاح في غرفة الإستراحة |
Büyük ihtimalle de arkadaki dinlenme odasındaki yatakta uyuklayarak ve elbette ki stajyerlerden birini de yanına alarak. | Open Subtitles | تحصل على قيلولتك في غرفة الإستراحة في بعض الأحيان مع واحد من المتدربين في الخزانة |
Deponun sistem kontrolüne giriş yaptım ve bir elektriksel dalgalanma, batı kanadı dinlenme odasındaki bir sigortayı attırmış olmalı. | Open Subtitles | لقد ولجتُ للتو إلى برنامج تشخيصات القبو، ولابدّ أنّ تدفّق كهربائي مُفاجئ قد ضرب قاطعاً في غرفة الإستراحة بالجناح الشرقي. |
Onları mola odasından alabilirsiniz. | Open Subtitles | -بإمكانكما أخذهما من غرفة الإستراحة . |