"غرفتين" - Translation from Arabic to Turkish

    • oda
        
    • odalı
        
    • odası
        
    • odaya
        
    • odalarda
        
    • odamız
        
    • odanız
        
    • odada
        
    Hayır, bunu 15 santim kaldırıp... iki oda havası yaratırım, bu açıklığı da korumuş olurum. Open Subtitles كلا، سأرفع هذه الأرضية 6 إنشات وسأبني غرفتين في هذه المساحة وسيكون الحمام باقي مكانه
    Çok kızgınsan ayrı oda tutalım. Open Subtitles إذا كنت غاضبا, ربما علينا أن نأخذ غرفتين منفصلتين
    Arkadaşıma bir fıçı bira ve gece için bize iki oda lazım. - Yabancılar. Open Subtitles أحضر قدحاً لصديقي ونريد غرفتين من أجل قضاء الليلة
    Yani yaklaşık 60 tane iki odalı daireye ihtiyacımız var. Open Subtitles لذا سنحتاج 60 شقة ذات غرفتين و البقية غرفة واحدة.
    Bizim için Craigslist'ten birkaç ev ilânı çıkarttım. 2 yatak odalı güzel evler. Open Subtitles لقد قُمت بطباعة بعض الإعلانات للبنايات لنا بعضها تحتوي على غرفتين نوم رائعتين
    Birinci kattaki en iyi iki odadan, birini oturma odası diğerini de kendisi için yatak odası yaptı. Open Subtitles وقد حوًل افضل غرفتين فى الطابق الارضى الى غرفة معيشة وغرفة نوم له
    Bizim evde üç nesil iki odaya tıkılıp kalmış. İç savaşı andırıyor. Open Subtitles ،بيتنا يضم ثلاثة أجيال في غرفتين إنه أشبه بالحرب الأهلية
    ...onları ayrı odalarda tutup yine de aynı odada olduklarına inandıracağız? Open Subtitles فكيف نبقيهما في غرفتين منفصلتين ونجعلهما يعتقدان أنهما في غرفة واحدة؟
    Yalnızca iki oda var: 19 ve 20. Saçmaladım beyler. Open Subtitles لديهم غرفتين شاغرتين فقط رقم 19 و20، لذا عليكما المبيت معاً.
    Sadece iki boş oda kalmış. 19 ve 20 numara. Yani biraz akraba olacaksınız. Open Subtitles لديهم غرفتين شاغرتين فقط رقم 19 و20، لذا عليكما المبيت معاً
    2 oda tuvalet ve her yeri uyuşturucu dolu bir ev. Open Subtitles منزل حديث مكون من غرفتين و حمامين و مخدرات مخبأة في الغرف
    İyi günler. İki standart oda alacağız. Open Subtitles مساء الخير أعتقد بأنني ساخذ غرفتين منفصلتين
    Kuzeyde iki oda var, 5 metre. Open Subtitles يوجد غرفتين ناحية الشمال على بعد 15 قدماً
    İkimiz de birer oda alacaktık ve benim yaşımda bir oğlu vardı. Open Subtitles كنا ننام في غرفتين مختلفين و كان لديها ابن في عمري
    Ayrıca sen de iki yatak odalı bir evde, üç çocuk büyütemezsin. Open Subtitles وأنتِ لا تستطيعين .. تربية ثلاثة أطفال في شقة غرفتين بدورٍ عالٍ
    Altı haftadır iki odalı bir evde pencereden komşuları seyretmekten başka hiçbirşey yapmadan oturuyorum. Open Subtitles الجلوس ستة أسابيع فى شقة مكونة من غرفتين دون شىء لفعلة غير مراقبة الجيران من النافذة
    Altı haftadır iki odalı bir evde pencereden komşuları seyretmekten başka hiçbirşey yapmadan oturuyorum. Open Subtitles الجلوس ستة أسابيع فى شقة مكونة من غرفتين دون شىء لفعلة غير مراقبة الجيران من النافذة
    Şuna bak. İki yatak odası, televizyon, mikrodalga fırın. Open Subtitles انظر يا رجل غرفتين نوم، تلفاز، جهاز تسخين
    Bizim evde üç nesil iki odaya tıkılıp kalmış. İç savaşı andırıyor. Open Subtitles ،بيتنا يضم ثلاثة أجيال في غرفتين إنه أشبه بالحرب الأهلية
    Niye ayrı odalarda kalmamız gerekiyor? Open Subtitles لماذا يجب علينا أن نحصل على غرفتين مستقلتين ؟
    İki ayrı odamız olduğunu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles تعلمين بأن لـدينا غرفتين منفصلتين الآن،صحيح ؟
    İki odanız olma şansı var mı? Open Subtitles سنكون سعيدين إذا كان هناك غرفتين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more