| Bu, Mall'daki bürokrasi tarafından kurulmasının ne kadar zaman alacağının sorulduğu çok garip bir an. | TED | هذه لحظة غريبة جداً حيث سألنا بيروقراطيو المول كم من الوقت تستغرق للتثبيت. |
| Bayanlar baylar, bu gece size çok garip bir hikaye anlatmak için buradayım. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة، أنا هنا الليلة لرواية قصّة غريبة جداً لكم |
| Stresli olduğumda, çok garip yerlere giderim. | Open Subtitles | عندما أكون مرهقة أصاب بحساسية في أماكن غريبة جداً |
| Gerçekten başka bir insana bunu söylemek çok tuhaf. | Open Subtitles | كلمة بشر هي كلمة غريبة جداً اذا صدرت من أنسان |
| Alışveriş merkezinde adamın biri, çok tuhaf bir biçimde, dik dik bakıyordu bana. | Open Subtitles | كان هناك رجل ينظر إليّ بغرابه ؟ بطريقة غريبة جداً ؟ |
| Film setleri çok garip. TV de her zaman tayfalarla takılırdım. | Open Subtitles | أماكن تصوير الأفلام غريبة جداً فى تصوير المسلسلات, كنت أتسكع دوماً مع فريق العمل |
| Halan, çok garip bir kaza geçirdi, Sara. | Open Subtitles | حادثة غريبة جداً التى حدثت لعمتك يا سارة |
| Film setleri çok garip. TV de her zaman tayfalarla takılırdım. | Open Subtitles | أماكن تصوير الأفلام غريبة جداً فى تصوير المسلسلات, كنت أتسكع دوماً مع فريق العمل |
| Kelimesi kelimesine hatırlıyorum çünkü çok garip bir şekilde söylemiştin. | Open Subtitles | أتذكر هذا جيداً لأنك قلته في طريقة غريبة جداً |
| Yüzünde çok garip bir ifade var. Korkmaya başladım. | Open Subtitles | حسناً، لديك نظرة غريبة جداً على وجهك، و هي تخيفني نوعاً ما. |
| Ama Bölüm yarışmasında bayıldığımdan beri çok garip davranmaya başladı. | Open Subtitles | لكن بعد أن أغمي علي في التصفيات المحلية، بدأ بالتصرف بطريقة غريبة جداً. |
| Şimdi sana çok garip gelecek şeyler soracağım. | Open Subtitles | الآن سأطرح عليكِ بعض الأسئلة التي ستبدو غريبة جداً إليكِ. |
| Beyin kanaması için çok garip bir bulgu. | Open Subtitles | هذه أعراض غريبة جداً للنزيف الدماغي |
| LSD olması gerekiyordu ancak çok garip etkileri oldu. | Open Subtitles | يفترض أن يكون مخدر قوي، لكن كانت له تأثيرات غريبة جداً... |
| Hayat çok garip. | Open Subtitles | الحياة غريبة جداً ، كنت قد تخيلِتكِ كـ |
| Bu adamlar çok garip bir koku salıyor. | Open Subtitles | ينبعث من هؤلاء الرجال رائحة غريبة جداً |
| Bir bardak suyu bitiremediği için herkes onun çok tuhaf olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | الجميع يعتقد أنها غريبة جداً لأنها لاتستطيع الإنتهاء من شرب كوب من الماء |
| Bana çok tuhaf bir şekilde baktılar. | TED | وكانوا ينظرون إليّ بنظرات غريبة جداً |
| Bu evde çok tuhaf bir şeyler oluyor. | Open Subtitles | ثمة أمور غريبة جداً تحدث في هذا البيت |
| Onun için değil. Kendisi Çok acayip. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لها، إنها غريبة جداً. |
| İşte bu benim için çok ilginç bir yolculuğun başlangıcıydı. | TED | وكانت هذه بداية رحلة غريبة جداً بالنسبة لي |
| - Çok enteresan bir espri kabiliyetin var. | Open Subtitles | اوه انتِ تملكين روح دغابة غريبة جداً |