"غضباً" - Translation from Arabic to Turkish

    • kızgın
        
    • öfke
        
    • sinirli
        
    • öfkeli
        
    • kızdı
        
    • kızacak
        
    • sinir
        
    • küplere
        
    • öfkeden
        
    • öfkeyle
        
    • sinirlendi
        
    • öfkeydi
        
    • çılgına
        
    • kızgınım
        
    • kızdırdı
        
    Bu kadar sıkışık bir zamanda ofisi bırakıp gittiğin için sana çok kızgın. Open Subtitles حسناً، إنه مشتاط غضباً لأنك غادرت مكتبك ونحن في وقت حرج
    Size karşı öfke doluydum. İkinize birden. Open Subtitles لقد كونت في نفسي غضباً تجاهك تجاهكما معاً
    Aslında hapishanelerin bir insanı rehabilite etmeleri beklenir, onun daha öfkeli, sinirli ve daha umutsuz olmasına neden olması değil. TED من المفترض أن تُعيد السجون تأهيل الشخص لا أن تدفعه إلى أن يصبح أكثر غضباً وإحباطاً، ويأسًا.
    İkiniz de yanılıyorsunuz çünkü telefon sesi onu uyandırırdı bu yüzden ya kızdı ve telefonu açmıyor ya da biri onu rehin tutuyor. Open Subtitles كلاكما مخطئان، الرنين كان سيوقظها إما تستشط غضباً ولا ترد، إما محتجزة
    İhtiyarlar buna çok kızacak. Open Subtitles سوف يجنّ الحكماء غضباً عندما يعلمون بهذا الأمر.
    Kardeşine kızgın olduğunu sanıyordum. Open Subtitles إعتقدت أنّها كانت تستشيط غضباً من أخّيها
    Bu kadar endişeli, kızgın olmanın sebebi o. Open Subtitles إنها الشخص الوحيد الذى تكن لها غضباً كبيراً هذا غريب للغاية ..
    Ve o anda ben 8 yaşında olup da görebileceğin en kızgın kişiydim. Open Subtitles وكنتُ أشدّ فتاة غضباً قد تراها في سنّ الثامنة
    Sence bende öfke yok mu? Open Subtitles ألا تعتقدين أنني لا أستطيع الإنفجار غضباً ؟
    Aşmam gereken çok fazla öfke vardı, tamam mı? Open Subtitles لقد كان لدىّ غضباً شديداً كان من الصعب تجاوزه، حسناً؟
    Bu onları daha da kötü yapmış daha da sinirli. Open Subtitles لكن كان ذلك يجعل الأمور أسوء و أسوء و أكثر غضباً
    Hem dün akşam daha da sinirli olması lazım Elena'nın orada olduğunu ve ondan kaçmaya çalıştığını düşündüyse yani. Open Subtitles وكان أكثر غضباً ليلة أمس إذاً توقع أن الفتاة هناك تحاول الهرب منه
    Hangi parçamın daha öfkeli olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles . . لا أعلم أيّ جزء مني أكثر غضباً الخطيب؟
    Oğlum kızdı, yuvarlandı. Open Subtitles ابنى استشاط غضباً , تدحرج على الارض و فعل هذا
    Konuşmanız gereken kişi, benim sizinle konuştuğumu öğrenince çok kızacak. Open Subtitles .أنا لست الشخص الذي عليكَ بأن تتحدث إليه الشخصُ الذي عليكَ بأن تتحدثُ إليه سيغضب غضباً شديداً .عندما يكتشف بأنني تحدثتُ إليكَ
    Herhalde şimdi gidip kasada sinir krizi geçirecek. Open Subtitles من المحتمل أنها تشتعل غضباً هناك عند طاولة المحاسبة
    50 kağıda seni götten sikebilirim ama geçmişin hakkında soru sorduğumda küplere biniyorsun. Open Subtitles اعاشركِ من مؤخرتكِ مقابل خمسين دولاراً لكنكِ تستشيطين غضباً عندما استفسر عن ماضيك
    Bir adam, sevgilisi ona dergi getirmedi diye öfkeden kudurdu. Open Subtitles رجل اشتاط غضباً على صديقه لانه لم يعد المجلة
    Buna rağmen büyük bir öfkeyle yaşayıp bir sürü karanlık sır saklamış. Open Subtitles ومع ذلك كان يعالج غضباً شديداً ويكتم أسراراً عديدة
    Harriet'e ne olduğunu söyleyemeyince sinirlendi. Open Subtitles واشتاظ غضباً منّي لأنني لم أخبره بما حدث لها
    Hayır, bu samimi bir öfkeydi. Open Subtitles لا، لا، لقد كانَ ذلكَ غضباً أصيلاً
    Sonra da 30 saniye içinde tam bir çılgına döndün. Open Subtitles و خلال 30 ثانية فقط, إنفجرت غضباً مرة أخرى
    Hiç olmadığım kadar kızgınım ve nedenini bilmiyorum. Open Subtitles أنا أكثر غضباً من ذي قبل و لا أعرف لماذا ؟
    Adam beni çok kızdırdı. Open Subtitles انظر، لقد أشعلني الرجل غضباً إماّ أضربه هو أو المقعد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more