Bir gece yarısı, isyancılar asma dallarından yapılma sarmaşıklarla uçurumdan aşağı indiler ve Glaber'in korumasız karargâhını iki yandan kuşattılar | TED | في جوف الليل، قام المتمردون بالنزول عن المنحدرعلى حبال مصنوعة من الكروم، وأحاطوا معسكر غلابر المتروك دون حراسة. |
Durumu çok önemsemeyen vali Cladius Glaber üç bin kişilik bir orduyla isyancıların sığındığı Vezüv Dağı'na doğru yürüdü ve dağın tek geçidini kapattı. | TED | بغير مبالاة، اتخذ القائد كلاوديوس غلابر جيشا من ثلاثة آلاف رجل إلى ملجأ المتمردين في جبل فيزوف، وأغلق الممر الوحيد أعلى الجبل. |
Spartacus'ün ordusu, Glaber'ın Vezüv'deki mağlubiyetinden beri aldıkları her zaferle sayısını arttırıyor. | Open Subtitles | حشد (سبارتاكوس) يتضخم مع كل انتصار يتحقق منذ هزيمة (غلابر) في (فاسوفيس) |
General Glaber tarafından memleketinden çıkarıldığında hayatta kaldın. | Open Subtitles | لقد نجوت من انتزاعك من موطنك، بواسطة الليغاتوس (غلابر) |
Ve onu köleliğe mahkûm eden Claudius Glaber'da. | Open Subtitles | وعاتق (كلوديوس غلابر)، الذي أجبرها على العبوديّة |
Onun karını öldürdüğü gibi sen de Glaber'ın karısını öldür. | Open Subtitles | اسلب زوجة (غلابر) حياتها، كما سلب هو حياة زوجتك |
Glaber karıma acımamıştı. Merhameti önünde duran bu şeyden çok daha fazla hak ediyordu. | Open Subtitles | لم يشفق (غلابر) على زوجتي، والتي كانت امرأة تستحق العطف أكثر من ذاك الشيء الذي أمامك |
Havadan ve nefesten çok ihtiyaç duyduğum şeyi benden aldığı gibi Glaber'a acı mı çektireyim? | Open Subtitles | جعل (غلابر) يعاني كما عانيت على يديه كان أكثر شيء أتوق له |
Elde edeceğimiz kazançla Glaber ve ordusunu bu dünyadan göndereceğiz! | Open Subtitles | وسوف نكسب ما نريد لإزاحة (غلابر) وجيشه من على وحه الأرض |
Ama o hain sadece Gaius Claudius Glaber'ın emriyle hareket eder. | Open Subtitles | ولكنهم يتحركون طبقاً لأوامر (غايوس كلاديوس غلابر) |
Glaber, Ilithyia'nın odasındaki silphiumu nasıl öğrendi? | Open Subtitles | كيف علم (غلابر) بأمر القنينة التي في مخدع (إليثيا)؟ |
Praetor Gaius Claudius Glaber'ın yetkisiyle geldim. | Open Subtitles | لقد اتيت طبقاً لأوامر القاضي (غايوس كلاديوس غلابر) |
Sokaklar Glaber'ın başımıza konan ödülü 9000 dinara çıkardığı haberiyle çalkalanıyor. | Open Subtitles | الاخبار تسرى في الشوارع أن (غلابر) وضع رقماً لرأسك بقيمة تسعة الاف ديناري |
Biri Glaber'ın ödülüne konmak için bize ihanet etmiş. | Open Subtitles | شخص ما خاننا بوعود من (غلابر) من اجل جائزته |
Glaber ve askerleri bunu biliyor. Saldırmaya kalkacağımızı asla düşünmezler. | Open Subtitles | هو أمر معروف لـ(غلابر) وجنوده لن يخطر ببالهم أننا قد نحاول |
Bu intikama bir son ver. Glaber'ın kadınının hayatını al. Aynı o senin kadınınınkini aldığı gibi. | Open Subtitles | انهي هذا الثأر، اسلب زوجة (غلابر) حياتها كما سلب هو حياة زوجتك |
Yine de bu cani yalnızca Gaius Claudius Glaber'ın emrinde hareket eder. | Open Subtitles | ولكن ذاك الوغد لا يتحرك إلا بأوامر (غايوس كلاديوس غلابر) |
Glaber'ın söz verdiği gibi silahları vermediği hâlde neden Ilithyia'nın gitmesine izin verdiğini soruyor. | Open Subtitles | إنها تسأل عن سبب تحريرك لـ(إيليثيا) بينما لم يمنحنا (غلابر) الأسلحة التي وعدنا بها؟ |
Her anın Gaius Claudius Glaber hayatını Roma'nın ayrıcalıklarıyla yaşadığı düşüncesiyle geçecek. | Open Subtitles | مع كل لحظة تتذكرين فيها إن (غايوس كلاديوس غلابر) يعيش في خيرات (روما) بينما أخيك لم يعد يتنفس |
Praetor Gaius Claudius Glaber'ın emriyle geldik. | Open Subtitles | لقد أتينا بناء على أوامر القاضي(جايوس غلاديوس غلابر) |